Bayramı Tatili Özeti ve geleneksel 28-29-30 Ekim Üçlemesi

Herkese merhaba,
Bayramınız nasıl geçti? Bizim ki bolca aile saadeti ile doluydu ve gözümüzde büyüttüğümüz, uzun ve bitmez sandığımız bayram tatili hemencecik bitti gitti...

Annemler burada olduğu için her sabah beraber kahvaltı yaptık. Beraber dışarda yemeklere gittik. 2 gün kayınpederimi ziyarete gittik. Hep beraberdik yani, anlayacağınız bir daha ki bayram tatilinde kesinlikle şehir dışına çıkmaya karar verdik :) Hiç tatilmiş gibi gelmedi. Özellikle bizim gibi yoğun çalışan insanların en büyük ihtiyacı bu güzel tatil imkanını biz nasıl da heba ettik, pişmanız :(

Tamam aile ile olmak da güzel ama sadece yemişiz, oturmuşuz, başka da birşey yok. İstanbul'u bile gezmeye vakit olmadı. Halbuki şehir bu kadar boşken gezmeyi hayal etmiştik. Ama zaten 1 haftalığına gelen ailemi de yalnız bırakmak istemedim. Tek gittiğimiz yer Pendik Marina oldu, neyse ki birkaç saatliğine deniz gördük. Bu tatilde Prag'a gitmeye karar vermiştik ama son anda vazgeçtik. Artık bu sene kaçtı, seneye bahardan önce hiçbir yere gidemeyiz...

Yine yediklerimin fotoğrafını çektim ama bütün bayram tatilinde blog yazmaya hiç vaktim olmadığı için yazamadım. Şimdi yazsam bu günler kaçacak bari en iyisi yine özet geçmek...

En önemlisi 1 kez tatlı yedim o da yemeğe gittiğimizde sipariş verdiğim ayva tatlısı oldu. Tamamını bitiremedim zaten. Onun dışında 1-2 tane çikolata yemişimdir, başka tatlı yemedim. Ama bolca et ağırlıklı yemek yedim. Bir de kahvaltılarda babamın yaptığı omlet, kavurmalı yumurta, menemen vb. spesiyaller nedeniyle yağlı beslenmiş oldum. Kilo aldığımı sanmıyorum ama saçma sapan saatlerde yediğim, düzensiz ve yağlı bir beslenme şeklim oldu. Yani rutinimin oldukça dışına çıktım. Geri dönme zamanı... Herkes kendine gelsin, bayram tatili bitti. Bu hafta sade beslenme zamanı!


Asıl önemlisi 28 Ekim'de 5. evlilik yıldönümümüzdü. Hala inanamıyorum, 5 yıl bitmiş! Zaten artık eski fotoğraflara bakınca ne kadar gençmişiz diye düşünüyoruz. Eşim bana çok istediğim bir şey almış. Artık yemek fotoğrafçılığı kursuna gidebileceğim çünkü benim de Canon marka güzel bir kameram oldu :) Henüz makineyi kurcalayıp öğrenmeye vaktim olmadı ama en kısa zamanda fotoğrafçılık alemine dalacağım ;) Eşime çok teşekkür ediyorum. 20 carat pırlanta alsa bu kadar sevinmezdim herhalde (abartılı bir yorum oldu galiba :))) Ben ona birşey almadım ama süpriz bir şey hazırlıyorum...

Özel bir kutlama yapmadık, bizim evlilik yıldönümümüz olan günde bir arkadaşımızın doğumgünüydü. Onlarla Ataşehir Palladium Ve restorantta bir yemek yedik ve sonrasında sinemaya gittik. Gitmek isteyenler için Roma'ya Sevgilerle filmini kesinlikle tavsiye ederim bolca güldük, yanaklarımız ağrıdı. Ayrıca Roma'ya gitmiş kadar olduk. Yine içimizden Roma tatili anılarımız ve Roma'da yaşama hayalleri geçti...



Yemekte 2 parça nachos, 1 porsiyon pepper steak yedim ve sonrasında da latte içtim. Sinemada da birazcık patlamış mısır yedim. Yemeğimin fotoğrafını çekmeyi unutmuşum :)


Bizde her sene 28-29-30 Ekim törenlerle kutlanır. 28 Ekim evlilik yıldönümümüz, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız, 30 Ekim de eşimin doğumgünü. Harika bir üçlememiz var! ;)

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama fotoğraflarımızı bir önceki yazıma ekleyeceğim. 

30 Ekim'i de ayrıca yazacağım...

Diyetisyen Serap Orak Tufan

89. Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun! Atam İzindeyiz!


29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun!

Bugün, bu ülkede kendi dilimizi konuşarak (ve tüm etnik dillerde) hür olarak yaşayabiliyorsak bunu sadece Atatürk ve silah arkadaşlarına ve onların ideolojilerine borçluyuz. Aksi halde böyle bir ülke olmazdı, kültürü kalmazdı, işgal edilip parçalanmış bir toprak olmaktan başka bir şey olmazdı.

Bugün her zamankinden daha büyük bir coşkuyla Cumhuriyet Bayramı'mızı kutlayarak Atatürk'ün izinde olduğumuzu göstereceğiz. Tabi ki korkacaklar, ama korksunlar. Belki okullarda bu vatanın nasıl kurtulduğunu sıkılarak dinledik öğrendik ama bugün değerini çok iyi anlıyoruz. Ve bundan sonra biz de böyle nesiller yetiştirerek Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarının korkularını büyütmeye devam edeceğiz.

Özellikle kadınların bu Cumhuriyete daha çok sahip çıkması gerekiyor. Yaptığımız işleri, başarıları, haklarımızı, kariyerlerimizi, varlığımızı ve tüm sosyal hayatımızı kadına sahip çıkan ve onu yücelten Atatürk ve onun fikirlerine borçluyuz. O nedenle uyan Türk kadını! Haklarına ve hürriyetine sahip çık!


Çok samimi olarak kişisel kararımı açıklıyorum;
Eğer bir gün elimdeki bayrak ve duvarımdaki Atatürk portresi yüzünden cezalandırılırsam, sürdürmek istediğim sosyal hayatımdan ve iş hayatımdan geri durmak zorunda bırakılırsam, bir kadın olarak hürriyetim elimden alınırsa işte o zaman buna zemin hazırlayan, yol açan, elinden geldiği halde Cumhuriyete sahip çıkmayan ve bu sorumluluğu taşımayan herkesi her kim olursa olsun hayatımdan sonsuza dek çıkarmaya hazırım.

Diyetisyen Serap Orak Tufan

29 Ekim 2012

23 Ekim Salı 2012

Bu sabah ilk randevum 10.30'da olduğu için saat 09.00'a kadar kendime uyku izni verdim. Gerçi Perşembe başlayacak bayram tatili nedeniyle 5.00'te kalk deseniz kalkarım o kadar kendimi tatile hazırladım yani :)

Bugün ve yarın yoğun çalışacağım ama ilkbahar sezonundaki kadar değil tabi ki. Normal yoğunlukta bir ofis günü. Tek sıkıntım 1 haftadır kalorifer peteklerini değiştirmeye gelecek olan ustanın gelmemesi ve bugün de bu iş için sadece 11.00-14.00 arası boş olması. Bu tadilat işlerini ne kadar çok sevdiğimi bilirsiniz :) bayılırım ve ayılamam doğrusu...

Kahvaltımı evde yaptım. 

09.30
1/2 dilim Afyon ekmeği (babamlar gelirken almışlar, bildiğin bisiklet tekerleği kadar)
Üzerine 2 kibrit kutusu kadar taze kaşar peyniri (merak edenler için Sütaş normal yağlı)
1 fincan süt

Ofise babamla geldim. Gece bizde kaldı ama sabah erken uyanıp Semralar'a gitmiş. Eee tabi torunla kahvaltı etmek varken beni bekler mi? :) Saat 10.00'da beni evden aldı ofise beraber gittik. 

Anlaşılan o ki bu usta beni yine ekti. Bu petekler bugün de değişmeyecek :( günlerdir bunun yüzünden geriliyorum. Ha bugün ha yarın, bu işler beni sinir ediyor. Yine kaldı :(

Öğle yemeği için babamla dışarı çıktık. Ataşehir Çömlek'e gittik.

12.45
8 adet İnegöl köfte (tabağımdaki köftenin 2 tanesini babam yedi. Aslında ben 6 tane ile de doymuştum ama o fazla yemesin diye 2 tane daha yedim.)
3 kaşık bulgur pilavı
1 bardak ayran
Hiç patates yemedim.

Öğleden sonra ofise bir arkadaşım geldi, gelirken minik ekler pastalardan almış. 1 tane yedim :)

17.00
1 minik ekler pasta

18.00
1 adet sade Activia yoğurt




Diyetisyen Serap Orak Tufan



22 Ekim Pazartesi 2012

Günüm 07.30'da başladı. Bu hafta 3 gün çalışacağım için herkes gibi ben de çok mutluyum. Sonrasında bayram tatili olması pek çok işimizi halletmemiz için fırsat vermiş olacak. Kışlıkları çıkartıp yazlıkları kaldıracağız. En sevmediğim işlerden biri! Hatta nefret ettiğim işlerden biri diyebilirim.

Evde süt kalmamış o nedenle sabah süt içemedim. Hazırlanıp ofise geldim. Hemen tost siparişi verip, kahvaltımı ofiste yaptım.

09.00
Kaşarlı tost (büyük ekmeğe)
1 bardak süt

Bu tost çok büyük olduğu için beni uzun süre tok tuttu. Ama hiçbirşey yememek olmasın diye ara öğün olarak kuru erik yedim.

14.30
4 adet Peyman kuru erik

Bu saate kadar ofisteki işlerimi halledip 15.45 civarında ofisten ayrıldım. Bağdat Caddesi'ne gittim, 17.00'de bir doktor görüşmem olacak. Öncesinde hala yemek yemediğim için Erenköy Divan'da oturup birşeyler yemeye karar verdim. Çok doğru bir karar vermişim. Günün çorbası olarak enginar çorbası içtim. Tadı harikaydı!

16.30
1 kase enginar çorbası (bayıldım! çok güzeldi)
1 dilim zeytinli ekmek (ekmeğin sol köşesindeki dilimi yedim)

İşim bitince eve erken dönmüş oldum. Bugün annem bizdeydi. Yemekler yapmış. Hazır yemek olan bir eve gitmek ne muhteşem birşey...


19.00
1/2 kase şehriye çorbası
3 adet ızgara köfte
3 kaşık barbunya pilaki (sonra 2 kaşık daha yedim)
3 kaşık erişte
2-3 kaşık zeytinyağlı bamya
1/2 dilim Afyon ekmeğinin sadece kabuk kısmını yedim içini eşime verdim, diş problemleri var bu aralar :(


Herşey çok güzeldi annemin ellerine sağlık...

Akşam yemeğinde ve sonrasında Berralar bizdeydi. Babam hasta olduğu için Semra zencefilli  ıhlamur kaynattı. Ben de yarım fincan kadar içtim. Bu arada söylemeyi unuttum yemekte annemin süper tuzlu turşusundan yediğim için resmen içim yandı. Bardak bardak su içtim.

22.00
2 dilim elma
1 adet mandalina (böööö çok ekşiydi)
3 dilim armut




Yatmadan önce 1 bardak ayran içtim. Çünkü yemekte yoğurtlu birşey yememiştim. Artık kalsiyum tüketimime çok dikkat etmem gerekiyor çünkü yeni başladığım Troid ilacım kalsiyum metabolizmasını etkiliyor. Kemikte kalsiyum depolanmasını biraz engelliyor. İleride kemik sağlığımın bozulmaması için süt, yoğurt, peynir, ayran vb. tüketimime çok dikkat etmem gerekiyor.

Diyetisyen Serap Orak Tufan

Haftasonum (20-21 Ekim 2012)

Bırakın blog yazmayı, haftasonu twittera bakmaya bile fırsat bulamadım. Cuma gecesi konser dönüşü saat 02.00'de yatmıştım. Cumartesi de arkadaşlarımız bizdeydi o nedenle yine 02.00'de yattım. Oldukça aksiyonlu bir haftasonu oldu. Pazar günü de kayınpederimin doğumgününü kutlamaya gittik, sonrasında Antalya'dan annem ve babam geldi. Cumartesi zaten öğlene kadar çalıştım, derken bütün bir haftasonu internetten uzak kaldım. Ama tabi blog yazarım diye yine tek tek herşeyin fotoğrafını çekmiştim. Şimdi yazmaya vaktim olmadığından en azından bir özet rapor vereyim dedim :)

Cumartesi ofiste bir dereotlu poğaça yedikten sonra, öğle yemeğimi dışarıda ızgara somon olarak yedim. Semra ve Berra ile Pallladium'a gitmiştik. Akşam yemeğimizi bize maç izlemeye gelen arkadaşlarımızla beraber yedik. Eve noodle sipariş verip bir uzakdoğu gecesi yaptık. Sonrasında uzun süre Trivial Pursuit oynarken malesef bolca kuruyemiş ve cips kaçırdım :(



Pazar günü evimizde kahvaltı yaptık. Güzel bir onlet yaptım. Sonra kayınpederimin doğumgünü pastasından yarım dilim kadar yedim. Akşam 17.00 civarı annem ve babam Antalya'dan geldi, tabi ki annem yine börekler, sarmalar, turşular, salçalar, konserveler doldurmuş gelmiş. Açma börek ve zeytinyağlı lahana sarması ile bir ziyafet yaptık. Akşam yemek yemedik. Film izlerken biraz patlamış mısır, nar, mandalina gibi atıştırmalarımla beraber en son dayanamayıp 1 dilim börekle 1 bardak ayran da içip günü bitirdim.



Malesef biraz kalorili bir haftasonu oldu. Hafta içi telafi etmeye çalışacağım. Anneme her seferinde gelirken börek yapma diyoruz ama malesef dinlemiyor. Bir de ıspanaklı yaptığı için benim için dayanılmayacak bir durum oluşuyor.



Dünkü böreklerden sonra bugün resmen şiştim. Fazla yemediğimi düşünüyorum ama hamur işi bana yaramıyor. Zaten artık hipotroidim var, kilo alma eğilimim olacak o nedenle daha da dikkatli beslenmeliyim. Başa gelen çekilir...



Bu arada önceki post da belirttiğim gibi Bumerang blog ödüllerinde "En çalışkan blog" kategorisinde aday oldum. Bu linke tıklayıp oy verirseniz çok mutlu olurum. Artık bu kadar emek ödüllendirilmeli diye düşünüyorum ama tabi ki sadece benim istemem yetmiyor :)

Oy veren herkese çok teşekkür ediyorum.

Diyetisyen Serap Orak Tufan

En Çalışkan Blog Adayı Oldum :)


Bu seneki Bumerang blog ödülleri yarışmasına "En Çalışkan Blog" kategorisinde aday oldum. Bu linke tıklayarak oy verirseniz çok sevinirim :)

Oy veren herkese çok teşekkürler...

Diyetisyen Serap Orak Tufan

19 Ekim Cuma 2012 (Scorpions!)

Bugün sadece öğlen randevularım olduğu için geç kalktım. Saat 10.00'a kadar uyudum. Çünkü akşama hazırlık yapıyorum. Simla ile beraber Scorpions konserine gideceğiz. Söylemesi ayıptır sahne önüne 2 adet davetiyemiz var ;) Kız kıza bir rock gecesi eğlencemiz olacak. Bize bu davetiyeyi veren güzel danışanım Filiz Hanım'a çok ama çok teşekkür ediyorum. Bu konser ile lise yıllarımıza geri döneceğiz :)
Bu arada sabah erken uyanıp troid hormonu ilacımı içtim geri yattım.

Kalkıp hazırlandıktan sonra kahvaltımı evde yaptım. Kahvaltı için geç bir saat, öğle yemeği saatim ona göre sarkacak.

10.45
1 küçük bardak süt
2 dilim çok tahıllı ekmek ile yapılmış kaşarlı tost (kocacım ekmek bitti bilgin olsun, akşama ekmek yok, eve gelirken alırsın :)

Ofise taksiyle geldim, yürümeye üşendim açıkcası. Aslında hava da güzel ama bütün gece ayakta olacağım için şimdi kendimi yormadım.

Bugün işim erken bittiği için ofis dışında işlerimi halletmeye çıktım. Çıkmışken öğle yemeğimi de Marmaris Büfe'de yedim.

14.30
Biftekli kaşarlı sandviç
1 büyük bardak portakal suyu (taze meyve yiyemediğim için bu sefer böyle yaptım)

Sonra gittiğim yerde bu görüntüsü güzel şekerlerden ikram ettiler ben de dayanamadım 1 tane aldım, turuncusundan :)


Sonra başka hiçbir şey yemeden günüm geçti. Saat 17.40'da Ataşehir'den çift katlı otobüse binip Taksim'e gittim. Trafik o kadar sıkışıktı ki Mecidiyeköy'de inip metroya bindim. Böylece Taksim'e ulaştım. Taksim'de Ağaç Ev diye bir mekanda arkadaşlarımla buluştum. Çok acıktığım için küçük bir hamburger yedim.

20.30
1 adet hamburger (mayonezsiz)

Sonra doğru Maçka Küçükçiftlik Park'a konser dinlemeye gittik. Çok uzun zamandır konsere gitmemiştim. Üstelik de Scorpions çok iyi oldu. Grup eski olunca dinleyici kitlesi de orta yaşın üstündeydi :)

Sonuç olarak konser çok güzeldi. Eve dönüp yattığımda saat 02.00 idi. Yarın 09.00'da randevularım var...

Konser fotoğraflarından...




Video yüklemeye çalıştım ama başaramadım yüklenmiyor :(

Diyetisyen Serap Orak Tufan

18 Ekim Perşembe 2012 (Hipotroid'li hayatımın ilk günü)


Bugün hipotroidli hayatımın ilk günü. İlk ilacımı bu sabah kullandım. Konuştuğum tüm doktorlar ilaca hemen başlamamı söyledi. Kahvaltıdan 30 dakika önce içilmesi gerektiği için bu sabah kalkış programımı ona göre yaptım. İlaçtan yarım saat sonra tostumu yedim.

08.20
1 fincan süt
1 adet kaşarlı tost

08.40'da taksi durağını aradığımda hiç araç yoktu. Ben de yürümeye karar verdim. Hava da güzel, topuklu da giymedim. Rahat rahat yürüdüm. Evden yemek de getirmediğim için bugün taşıdıklarım çok ağır değildi.

İlk randevum 09.00'daydı. O bittikten sonra kahvemi hazırladım ve az kahveli bir kupa kahvenin sadece yarısını içebildim. Hem telefon hem de ofis görüşmelerim bittikten sonra da Değirmen'den yemek siparişi verdim. Bugün de artık ıspanak yemeyim değil mi? :)

13.00
5-6 kaşık orman kebabı (sebzesi azdı, hepsini yedim)
6 kaşık bulgur pilavı 

Bulgur son derece tok tutan bir yiyecek, yanında et de yemem daha da tok kalmamı sağladı. Sakın kilo alırım diye çeşitli beslenmekten kaçınmayın. Pirinç, bulgur, makarna, erişte vb. tüm karbonhidratlardan yeterli ve dengeli tüketin. Ama yanında ekmek yemeyin.

16.30
1 adet mandalina

18.30
Az önce 3 tane kuru erik yedim çok acıktım.

İş çıkışı eşim beni almaya geldi. Akşamları beraber yemek yiyemediğimiz için haftada 1 akşam başbaşa yemek günü ilan ettik. Ataşehir Wood Cafe'ye geldik.

Ataşehir Wood Cafe porçini mantarlı kremalı soslu steak

Dün kan verdiğim için bu aralar et yeme eğilimim var. Kaybettiğim demiri yerine koymam lazım. O nedenle kahve bile içmemeye gayret ediyorum. Malesef kremalı soslu olsa bile biftek siparişi verdim. Canım bundan istedi...

20.00
1 dilim porçini mantarlı kremalı soslu bonfile/steak
2-3 dilim patates kızartması
Karnıbahar ve brokolinin tamamını yedim.
Sadece su içtim
Bir de 1 küçük yuvarlak ekmeğin yarısını yemeğin başında biraz zeytinyağına batırıp yedim. Aslında hem kremalı bir yemek hem de zeytinyağı biraz fazla oldu ama neyse...

Eve gelince,
Festival kanalında güzel bir film vardı onu izlerken küçük bir kase çekirdek yedim. Ve eşimin yediği 1 paket Ruffles cipsten sadece 2 küçük parça aldım. Böyle herşeyden tırtıklayarak nefsimi köreltmiş oluyorum.

1 tane de minik çikolata yedim. Bankadan eşime 1 paket çikolata vermişler de (Tüm personele dağıtılıyor).

Bugün taze meyve yemedim malesef :( bu hiç hoş olmadı...

Diyetisyen Serap Orak Tufan

17 Ekim Çarşamba 2012 (check up günü)

Günlüğüm dün 2998 okura ulaştı. Çok mutlu oldum. Okuyan herkese çok teşekkür ediyorum. İlerleyen günlerde süprizlerim olabilir ;)

Bu sene özel sağlık sigortası yaptırdım. Sigorta kapsamında mini bir kontrol hakkım vardı. Geçen hafta bugün 09.40 için bir check up randevusu almıştım. O nedenle bu sabah su bile içmeden hazırlanıp hemen Ataşehir'deki Kadıköy Şifa Hastanesine gittim.

EKG çekildi, tam 4 tüp kan alındı. Kan verdikten sonra hemen 2 bardak su içtim. İçmesem idrar tahlili veremezdim :) Sonra doktor muayene ettti. Gerekli tahlilleri istedi, işim bitti ve ofise döndüm. Sonuçlar öğleden sonra çıkacak.

Çok acıktığım için hemen Değirmen'e girdim ve 1 parça ıspanaklı börek aldım. Ispanak aşkına! Zaten 2 gündür ıspanak yiyorum hala da gözüm ıspanaklı böreklerde :)

10.30
1 adet ıspanaklı börek (bol ıspanaklıydı)




Öğlen randevularım üst üsteydi. Onlar bittikten sonra biraz boşluğum vardı ama yemeğe çıkamadım. Ben de yine Değirmen'den sipariş verdim. Bugün tahlil nedeniyle çok kanım gitti (yani demir kaybım oldu). Önümüzdeki birkaç gün kırmızı et, yumurta ağırlıklı yemeliyim. 

15.00
1 kase yayla çorbası
Bonfile salata (malesef kremalı sosluydu)




Hiç ekmek yemedim zaten börek yediğim için çok da acıkmamıştım.

Kan sonuçlarım 15.30 civarında çıktı. Maşallah her şeyim gayet güzel çıktı ama TSH çok yükselmiş. Yani resmen hipotroid hastasıyım :( Doktor hemen ilaca başlamamız gerekiyor dedi...

17.00'ye doğru arkadaşlarım geldi. Onlarla sohbet falan derken son randevum da bitti. Saat 20.00'ye doğru ofisten ayrıldım. Evde yemeğim var. Aslında canım başka şeyler yemek istese de sağlıklı ev yemeğimi tercih ettim.

20.15
1 tabak ıspanak yemeği (6-7 kaşık vardır)
2 kaşık süzme yoğurt
1 dilim ekmek

Sonra tv izlerken canım çekirdek yemek istedi. Cipsten iyidir hiç değilse vitamin-mineral almış oluyorum. Tamam kalorisi de yüksek ama çok yemeyince zararı olmaz. Ayrıca sağlıklı beslenen birinin böyle kaçamaklara hakkı vardır :)


Bunu yedikten sonra, bunun yarısı kadar daha yedim.

Sonra eşim bana bir elma soyup doğradı, canım kocam ellerine sağlık ;) ama sadece yarısını yedim. Şişkinlik hissediyorum. Sanırım ıspanak ve yoğurttan oldu...

Yarın sağlıklı besleneceğim bir gün olsun diyelim...

Diyetisyen Serap Orak Tufan

16 Ekim Salı 2012

Bugün ilk randevum 10.30'da olduğu için hepinizin yerine 09.00'a kadar uyudum :) Dün geç yatmıştım. O nedenle uykum ancak yetti.


Kahvaltımı evde yaptım. Hazırlandıktan sonra kendime güzel bir tost yaptım.

09.30
2 dilim dana jambon + 1 dilim kaşar peyniri ile yapılmış tost

Bu sabah canım süt istemedi. Daha doğrusu evdeki sütü istemedi. Dün sabah tadı biraz tuhaf gelmişti. Aslında kutuyu yeni açtım, tarihi de yeni ama nedense huylandım. İçmesem daha iyi...

Ofise gelip ilk randevumu aldıktan sonra kahvemi hazırladım. Üst üste randevular olunca soğudu ve pek içemedim. Yarısı kaldı. Bugün ki hedefim bolca su içmek. Dün gece turşu krizi yaşamıştım okuyanlar bilir :)


Öğle yemeğimi evden getirdim. Ispanak yemeye devam :) Eşim ağzına bile sürmez. İnsan bu tadı nasıl sevmez yahu çok şaşırıyorum doğrusu :)

13.30
7 kaşık ıspanak yemeği
1-2 kaşık kadar süzme yoğurt (çok seviyorum, hatta dondurmadan daha çok! ama çok yağlı bir yoğurt o nedenle sık yemiyorum. Pazar günü yaptığım çorba için almıştım)
1 dilim ruşeymli ekmek


Evden yemek getirip yediğimde çok mutlu oluyorum. Daha sağlıklı besleniyorum çünkü. Bir de kendi yaptığınız yemek damak tadınıza daha uygun oluyor. Yalnız bugün midem çok yandı, oldukça şişkinlik oldu. Saat 17.00'ye kadar acıkmadım.

17.00
1 kupa demleme yaseminli yeşil çay (Doğadan)
4 adet Peyman kuru erik (ofiste 2 tane top çikolata var ama yemeyeceğim dedim ve kuru erikte karar kıldım)


Son randevumu beklerken canım sıkıldı, biraz da karnım acıktı. Yemek kitabı inceleyim dedim. Kitabın adının Salatalar olduğuna bakmayın içinde ana yemek gibi tarifler var :) yapmaya kalksak malzemeleri denkleştiremeyiz yani...

Yemek kitaplarına/dergilerine bakmayı çok seviyorum. Mutlaka yeni şeyler öğrenip unutmuyorsunuz. İçindeki yemekleri yapmasanız bile mutfakta kullanabileceğiniz farklı fikirler verebiliyor. Bu kitapta da salata süsleme teknikleri var. Sizin için çektim :)



Evde yemeğim vardı ama 2 öğlendir ıspanak yediğim için yine ıspanak yemek istemedim. Yine evde sadece benim yediğim (eşim yemez) yoğurt çorbasının neredeyse tamamını ısıttım ve yedim.

20.30
1 büyük kase buğdaylı yoğurt çorbası (6 kepçe)
1 dilime yakın ekmek

Zaten çorba beni fazlasıyla şişirdi. Sonra eşim geldi. Gelirken cips almış! Alma diyorum dayanamıyor alıyor, ben de dayanamayıp yiyorum :(

22.00
8-10 tane doritos nacho cips

22.30
1 kase nar (eşimin ellerine sağlık ne güzel ayıklamış)

Sabah kan vermeye gideceğim için artık bu saatten sonra birşey yemek istemedim. Cips hariç çok sağlıklı beslendim yine :)

Diyetisyen Serap Orak Tufan

15 Ekim Pazartesi 2012

Yine yorgun bir Pazartesi gününe başladım. Haftasonu asla dinlenemeyen biri olarak çözüm arıyorum. Pazar günü evsel aktivitelerle geçince Pazartesi kabus gibi başlıyor. Tüm Pazar yemek yap, çamaşır as, topla, evi topla derken çalışan bir kadın olarak ojemi yenilemeye vaktim olmadı yine. Neyse ki açık renk de bozulmuş kısımları belli olmuyor.

Güne 07.30'da başladım. Hazırlandım. Pazartesi sabah taksi bulamama korkumdan erken çıkmaya karar verdim. Yoksa elimdeki ağırlıklarla ofise yürümem mümkün değil. O nedenle kahvaltı da yapmadım. Ofise gidince sipariş veririm.

1 bardak sütümü içtim.

08.45
1 adet kaşarlı tost (diğer ekmeklerden büyük olduğu için aslında 1,5 tost eder)

Sonra 1 kupa kahvemi de içtim.


Tost büyük olduğu için çabuk acıkmadım. Ayrıca zaten bu hafta daha düşük kalorili yemeye gayret edeceğim çünkü haftasonu biraz çeşitli ve kalorili beslendim. Bunu telafi etmem lazım. Bunun için kendime etsiz-kıymasız bir ıspanak yemeği pişirdim. Öğlenleri onu yiyeceğim.

13.30
6-7 kaşık ıspanak yemeği
1 kaseden biraz az ev yoğurdu (sulu biraz)
1 dilim ruşeymli ekmek

Bu yediklerimle gerçekten doydum. Hatta şiştim bile. Fazlasına gerek olmadığı ortaya çıktı. Üstelik de sebze yemeği olduğu için düşük kalorili beslendim. Kişi yemek yerken sınırlarını belirlemeli ve aşmamak için iradesini kullanmalıdır. Yoksa yemenin sonu yok...


Bugün boş kaldığım anlarda geride kaldığım blog yazılarımı yazıyorum. Yanında tek şekerli bir kahve iyi gider... Ofisteki fincanlardan sıkıldım ve kaldırdım. Evdeki 5! farklı Türk Kahvesi takımından birini getirdim. Evde pek Türk Kahvesi yapılmadığı halde bu kadar fincan takımı fazla değil mi? :)) Hala da satılanlarda gözüm kalıyor. Bende fincan ve kupa bağımlılığı var :) Sizde neler var? :)

Öğleden sonra bir arkadaşım geldi, onunla beraber de Doğadan ayvalı ıhlamurdan içtik. Yanında da 1 tane Wasa crisp&cereals elmalıyı paylaşarak yedik. 1 tanesi fazla geliyor. Daha doğrusu yarısı bile yetiyor. Yoksa yesek tam da yeriz. Ama bu bir diyet ürün değil, sadece sağlıklı atıştırmalık.

Şu ana kadar gayet kontrollü ve sağlıklı bir beslendiğim bir gün oldu. Akşama da bir kaçak yapmazsam bu haftanın ilk günü başarılı olacak. Dünkü kızartma balıkları, kalamarları ancak telafi ederim.

18.30
1/2 paket Gran Pavesi kraker


Ofisten çıktığımda 20.00'yi geçiyordu. Eve gidince yemek hazır olduğu için çok mutluyum. Dün pişirdiğim bulgur pilavından yemek için sabırsızlanıyorum. Bulgura da aşığım, pek çok şeye olduğu gibi :)

20.45
6-7 kaşık bulgur pilavı
2 kaşık dana sote
1 küçük kase ev yoğurdu

Ellerime sağlık çok güzel olmuş :))

Eşim de 21.00'de gelip yedi. Gördüğünüz gibi akşam yemeğimizi hep bu saatlerde yiyebiliyoruz. Genel olarak dikkatli beslendiğim için de kilomu koruyabiliyorum. Yani sadece geç yemek tek başına sorun değildir. Geç yemek yemek tek başına kilo aldırsaydı ben son 3 senede 90 kiloya çıkmalıydım. Ama gün içinde sağlıklı ve kontrollü beslendiğim için kilo almıyorum. 

22.30
Eşimin hazırladığı elma, armut ve nektarin karışımından, hepsinden birkaç dilim olmak üzere yedim. 



Gördüğünüz gibi bugün çok sağlıklı beslendim. Porsiyonlarıma dikkat ettim. Daha az bile yiyebilirdim ama daha az yiyip metabolizmamı yavaşlatmak istemiyorum.

Eşim yattıktan sonra Home Tv kanalında Anthony Bourdain'in No Reservations programını izledim. Bu programı çok seviyorum. Adam tüm dünyada çok farklı yerlere gidip özellikle sokak beslenmesi kültürlerini araştırıyor. Bu akşam Vietnam'da çok farklı şeyler yedi, izlerken bazı yerlerde midem kalkmadı desem yalan olur... Örneğin bazı böcekleri yerken veya kafası gagası herşeyiyle bütünen kızartılmış serçeleri yerken :(

Neyse işte tam bu programı izlerken şöyle bir twittera bakayım dedim. Okan Bayülgen'in eşi Şirin Bayülgen bir twit atmış "Eminonu'nden aldigim bir galon tursunun sanirim tamamini yemis bulundum, bir saatte" diye. O anda canım o kadar turşu istedi ki dayanamadım ve Şirin Hanım yüzünden :) gece 00.00 civarında 1 kase turşu yedim iyi mi? :( Yarına davul gibi şişerim artık yoksa kalorisi birşey değil... Birkaç dilim lahana, salatalık, acur turşusunu götürdüm. Zaten turşuyu çok severim. Bahanem yok yani.

Bunu telafi etmek için yarın bolca su içmeliyim.

Diyetisyen Serap Orak Tufan

14 Ekim Pazar 2012

Pazar sabah 10.30'da uyanan biri için en güzel şey kızkardeşinden gelen ve kahvaltıya davet eden bir telefon konuşmasıdır :) 11.00'de Semralar'daydık. Evinde küçük çocuğu olan her aile gibi erken kalktıkları için kahvaltıyı bile hazırlamışlar. Hazır sofraya gidince kendimi Hürrem Sultan gibi hissettim valla :)


Yumurtalı patates salatası
Dünden patates haşlamıştım. Eşim kahvaltı için sevdiği birşey yapacağını söylemişti. Onu hazırladı. Patates, yumurta, maydonoz, zeytinyağı, karabiber, kaşar peyniri, beyaz peynir karışımı... Erkekler böyle yiyecekleri seviyor. Ben haşlanmış yumurta beyazı sevmediğim için yerken beyazlarını ayıkladım.

Sofraya oturmamız 11.30'u buldu. Berra'nın düzenlediği oturma planımıza göre masada yerlerimizi aldık. Kız çocukları için hayat devamlı bir evcilik oyunu :)

Kahvaltıdan önce 6 adet antepfıstığı yedim.

11.30
2 dilim sucuk
4 adet yeşil zeytin
1 dilim kadar beyaz peynir
2 dilim domates
1/4 simit
1/2 dilim kadar beyaz ekmek
3-4 kaşık patates salatası (sonra bir bu kadar daha yedim, yumurta beyazlarını ayıkladım, sevmiyorum)
1 fincan çay

Kahvaltıdan sonra kahvemizi içip eve gittik. Evde yapılacak çok iş var...

1 fincan Türk kahvesi ve sonrasında 6-7 tane antepfıstığı ve 3-4 adet badem tüketimim oldu.


Eve gider gitmez 1 makine çamaşır asıp 1 makine daha yıkamayı başlattım. Sabah da evden çıkmadan 1 makine asmıştım. Her hafta sonu 3 makine garanti. Bunların asma, toplama, kuruma sürelerini bile hesaplamak bir dert yahu. Çünkü hepsi 1 güne sıkışıyor.

Sonra hiç oturmadan hemen mutfağa girip tam 4 çeşit yemek yaptım. Daha önce haşlayıp dondurduğum yarma buğdayı çıkarıp eritmiştim. Süzme yoğurt ile yoğurt çorbası yaptım. Dondurulmuş İglo ıspanaktan ıspanak yemeği yaptım (bu benim için eşim ağzına sürmez). Bol domatesli, soğanlı, biberli bir bulgur pilavı yaptım. Bir de wokta renkli biberli (bu renkli biberler de İglo) dana sote pişirdim. Ispanağı dondurulmuş kullanmam ve yarmayı önceden pişirmiş olmam sayesinde oldukça pratik çalıştım :) Bu haftanın yemekleri hazır...

16.30
1 kase yoğurt çorbası (çok acıkmıştım, fotoğrafını çekmeye bile sabrım yoktu)

Yemeklerden ayırıp saklama kaplarına koyduktan sonra kayınpederimi ziyarete gittik. Bu yemekleri sever...

Komşufırın mamülleri
Yemek yemediğimiz için açtık. Çayın yanında yemek üzere Komşufırın'dan kek, kurabiye alıp Küçükyalı'ya gittik. Dilşadlar da gelmiş, minik Aslı'yı da bolca sevdim :) çok tatlı olmuş fındık...

18.30
1 dilim elmalı tarçınlı kek
1 adet hindistan cevizli kurabiye
1 tane çekirdekli peynirli kurabiye
1 adet tam buğday unlu peynirli kurabiye
1 bardak çay

Bolca karbonhidratımızı alıp kan şekerimizi yoğunlaştırdıktan sonra açlık hiisimiz dindi.

Eve dönerken eşimi kandırdım ve Küçükyalı'daki Karadeniz Balıkçısı'na girdik. Zaten saat de geç olmuş eve gidip balık pişirmek uzun süreceği için burada yemeye karar verdik. Restoran çok kalabalıktı ama hemen yer bulduk. Bu da benim şansım :)

Hamsi tava


Masalara gelen tüm siparişler çok güzel görünüyordu. Canım istavrit tava ve hamsi tava istedi. Eşim hamsi, ben de istavrit siparişi verdim. 1 porsiyon da kalamar tava istedik. Hepsi gerçekten çok güzeldi. Bundan sonra Pazarları burdayız artık :)

Kalamar tava


Uzun zamandır tavada pişmiş yağda kızartma balık yemediğim için yemek bana çok ağır geldi. Ama yiyebildiğim kadar yedim. Sonuçta evde bu şekilde pişirmiyoruz. Kırk yılda bir olur artık :) Bu hafta sonu oldukça yağlı ve kalorili beslendim. Hafta içi telafi edeceğim.

İstavrit tava
20.00
9 adet istavrit tava (eşim 1 tane yedi, 2 tane de tabakta bıraktım fazla geldi. Porsiyonda 12 tane var, soğan ve rokaları da yedim tabi ki)
6 adet hamsi tava
2 büyük halka, 3 küçük halka kalamar tava
Yanında sadece su
Hiç ekmek yemedim

Tabi ki bunları çatal bıçakla yemedim. Bol limon sıkıp ellerimle tadını çıkara çıkara yedim :) bu minik balıkları çatal bıçakla kurcalayıp tadını bozamazdım. Her şeyin bir usulü var ;)

Ama balıklar o kadar ağır geldi ve uzun süre sindiremedim ki bir daha yağda kızarmış balık yemeyeceğime kendime söz verdim. Aslında porsiyon olarak kendimi de zorlayıp fazla yedim. Belki bu kadar fazla yemesem daha az rahatsız olurdum.

Eve geldikten sonra gece hiçbir şey yemedim, bolca su içtim ve 01.30'a kadar Cuma ve Cumartesi blog yazılarımı yazdım. Çünkü geride kalmıştım. Sonra toparlaması zor oluyor.

Diyetisyen Serap Orak Tufan