Hamilelikte 23. hafta

23. hafta
Bugün yaramaz kızım İnci'yle 23. hafta dönümümüz :) Neden mi yaramaz dedim çünkü maşallah kıpır kıpır hiç durmuyor. Sanırım yeri ve pozisyonu değişti, çünkü artık hareketlerini farklı yerlerden hissediyorum. Haftaya 24. hafta dönümümüzde kontrolümüz olacak o zaman ne yaptığını göreceğiz...

Bugün ilk randevum 11.00'de olduğu için geç uyanmayı tercih ettim ama aslında keşke kalkıp 10.00'da gelseydim ve yürüyüş yapsaydım ne güzel olacaktı. Bu tembellik nereye kadar? Neyse yeni yaşımda başlarım artık :)

Tabi ki yine her sabah olduğu gibi tost yedim ama bu sefer kaşar peyniri yerine örgü peyniri kullandım. Eriyince tadı daha güzel oluyor. 1 bardak da sütümü içtim.

Saat 14.00'e kadar randevularımı aldıktan sonra kişisel bakım işlerim için son 4 yıldır gittiğim güzellik salonuma uğradım. Ataşehir'de Pretty Woman güzellik salonuna gidiyorum. Kuaför değil, sadece güzellik salonu. Bu arada salonun sahiplerinden biri olan arkadaşım 13 Mart'ta doğum yapacak. Onunki erkek ve adını da Çınar koyacaklar. Tanıdığım ve sevdiğim birkaç arkadaşımın oğlunun adı Çınar :) güzel ve anlamlı bir isim bence...

Gitmeden önce Marmaris Büfe'ye uğrayıp aceleyle birşeyler yedim. Her zamankinden...

14.00
1 adet biftekli kaşarlı sandviç
1 kutu ayran

Yine midem çok kötü, devamlı yanma var. Sanırım yediklerimle ilgili değil.

Ofise dönmeden önce Migros'a uğrayıp ufak bir alışveriş yaptım. Eve ve ofise Kanlıca yoğurdu aldım. Yoğurt bitince bir parçasından yoğurt mayalamayı düşünüyorum. Bundan sonra yeniden ev yoğurdu yapma rutinime dönsem iyi olur. Takip edenler bilir, uzun bir süre yoğurdumu kendim yapmıştım. Yine aynı disipline dönmek istiyorum. Çünkü zor birşey değil. Sadece emek ve ilgi işi.

17.00
1 adet muz

Offf midem offff :(
Masamın üzerindeki güzellikler...


Ofisten 20.00'ye doğru çıktım. Tesadüfen eşimin dersi de iptal olmuş, çıkışta beni almaya geldi. Önce eve gittik ve ben hızlıca yemek yedim. Sonrasında arkadaşımıza gittik.


Evden çıkmadan 6-7 kaşık bulgur pilavı ve 1 kase Kanlıca yoğurdu yedim.


Arkadaşımız Dilek de bize hemen yemek hazırlamış. Eşim yedi ama ben sadece yeşil salata ve 1 kaşık kadar Dilek'in annesinin yaptığı yoğurttan yedim.

Bütün akşam otururken sadece 1 bardak çay içtim ve 9 tane Antep fıstığı ile kuru dut yedim. Sanırım 3-4 yemek kaşığı kadar kuru dut yemişimdir. Uzun zamndır bundan yemediğim için değişik geldi.



Bu akşam başka birşey yemedim. Midem de bir sorun yok, yanmasız bir akşam oldu.

Yarın doğumgünüm ;)

Diyetisyen Serap Orak Tufan

28 Şubat Perşembe 2013



27 Şubat Çarşamba 2013

Dünkü hazımsızlık sorunum nedeniyle bugün dikkat etmeye çalışacağım. Hatta mümkün olduğunca sade besleneceğim.

Kahvaltımı 09.15 civarında her zamanki gibi kaşarlı tost ve bir bardak süt tüketerek yaptım ve ofise gittim.

Bugün çok yoğun bir gün değil bir ara boş kaldığımda yan binadaki Active Club spor salonuna gidip üye oldum. Çünkü artık hergün düzenli olarak yürümeye karar verdim. Havalar çok soğuk ve ben de çok çabuk hasta oluyorum. O nedenle dışarıda yürümeye üşeniyorum. Eve de geç gittiğim için yürüyüş yapma imkanım yok. En güzeli yan binadaki salona üye olmak. Böylece gün içinde müsait olduğumda gidip 30-60 dakika arası sadece yürüyüş yapsam yeter. Zaten hamile olduğum için başka bir aleti kullanamam. Bu da kendime doğumgünü hediyem olsun. Çünkü Cuma günü 34 oluyorum :)

Öğle yemeğimi Değirmen'den sipariş verdim. Menüde bana uygun olarak bezelye ve bulgur pilavı vardı.

14.00
6 kaşık bezelye
7 kaşık bulgur pilavı
1 kutu ayran

Bence oldukça sadece beslendim ama inanın yine akşama kadar sindirim sorunu yaşadım. Midem o kadar yandı ki anlatamam. Arada bolca su içerek bu hissi gidermeye çalıştım ama olmadı. Galiba İnci hanım yerini değiştirdi ve midem yukarı çıktı o nedenle de reflü sorunu yaşıyorum. Yoksa bu kadarcık yediğim şeyle akşama kadar acıkmamam ve sindirememem hiç normal değil. Ara öğün bile yapmadım, çünkü hiç acıkmadım.

20.30
6 kaşık taze fasulye yemeği
1 kase yoğurt, içine 1 tane salatalık doğradım
1 dilim tam buğday ekmeği

Gördüğünüz gibi bugün ne kadar sade beslendim ve abartmadım ama midem korkunç yanıyor. Belki iyi gelir diye yemekten 1-2 saat sonra 1 küçük elma ve portakal yedim ama hiç işe yaramadı. Ben de en son 1 tablet antiasit (Rennie) aldım da birazcık rahatladım.

Bugün başka hiçbir şey yemedim. Zaten mide sorunumdan dolayı yiyecek halim yoktu. Böyle giderse yandık...

Akşam tek başıma Muhteşem Yüzyıl'ı izledim eşim bir arkadaşımızla yemeğe gitti, 23.30 civarında geldi. Yine yemiş kebapları!

Diyetisyen Serap Orak Tufan

27 Şubat Çarşamba 2013


26 Şubat Salı 2013

Pazartesi günlüğü malesef güme gitti. Gün kaybı olmasın diye Salı'dan devam ediyorum :)

Normalde Pazartesiler'i temizliğe gelen yardımcı kadın bugün geldi. Artık o da benim her sabah ne yediğimi bildiği için ben hazırlanırken kaşarlı tost yapmış ve sütümü de yanına koymuş :)

Kahvaltımı saat 09.30 civarında yedim.

Sonra ofise geldim, öğleden sonra uzun bir boşluğum vardı, ben de o arada 2 saatliğine hem yemeğimi yemek, hem de bir işimi halletmek için Palladium'a gitmeye karar verdim. Gittiğimde karnım çok aç olduğundan önce yemek yedim. Biliyorsunuz 2 haftadır Kitchenette'in avakadolu enginarlı salatasına takmış durumdayım. Yine aynısından yemeyi kafama koydum. Ama o kadar açtım ki bir de ana yemek siparişi verdim. Hata! Çünkü çok geldi ve çoğunu yiyemedim. Resmen köfteleri zorla yedim.


14.30
Avakadolu ve enginarlı salata (parmesan peynirli, zeytinyağlı, balzamikli harika bir tat karışımı, tamamını yedim)
2 parça zeytinli ekmek (toplamda 1 kare dilim ekmek büyüklüğünde ama yağlı ve kalorili bir ekmek)
Köfteli kebap (masama geldiğinde şok oldum çünkü zaten ben salatayı yediğimde bile doymuştum. Bunu sırf protein olsun diye sipariş verdim ama üzerinde 11 tane küçük köfte olduğunu görünce dilim tutulacaktı neredeyse. Ben bunu nasıl yerim? Neyse sipariş vermiş bulunduğum için bu köftelerin 6 tanesini zorla yedim. Altındaki yağlı pidelerden sadece minik bir dilim yedim. Ayrıca köfteler çok sarımsaklıydı. Bunu söylemeleri gerekirdi. Normalde iş günlerinde gün içinde asla sarımsaklı soğanlı yiyecekler yemem.)

Sadece  salatamı yesem kalksam iyiydi, kendime kızdım. Neyine güvenip 2. tabağı sipariş veriyorsun ki zaten çabuk doyuyorum. Hem de ağır yağlı, soslu, dev porsiyon bir yemek...

Sonrasında çok fazla hazımsızlık çektim. Hatta akşam yemeğimde sadece çorba içmeye karar verdim. Ama öyle olmadı :)

Eşimle akşam yemeği için Ataşehir'de yemek yedik.

19.30
Fırında makarna (sipariş verdiğimde sadece 1 dilim geleceğini düşündüğüm için garsona sormamıştım. Tepside pişen ve börek gibi dilimlenen bir yemek olduğunu düşünmüştüm. Ama meğerse böyle güveçte geliyormuş ve bu ortalama 2 kişilik bir fırında makarna. Başlangıçta sadece 1/3'ünü yerim diye düşünürken tadını o kadar beğendim ki tamamını yedim. Güya ben bu akşam hafif yiyecektim. Çünkü midem rahatsızdı. İşte konu hamur işi olunca tamamını yiyebiliyorum. Aynı yemek et türü birşey olsa yarısını yemezdim.)
1 kutu ayran

Çok yağlı yedim diye pişman pişman eve dönerken son bombamı pattattım ve eşimi pastaneye soktum. Bugün hamile kaprisi yapasım tuttu :) 1 tane keşkül istedim. 

Tv izlerken de 1 kase keşkülün yarısını yedim. Yarısını da eşim yedi. Yatana kadar da 2 lokma ananas ve 1 çay bardağı kadar kabak çekirdeği yiyerek bu günü kapatmış oldum. Sanırım yarın bile acıkmam artık. Karnımın şişinden nasıl yatacağım bu gece? Kabus görmem inşallah...

İşler Güçler yüzünden geç yattım, yine de sonunu getiremedim. Bu diziyi neden bu kadar geç yayınlıyorlar :(

Bugün salatam, kahvaltım hariç diğer herşey çok yağlıydı. Kapasitemin üstünde beslendim ve hazımsızlık sorunları yaşadım. Zaten sanırım artık midem yukarı doğru çıktığı için de çabuk doyuyorum ve de sonrasında yanma sorunları yaşıyorum. Yarın hafif beslenmeyi düşünüyorum.

Diyetisyen Serap Orak Tufan

26 Şubat Salı 2013


24 Şubat Pazar 2013 (yiğenimiz Aslı 1 yaşında :)

Bugün eşimin kız kardeşinin, diğer bir tabirle görümcemin kızının 1. yaş günü :) Tatlı ve minik Aslı'mızın 1. yaşı kutlu olsun, nice nice mutlu ve sağlıklı yılları olsun... Bizim kızımızla arasında çok yaş farkı olmayacağı için şanslıyız, birbirlerine arkadaşlık edecekler. Berra da her ikisine birden ablalık yapacak :)

Sabah geç kalktım. Kardeşim kahvaltıyı bile hazırlamıştı. Saat 14.00 gibi doğumgünü mekanına gideceğiz. Sanırım eşim de yetişir çünkü 11.30 uçağıyla dönüyor.

11.00
1 bardak süt
3-4 tane yeşil zeytin
1 adet yumurta sarısı + beyazının yarısı
2 dilim beyaz peynir
Domates, salatalık
Yarım simitten biraz fazla simit

Minik Aslı'mız 1 yaşında :)

Kahvaltıdan sonra doğumgünü kutlamasına gidene kadar başka birşey yemedim. Bol bol su içtim çünkü hava çok güneşli olduğu için bizim ev fırın gibi olmuştu. Üstelik kombiyi bile açmadan! Sırf çok güzel ısındığı için küçük bile olsa bu evden taşınmayı hiç düşünmüyoruz. Gerçekten yalıtımını çok iyi yapmışlar :) her gelen şaşırıyor. Dün musluğu tamir etmeye gelen usta da ev çok sıcakmış diye söylenmişti, kombi bile yanmıyor deyince abla siz burdan hiç taşınmayın dedi :)

Bu arada kardeşime gittik ki Berra hanım parti için hazırlansın, giyinsin diye :) o arada eşim de geldi. Partiye beraber gittik.

Canım günlerdir kek istiyordu. Şansıma tam istediğim gibi bir kek vardı. Tabağımdaki yiyeceklerin büyük kısmını yedim. Sosisli kurabiyeleri yemedim, pastanın şeker hamuru kısmını ve bol kremalı kısmını yemedim. Su böreği, kek, 2 küçük tuzlu kurabiye ve incirli tarçınlı kurabiyeyi yedim. Muradıma erdim :) Bugün canım tatlı istiyormuş meğerse. 1 küçük bardak da portakallı asitli içecekten içtim. Ayrıca diş buğdayı vardı. Ondan da 1 çatal aldım.

Dünden yemek yaptığım için bugün başka hiçbir şey yapmayı düşünmüyorum. Eve gidip yayılmaya kara verdim. Kendimi çok hantal hissediyorum. Sanırım normal :) Ayrıca belim ve sırtım ağrımaya başladı. Galiba karnım büyüdükçe öne çekiyorum.

Akşam yemeğimizi saat 19.00 civarında yedik. Tabağımdakilerin tamamını yedim, sadece ek olarak 1 tane daha mercimek köftesi yedim, tavuğun yarısını yemedim, 3 kaşık da taze fasulye yemeği yedim. Hiç ekmek yemedim. Patates kızartması da Actifry'da yapıldığı için yağsızdı.




Akşam otururken 1 kase çekirdek yedim yine. Bu çekirdeği geçen Pazar Bağdat Caddesi'ndeki İlgi Kuruyemiş'den almıştık. Nihayet sonu geldi. Oraya girince insanın gözü dönüyor. Siirt fıstığını da oradan almıştım. İlk fırsatta gidip yeniden alacağım.

Başka birşey yiyip yemediğimi şu anda hatırlamıyorum çünkü fotoğrafını çekmemişim. Ama büyük ihtimalle meyve yemiş olabilirim.

Biraz karbonhidrat ağırlıklı bir beslenme günü oldu ama napalım. Doğumgününde ikram olarak bunlar vardı. Evde de bu yemekler vardı. Başka birşey yapacak güçte insan yoktu :)

Not: Doğumgününde çekilmiş fotoğrafımız vardı ama henüz elimize ulaşmadı, ulaşınca eklerim :)

Diyetisyen Serap Orak Tufan

24 Şubat Pazar 2013


23 Şubat Cumartesi 2013

Mercimek köftesi


Dün gece evde 3,5 kız kaldık :) güne Berra'nın sesiyle başlamak her zaman çok güzel oluyor ama bir de erkenden uyanmasa...

Annesi doktora dersi için yollara düşünce biz de tatlı yiğenimle kahvaltı yaptık. 10.00'da randevum olduğu için biraz acele ettik ama olsun. Yine de evde kahvaltı yapmak güzel.

09.00
1 bardak süt
1 haşlanmış yumurta (beyazının yarısını çoğunlukla yemiyorum. Yumurta beyazını sevmeyenlerdenim)
2 dilim tam buğday ekmeği
4 iri zeytin
2 parça peynir (bu 3 kibrit kutusu eder, bu aralar beyaz peynirle aram çok iyi)

Bu güzel kahvaltıdan sonra hazırlanıp ofise geldik. Bugün işim fazla sürmedi, ofiste başka birşey yemedim ama bolca su içiyorum. Tahminimce günde 3 litreyi geçiyordur. Eskiden de 2 litreye yakın içerdim. Hamilelik nedeniyle olduğunu düşünüyorum bol bol su içmek istiyorum. Zaten böylesi en sağlıklısı. Amniyon sıvısının yeterli ve sağlıklı olması için bolca su içmek gerekiyor.

Ofisten sonra önce Migros'a gidip alışveriş yaptık sonra da Berra ile birlikte eve geldik. Çünkü ben hala hasta olduğum için gezmeye hiç halim yoktu. Zaten Berra'da çok evcimen bir çocuktur. Hafta içi sürekli okulda olduğu için haftasonları hep evde olmak istiyor. Sanırım yengeç burcu olmasıyla da ilgili olabilir :)

Öğle yemeğimizi hazırlarken, günlerdir su sızdıran mutfak musluğu nihayet patlayıp elimde kaldı. Acilen vanaları kapattım ama evyenin altındaki dolap sular altındaydı. Kocası seyahatte, evde 1 çocukla yalnız ve hamile olduğu için çok eğilip kallamayan bir kadın için ne muhteşem bir Cumartesi deneyimi! Hemen tesisatçıyı aradım ve durumun aciliyetini bildirdim. Artık ne kadar çaresiz bir ses tonum varsa adam yarım saat içinde geldi sağolsun. Başka yere gidecektim ama siz çok acil deyince ilk buraya geldim dedi. Şimdi musluk sağlam.

14.30 civarı Berra ile yemeğimizi yedik.

14.30
2 parça kemiksiz tavuk pirzola kısmı
6 kaşık bulgur pilavı
1 bardak ayran
Domates, salatalık

Ekmek yok, çünkü bulgur var.

Bu arada bahsetmeden geçemeyeceğim. Migros'un meze kısmından çok az zeytinyağlı yaprak sarması almıştım çünkü gözüme çok güzel görünmüştü. O sarmadan 3 tane yedim, gerçekten çok güzeldi, incecikti ve lezzetliydi. Bundan sonra arada takılırım artık. Tavsiye ederim, eğer evde sarma yapmaya vaktiniz yoksa veya yapmayı bilmiyorsanız bundan hazır olarak alabilirsiniz.

Berra da mezeler arasında mercimek köftesini beğendi ve istedi. Hazır almak istemedim çünkü onu evde yapabilirim ama sarmayı saramazdım :) Onun istediğini almadım diye bana çok bozuldu ama ona akşama mercimek köftesi yapacağıma söz verdim. O zaman beni affetti :) Okulda bazen çıkıyormuş ve yemeyi seviyormuş. Kuzucum için yapmaz mıyım?

Öğleden sonra 1 tane mandalina yedim. Yediklerim o kadar tok tuttu ki akşam yemeği yemedim. Onun yerine saat 20.00 civarında yaptığım mercimek köftesinden 6 tane yedim. Tam Berra'nın istediği gibi acısız yaptım. Yapmadan önce beni iyice tembih etti sakın hiç acı koyma teyze çünkü yiyemem diye. Sonra da yerken çok güzel olmuş ama çok az acı koyabilirmişsin diye bir yorum yaptı ki evlere şenlik :) bilmiş kız...

Sonra bir ara 1/2 Karam bitter gofret ve 1 adet muz yedim ama saatini hatırlamıyorum.

Bu akşam eniştem de bende kalıyor. Yarın hep beraber kahvaltı edeceğiz, sonra da Aslı'nın 1 yaş partisine gideceğiz.

Diyetisyen Serap Orak Tufan

23 Şubat Cumartesi 20133







22 Şubat Cuma 2013

Bugün gribal hayatımın 3. günü ve hala iyileşemedim. Burnum silmekten kabuk kabuk oldu. Sesim kötü ama enerjim düne göre daha iyi gibi. Kısmen iyileşme belirtilerim başladı galiba...

Eşim bugün seyahate gideceği için sabah işe gitmedi. Müdürler toplantısı nedeniyle Pazar'a kadar Antalya'da olacak. Pazar günü eşimin kız kardeşinin kızı Aslı'nın 1 yaşgünü partisi yapılacak. Sanırım ona yetişir.

Evde kaşarlı tost ve 1 bardak sütümle kahvaltımı yaptım. Sonra eşim beni ofise bıraktı. İşim öğlen bitince eve geldim. Hem dinlenmeyi planladım hem de eşim gideceği için onu görmek istedim.

Kahvaltımı 10.00'a doğru yaptığım için çok acıkmadım. Evde tarhana çorbası ve pirinç pilavı vardı. Yanına köfte pişirdim. Annem yine köfte yapıp buzluğumuzu güncelledi :)

Nedense canım çok ketçap istediği için pilavıma bolca ketçap döktüm. Kaşık hesabına vurursak sanırım  3-4 kaşık ketçap dökmüşümdür. Bol ketçaplı yedim.

14.00
1 kase tarhana çorbası (bol acılı ve sarımsaklı)
4 adet köfte
1 kase pirinç pilavı (üzerindeki kalp eşim için ;) daha sonra daha bol ketçap döküp yedim)

Tv izlerken farkına bile varmadan 1 paket kolalı jelibonu yemişim (90 g). Yine neden olduğunu anlamadığım bir şekilde canım kolalı jelibon istiyor. Geçenlerde de Haribo almıştım. Hayatımda eve jöle şekerleme almışlığım yoktur. Gerçi bunu da eşim almıştı ama hamilelik bana böyle tuhaf şeyleri bile yedirtti ya bravo :)

Sonra 1 kupa elma çayı içtim.

Bugün yalnız olduğum için kardeşim ve Berra bende kalacaklar. O nedenle iş çıkışı bana geldiler. Berra'ya meyve yedirirken ben de birazcık yedim.

18.30
1/2 dilim elma + 1/4 portakal

Kendimi hiç aç hissetmediğim halde akşam yemeği yedim çünkü sonradan çok acıkacağımı biliyordum.    En kolayı hemen makarna yaptık. Bol yoğurtlu makarna yedim.

20.00
Salçalı makarna (1 kupa dolusu vardır)
Bol yoğurt (4-5 dolu kaşık)

Tv izlerken 1 parça Merci çikolata ve 1 kase çekirdek yedim. En son yatmadan önce de 3 adet çekirdekli Kireçburnu gevreği yedim. 

Diyetisyen Serap Orak Tufan

22 Şubat Cuma 2013

Hamilelikte 22. hafta

22. hafta
Bugün İnci kızımla 22. hafta dönümümüz ama benim hiç keyfim yok. O kadar hastayım ki hamile olduğumu bile unutuyorum :( Bu haftaki son görüntümüz bu şekilde.

Bütün gece 100 kere uyanmışımdır heralde. Burnum tıkandığı ve nefes alamadığım için sık sık uykum bölündü ve dalamadım. Gürültülerimle ve kıpırdanmalarımla eşimi de uyutmadım tabi, yazık o da uykusuz kalmıştır.

Bugün ilk randevum 11.30'da olduğu için (şansıma) 10.00 da kalktım. Biraz daha dinlenmiş oldum. Sıkı bir kahvaltı yapmaya karar verdim. Bir de çeşit olsun diye düşündüm. Bloguma en sık gelen yorumlardan biri neden her sabah aynı kahvaltıyı yaptığım oluyor. Çok defalar cevap yazmama rağmen okumayanlardan aynı sorular geliyor. Bir kez daha açıklayayım :)

Her sabah aynı kahvaltıyı yapıyorum çünkü tost ve sütü çok seviyorum. Senelerdir her sabah yememe rağmen bıkmadım. 3 öğün kaşarlı tost yesem bıkmam :) Ayrıca başka şeylerle uzun uzun oturup kahvaltı yapmaya vaktim de yok zaten. En çok kurduğum hayallerden biri sabah evde hiç acele etmeden, sabahlık giyip kahvaltı yapmak ve ev keyfi yapmaktır. Pazar günleri bile yapamıyorum. Hatta öyle hayal ettiğim gibi şık bir sabahlığım bile yok. Eee giyecek zaman yok :)

Bugün hastayım diye kendime iyi bakmaya karar verdim ve sıkı kahvaltı yaptım.

10.45
1 adet yumurta ve 1 kibrit kutusu kadar beyaz peynirle yapılmış mini omlet (biraz zeytinyağı koydum)
Kaşarlı tost (tam buğday ekmeği ile yapılmış)
1 bardak süt

Gayet güzel doydum, bol protein aldım.

Ofise ara öğün olarak 13.30'da yine taze sıkılmış portakal suyu siparişi verdim. İçine 1 tane de limon sıkın dedim. Bu hafta 3. portakal suyu+ limon kürüm. Normalde meyve suyu içmediğimi ve karşı olduğumu hepiniz bilirsiniz. Meyveyi posasıyla yemeyi tercih ederim ve tavsiye ederim.

Sabah hem geç hem de tok tutan bir kahvaltı yaptığım için öğle yemeği saatim çok saptı. Yemeğimi Ataşehir Mozaik Çarşı'daki Evce Mantı Evi'nden sipariş verdim. Ama mantı değil :)

16.00
Yaklaşık 20 tane minik etli yaprak sarması (oldukça lezzetliydi, biraz yağlıydı ama yağı tabakta kaldı zaten)
2-3 kaşık yoğurt
devam edecek...

Eve gidince bir tarhana çorbası yaptım. Hazır değil tabi ki, annem getirdi. Antalya'dan komşularımız yapmış, vermiş. İçine acı biber salçası, ve 2 diş sarımsak da koydum ki hastalığıma iyi gelsin diye.

20.30
4 kepçe tarhana çorbası (bu fincan büyük bir kase aslında)
2 dilim beyaz ekmek (çorbama doğradım)

Sonra masanın üstünde duran açık gofret paketinde kalan 4 parça fındıklı gofreti de yedim. Eşim dün gece yatmadan önce yemiş demek ki. Hasta olduğum için erken yatmıştım, haberim yok.

22.00
1 kase tuzlu çekirdek

23.00
1 küçük golden elma

Bugünkü yeme aktivitelerim de böyle geçti. Yemek saatlerim bozulunca akşam çok acıkmadım. Sadece çorba yemeyi tercih ettim.

Düne göre daha iyi gibiyim ama bakalım gecem nasıl geçecek?

Diyetisyen Serap Orak Tufan

21 Şubat Perşembe 2013

20 Şubat Çarşamba 2013

Merhabalar,

Dün öğleden sonra başlayan geniz kaşıntısından sonra akşam aniden nezle/grip virüsünün beni işgal etmesiyle sebebiyle fena halde hastayım. Üstelik daha 2 hafta önce iyileşmiştim. Eğer alerjik bir durum değilse kesinlikle nezleyim :( Demek ki bu başka bir virüs. Aslında Pazar günü yürüyüşe gittiğimizde de çok üşümüştüm, galiba onun da etkisi var.

Belki de vücudum yine virüsle savaştığı için son günlerde enerjisizdim diye düşünmeye başladım. Zaten artık yapacak birşey yok. Kıpkırmızı ve sürekli akan bir burun ile bir süre daha yaşamak zorundayım. Umarım bu sefer geceleri uykusuzluk sorunum olmaz. Geçen sefer uyuyamadığım ve baş ağrısı çektiğim için gece yarısı oturup ağlamıştım. Dün akşam da gözümden yaşlar süzüldü. Hasta olunca çok nazlı oluyorum, yazık eşime kahrımı çekiyor. Canım benim...

Tüm hamileler, kendinize çok dikkat edin, laç da içemiyoruz, sürünüyoruz resmen :(

Bu sabah her zamanki gibi 1 bardak sütümle beraber kaşarlı tostumu yedim. Ekmeğim yine tam buğday ekmeğiydi. 3 tane de iri yeşil zeytin yedim.

Ofise gelince ilk 2 randevumdan sonra hemen Değirmen'den taze sıkılmış portakal suyu siparişi verdim. İçine limon da sıkmalarını rica ettim. Saat 11.30'a doğru büyük bir bardak taze sıkılmış limonlu-portakal suyumu içtim. Aynı şeyi dün akşam üstü de yapmıştım önlem olarak ama yine de hasta oldum. Düzenli olarak nar, portakal ve diğer meyveleri de yiyorum ama işte virüsler söz dinlemiyor...

Umarım bugün gelen danışanlarıma hastalığımı bulaştırmam. Haftada 1 geldikleri için iptal de etmek istemiyorum. O kadar çalışamayacak durumda değilim ama 20.00'de çıkacağım için akşam randevularımın zor geçeceğine eminim.

Öğle yemeğimi Değirmen'den sipariş verdim. Evde patlıcan yemeği var o nedenle etli birşey tüketeyim dedim. Birkaç gündür sebze ağırlıklı besleniyorum protein biraz eksik kaldı. Ne yapayım canım daha çok sebze yemek istiyor. Neyse ki süt, yoğurt, ayran, peynir tüketimim oldukça düzgün. Bunları yiyemeyen hamileler de var.

13.45
Kaşarlı köfte (güzel bir yemekmiş, altında 2,5-3 köfte kadar köftesi vardı, üzerinde de 1 dilim kaşar peyniri)
5-6 kaşık bulgur pilavı
1 kase yoğurt

Saat 15.00 civarında şekersiz naneli bir yeşil çay içtim. Çünkü nane solunum yollarını açar. Fena halde tıkanmıştım gerçekten iyi geldi.

Bu arada İnci kıpır kıpır olmaya başladı :) Kaç gündür hareketlerini yoğun olarak hissediyorum. Gerçekten çok güzel bir duygu. Sabahları uyandığımda ona günaydın deyip biraz konuşuyorum. Komşular duysa çok güler heralde, kendi kendine konuşan bir kadın! Evde çocuk yok, kedi yok, köpek yok, kimle konuşuyor bu diye :)

16.45
1 adet büyük muz

Şimdi başıyoruz, 20.00'ye kadar randevular yoğun ve arka arkaya. Bana kolay gelsin...

Eve 20.00 civarı vardım. Günüm çok yoğun geçti ve hastalığım daha da arttı. Yemek yiyip hemen yatmayı düşünüyorum. Neyse ki yemek hazır...

20.30
1 büyük kase mercimek çorbası
5-6 kaşık patlıcan yemeği
5 kaşık pirinç pilavı
1 bardak yoğurt

Bugün bir kez daha anladım ki burun çok sağlam bir organ. Bu kadar silmeye kopmadı veya parçalanmadı ya tamamdır. Zavallım daha bu eziyeti ne kadar çekecek?

Saat 22.30'da 20 tane Siirt fıstığı (bunu Antep fıstığından daha çok seviyorum) ve 1/2 nar yedim. 

Çok hastayım çok :(

Diyetisyen Serap Orak Tufan

20 Şubat Çarşamba 2013

Hamilelikte 21. hafta

21. hafta
Tam Sevgililer Günü'nde kızımla 21. hafta dönümümüzdü. Gitgide büyüyor ve kendini daha da çok hissettiriyor. Hem içerden kıpırtıları hem de artık büyüyen karnımla İnci kızım "anne burdayım" diye bağırıyor! :)

Bir gün önce Palladium'a gidip Gebe mağazasından alışveriş yaptım. Çünkü artık daha rahat şeyler giymek istiyorum. Hala günlük elbiselerimi giyebiliyorum ama şişen karnımdan dolayı artık çoğu elbisem mini kategorisine girmeye başladı. Göbekten dolayı yukarı çekiyor :) Herkes hamileliğin tadını çıkart dediği için ben de gittim alışveriş yaptım. Ama sanırım yine de standart hamile gibi değilim çünkü small beden giysiler bile ayıma göre bol oluyor. Neyse zaten kaldı 4 ay idare edeceğiz. 4 ay için giysiye ölü yatırım yapmak istemiyorum. Hamilelik sonrasında da giyebileceğim şeyler aldım. Ayrıca eczaneye uğradım ve  Mustela'nın çatlak önleyici gebelik kreminden de aldım. Az önce Unnado'nun sitesinde aynı kremi 25 TL daha ucuza görünce biraz sinir oldum ama ne bileyim...

Sevgililer Günü'nü sevmediğimi ve kutlamadığımı takip edenler bilir. Bu gün herhangi bir programımız yok. Ama eşim artık mutlu bir evliliğin kurallarını iyice öğrendiği için (ayrıca nazik olduğundan tabi :) bana beyaz bir orkide göndermiş. Sevindim tabi...

Bu hafta programım biraz yoğunlaştı çünkü sömestr tatili bittiği için herkes biraz kendine geldi. Okulların açılması bir sürü insanın sosyal hayatını etkiliyor. Yeni dönem için zayıflama hedefleri belirlendi ;) Bu dönemi özellikle benimle zayıflamak isteyenler iyi değerlendirmeli çünkü Haziran sonundan itibaren doğum nedeniyle 1 ay mola vereceğim. Haziran ayında da malesef yeni danışan kabul edemeyeceğim.

Daha önce bahsettiğim bir dinozor vardı hatırlarsanız. İşte o dinozor bu hafta geldi tepeme çöktü! Yapmam gereken işleri yapamaz oldum. Üzerimde büyük bir ağırlık var, enerjimi (veya enerjisizliğimi  demeliyim) düzgün yönetemiyorum. Blog dahi yazamadım. Erkenden uykum geliyor. Neden yazmadığımı soranlar için merak etmeyin iyiyim ama kendimi son 10 gündür çok yorgun ve enerjisiz hissediyorum. Sanırım bu da artık normaldir, hamilelik hali :) Eşim bile hergün "Bugün yazmamışsın!" diye beni ufaktan fırçalıyor. 

Ana hatlarıyla haftamı özetleyecek olursak annemin Perşembe Antalya'ya dönmesi nedeniyle biraz bunalımdayız. Yine iş başa düştü çünkü. 

Tüm hamile ve çocuklular için eğer bilmiyorsanız Anadolu yakasında çok güzel bir mağaza keşfettim. E5'te Bostancı köprüsünün sağ tarafında (Ankara istikametinde) Hello Baby diye harika bir mağaza açılmış. (Media Markt'ın yanında) Ne zaman açıldı bilmiyorum ama yeni olduğunu düşünüyorum çünkü pek bilen yok. Anne, bebek, hamilelik, mobilya, tekstil, oyuncak vs her türlü kategoride ürünlerin olduğu bir yer. Ben bayıldım! Bu seferlik gezmeye gittik birşey almadık ama sanırım daha çok yolumuz düşer. Alışveriş için henüz erken olduğunu düşünüyorum. 7. aydan itibaren kimse beni tutamaz ;)

Yine yediğim herşeyin fotoğrafını çektim ama günlüğümü yazamadım beni affedin. Yazmaya devam edeceğim...

Tüm blog arkadaşlarıma sevgiler :)

Diyetisyen Serap Orak Tufan
18 Şubat Pazartesi 2013




Hamilelikte 20. hafta

20. hafta
7 Şubat Perşembe kızımla 20. hafta yıldönümümüzdü. Artık ismine karar verdik. İnci olacak. Eşim bu ismi ne kadar çok istediğimi bildiği için beni kırmadı ve beni onurlandırdı. Zaten bu ismi o da çok beğenmişti. Ama benim hayalim gerçekleşmiş oldu. Eşime anlayışı için tekrar teşekkür etmek istiyorum... (sanırım dırdırlarımın da çok etkisi olmuştur :)

8 Şubat'ta da 20. hafta ayrıntılı ultrason randevumuz vardı. Sonuçlar iyi çıktı. Şu an için bebek sağlıklı görünüyor. Anormal bir durum yok gibi, dilerim olmaz. İnsan hamile olduğu andan itibaren sadece bebeğin sağlıklı olması için dua ediyor. Değişik bir duygu. İnsanı bireysel bencilliğinden uzaklaştırıp, ruhunu olgunlaştıran bir olay. 

Bu sefer çok net bir görüntü alamadık çünkü İnci hanım kafayı plesentanın altına gömmüş kuzu kuzu yatıyordu :) biraz hareket etti, ağzını açtı kapattı ama yerinden kıpırdamadı. Bir sonraki randevumuz 7 Mart'ta. O zamana kadar hasretle yüzünü görmeyi bekleyeceğiz... Bu arada bazen ağrılarım oluyor. Bunun nedeni uterusun büyümesiymiş o nedenle önemsenecek bir şey değilmiş. Sabah akşam yağlanmaya kremlenmeye devam! Sadece klinikte tartılıyorum. Tam 59 kg olmuşum. Yani baştan beri sadece 4 kg aldım. Doktorum bu durumdan gayet memnun. Ancak ara ara yürüyüş yapmama rağmen hergün düzenli yürümediğim için memnun değil. Hergün mutlaka yürümem gerekiyormuş...

Cumartesi sabah TSH tahlilimi de yaptırdım. O da normal çıktı. Sanırım ilacı 75 mcg içmeye devam edeceğim. Bununla ilgili endokrinoloğumla da görüşmem lazım.

Perşembe'den beri sürekli bir koşturmaca içinde olduğum için yine günlüğümü yazmayı ihmal ettim. Ama özetleyebilirim. Bol gezmeli bir haftasonuydu. Cuma annemle ve Berra'ya Bağdat Caddesinde takıldık. Hava yağmurlu olmasına rağmen biraz yürüyüş yaptık. Happy Days'te güzel bir makarna yedim. Ama sonra saatlerce sindiremedim. O akşam yemek bile yiyemedim sadece meyve yedim.

Cumartesi iş çıkışı eşimle bazı işlerimizi halledip kayınpederimi, annemi ve Berra'yı alıp Maltepe sahilindeki Pişşti'ye gittik. Bolca et yedim :) kendin pişir kendin ye konsepti ve ortam hepimiz için değişik ve eğlenceli oldu. Çok proteinli yiyince yine acıkmadım ama o gece de yine Mado'dan aldığımız dondurmadan bolca yedim.




Pazar günü bir aile kahvaltısı ardından annemle baş başa gezmeye Bağdat Caddesine geldik. Hem bana yürüyüş olsun diye hem de belki alışveriş yaparız diye. Ama hava yağmurlu olunca sadece yürüyüş yaptık, fazla mağaza gezemedik. Ben zaten hamile olduğum için hiç giysi alışverişi yapamıyorum. Hamile mağazası da göremedik. Annemle Kitchenette'de yemek yedik. Dün çok et yediğim için bugün canım artık sebze yemek istediğinden ben avakadolu ve enginarlı bir salata yedim, yanında bir de tostu paylaştık. Her ikisi de harikaydı. Tadı damağımda kaldı. En kısa zamanda o salatadan bir daha yiyeceğim.



Bolca yürüyüş yaptık benim için iyi oldu. En son Suadiye Remzi Kitapevinde 1 dilim pastayı annemle paylaştık ve yanında bir çay içip ısındık. Biraz daha erken gelsek Üstün Dökmen'in imza gününü yakalayacaktık ama biz gittiğimizde yeni bitmişti. Cafe kısmında Üstün Dökmen'i de gördük :)

Pazar akşam da görümcemlere gidip Aslı ve Oğulcan'ı görelim dedik. Aslı hanım 24 Şubat'ta 1 yaşına basıyor. Parti davetiyemizi de aldık :)

Pazartesi günü yağmurlu ve kapalı bir havayla başladı ama ben böyle havaları sevdiğim için modumdan hiçbirşey kaybetmediğim gibi daha da iyi hissediyorum. Bu öğleden sonra boş vaktim var. Belki gidip bir hamile elbisesi alırım çünkü artık karnım biraz çıktı. Aslına bakarsanız normal kiloda ama biraz göbekli bir kadın görünümündeyim :)

Diyetisyen Serap Orak Tufan

6 Şubat Çarşamba 2013

Dünkü yoğunluğun ardından bugün neredeyse boş sayılabilir. O nedenle annemle ve Berra ile program yaptık. Berra'nın hayallerindeki kat kat eteği almak için alışverişe gideceğiz.

Yataktan 10.20'de çıktım :) annemle güzel bir kahvaltı yaptık. Bu aralar kahvaltı yapmayı daha çok sever oldum.

10.50
1 adet sucuklu kaşarlı tost (içinde ince 4 dilim sucuk ve kaşar peyniri var, ekmek halk ekmeğin ruşeymli ekmeğinden)
1 yumurtanın sarısı + beyazının yarısı
1 dilim beyaz peynir
4 tane iri yeşil zeytin
2 tane siyah zeytin
Biraz domates
1 bardak süt

Sağlam bir kahvaltı yaptım. Özellikle bu seferki beyaz peyniri çok beğendim. Her zaman aynı peyniri alıyoruz ama bence bazıları daha lezzetli oluyor. Tam yağlı Ezine peyniri.


Babası Berra'yı bize getirdi, hazırlandık ve 13.00'de evden çıktık. Atladık taksiye Atatürk Caddesine gittik. Daha önce bir danışanımın açtığı bir bebek çocuk mağazası vardı belki hatırlarsınız. Açılışına gitmiştim. Oraya gittik. Elegante Baby&Junior mağazasında harika şeyler var, uğramanızı tavsiye ederim. Sahibi Çağla Hanım kızıma harika bir elbise-ceket hediye etti. Giydireceğim günü sabırsızlıkla bekliyorum. Fotoğrafını çekince buraya da eklerim. Çok teşekkür ediyoruz :) Kızıma da çok güzel şeyler aldık. Biz artık buranın müdavimiyiz...

Alışverişimiz bitince taksiye atlayıp Ataşehir'e döndük. Öğle yemeği olarak bir fast food kaçamağı yapalım dedik. Her zaman yapmadığımız için sorun olmuyor. Hatta normalde de Berra'ya Mc Donalds tan yemek aldığımda patates kızartması almazdım. Bugün alayım dedim sevindi :)

Ben de bir tane çocuk menüsü yedim. Zaten bu bile yetiyor.

15.00
1 adet cheeseburger (mayonezsiz)
1 kutu ayran
1 küçük patates kızartması (hepsini yedim, ketçap ve hardal sos kullandım)

İlerleyen saatlerde kızartma yediğim için midem çok rahatsız oldu ama yapacak birşey yok. Fast food kaçamağının bedeli bu.

Eve gidene kadar başka hiçbir şey yemedim. Zaten ofisteki meyve stoğum da bitmiş. Annem fırında köfte patates yapmış. Çok da güzel dizmişti ama şimdi neden fotoğrafını çekmedim diye düşünüyorum. Hamilelik insanı biraz tuhaflaştırıyor bence, normalde unutmazdım...

19.30
1/2 kase mercimek çorbası
3 adet köfte + 3-4 dilim patates
4 kaşık bulgur pilavı
Havuç ve kırmızı lahana salatası
3 kaşık zeytinyağlı pırasa

Ekmek yemedim.

Akşamları davul gibi oluyorum. Tam bir hamileyim. Sabahları o kadar belirgin olmuyor. Yemekten sonra sadece ayağımı uzatıp dinlenmek istiyorum. İlerleyen aylarda ne yapacağımı merak ediyorum, şimdiden böyleyse...

Dayanamadım bu akşam marketten cips aldım çünkü kalp şeklinde yapmışlar. Eşime kalpli cips süprizi yapayım dedim ama ben de bir avuç yedim :)



Sonra 1 adet küçük golden elma ve 1/4 portakal yedim. Bugün de böyle geçti. Kalorili kaçamakların olduğu bir gündü. Bazen böyle olur ;)

Bu arada ben bu satırları yazarken radyoda en sevdiğim şarkılardan biri çalıyor. Sizinle paylaşmak istedim. Paris'e gitmeden önce bu sokağın nerede olduğunu bile haritamda işaretlemiştim ama gitmeye fırsat olmadı. Rue des acacias- Marc Lavoine. Bu şarkıyı ne zaman dinlesem çok mutlu oluyorum :)

Diyetisyen Serap Orak Tufan

6 Haziran Çarşamba 2013



5 Şubat Salı 2013

Çalışma saatimi 10.00'da başlatmam harika oldu. Artık sabahları hiç uykusuz kalkmıyorum ve kolayca taksi bulabiliyorum. Sanırım bundan sonra bu program böyle gider :) Zaten akşam işten geç çıkan meslekler sabah da güne geç başlamalı.

Kahvaltıda dünden kalan yarım simiti kaşarlı tost yapıp yedim, yanında 1 bardak sütümü içtim.

Bugünkü programım yoğun o nedenle tüm gün ofiste olacağım. Malesef evden yemek getirmedim, sadece pırasa vardı.Onu da akşam yerim diye düşündüm. Öğlen ne yesem?

Yemeğimi Değirmen'den sipariş verdim. Dün hiç et türü birşey yiyemediğim için bugün köfte yemeye karar verdim. Köfteyle beraber pirinç pilavı getirmişlerdi ama ofisteki bulguru yemeyi tercih ettim.

12.30
6 adet değirmen köfte
4 kaşık bulgur pilavı
Çoban salata

Saat 16.00'da 1 tane golden elma yedim. En sevdiğim elma bu :)

Bugün çok yoğunum, randevularım ve ziyaretçilerim fazla. Her gelen büyüyen karnımın farkına varıyor. Artık tam bir hamile görünümündeyim :) Kendime yeni elbiseler almaya başlasam iyi olacak. Koca bir göbekle hala günlük elbiselerimi giyiyorum..

Akşam iş çıkışı kardeşimin evine gittim. Eşimin yüksek lisans dersleri başladı artık hep geç gelecek. Yalnız yemek yememiş oldum.

19.30
6 kaşık kuru fasulye
5 kaşık pirinç pilavı
3 kaşık yoğurt
Birkaç dilim de salatalık turşusu yedim.

Yemekten bir süre sonra 1 dilim cevizli kek yedim. Haftasonu kardeşim yapmıştı. Dolapta beklemiş keki daha çok severim. Kek yeni piştiğinde çok hoşuma gitmiyor nedense.

Eve dönünce 1/2 portakal ve 1/2 elma yiyerek bu akşamı kapatmış oldum.

Yarın 15.30'a kadar boşum. Evde annemle güzel bir kahvaltı yaparım artık. Sonra da Berra'ya özel bir etek almaya çok sevdiğim bir danışanımın bebek&çocuk mağazasına gideceğiz.

Diyetisyen Serap Orak Tufan

5 Şubat Salı 2013

4 Şubat Pazartesi 2013

1 haftalık bir aradan sonra herkese merhaba!

Geçen haftasonu gıda fotoğrafçılığı kursumdan sonra yazmayı aksatınca günlüğüm biraz gecikmişti ama yazacaktım. Malesef başaramadım çünkü Salı akşamından sonra o kadar ağır bir nezle/grip geçirdim ki anlatamam. İlaç kullanamadığım için özellikle akşamlarım tam bir felaketti. Uyuyamadım, nefes alamadım. Burnum silmekten yara oldu, halsizlik falan önemli değil de resmen yaşam enerjim bitti. Ateşim çıkmadığı için kızıma bir zararı olmamıştır ama bu hastalık beni fena sarstı. Tüm hamilelere sesleniyorum. Aman kendinize dikkat edin. Özellikle hasta insanlardan uzak durmaya çalışın...

Bugün hala sesim bozuk çıksa da artık en azından hasta hissetmiyorum. O nedenle çok mutluyum. İnsanın sağlığı gibisi yok. Hayattaki herşeyden daha önemli ve değerli bence. 

Neyse ki hastalığım sömestr tatiline rastladı da randevu programım çok yoğun değildi. Bu sayede evde dinlenme imkanım oldu. Bu da bir çeşit şans tabi. Kurumsal yerlerde çalışanlar daha şanslı bence çünkü 2-3 gün rapor alma imkanları oluyor. Ama insanın kendi işi olunca randevuları iptal etmek çok zor bir durum. Dedim ya neyseki yoğun değildim.

Bu arada konu açılmışken doğumdan sonra da hemen işe başlamayı düşünüyorum. Eğer sağlık açısından bir sorun olmazsa çalışmaya başlayacağım. Belki 2-3 hafta gibi bir ara verebilirim ama daha fazla uzatmaya imkanım ve lüksüm olmayabilir. Ofiste bebek için ayrı bir oda yapacağım.


Henüz alışveriş aşamasına geçmedim. Mobilya konusunda tavsiyelere açığım. Deneyimlerinizi paylaşırsanız sevinirim. Odanın rengini bu fotoğraftaki gibi boyamayı düşünüyorum. Ama fikrimi değiştirebilirim belli olmaz. Bebek için eve oda takımı almak mantıklı mı? Başta herşey tam olsun mu? Yoksa zamanla ihtiyaca göre mi almalı? Zaten çok pahalı şeyler alma taraftarı değilim. Çocuğumuzu sadeliğe alıştırarak büyüteceğiz. Alım gücümüz olsa bile asla aşırıya kaçma gibi bir hayat görüşümüz yok. Eşimle bu konuda aynı fikirdeyiz.

Bu hafta önemli bir hafta olacak çünkü Cuma öğleden sonra 20. hafta ayrıntılı ultrason muayenemiz yapılacak. Bakalım kızımın sağlığı nasıl?

Gelelim neler yediğime...

Geçen hafta çok hasta olduğum için meyve tüketimime çok ağırlık verdim. Biliyorsunuz annem gelmişti ama hasta olunca birkaç gün onunla da görüşmedim. Çünkü Berra'ya bakıyordu. Onların da hasta olmasını istemedim. Annem geldi diye kalorili ve çeşitli bir beslenmem olmadı. Bir tek dün kanatçıya gittik orada kanat yedim. Bu haftanın tek kalorili beslenmesi bu sayılır.

Bu sabah saat 09.15'de yarım simit arasına kaşar peyniri koyup tost yaptım. Yanında 1 bardak süt içtim.

Şu ana kadar da başka birşey yemedim. Ama birazdan evden getirdiğim yemekleri yiyeceğim...

13.00
6-7 kaşık bulgur pilavı
6-7 kaşık zeytinyağlı taze fasulye
Yoğurt yemeye yerim kalmadı çünkü çok doydum



Yemeğimi yedikten sonra saçlarımı boyatmaya gittim. Nihayet 5 aydır boyanmayan saçlarım 2 renkli olmaktan kurtulacak. Artık kendi doğal saç rengim olan koyu kahverengiye döneceğim. Diplerim çıksa bile çok belli olmayacak diye düşünüyorum. Neyse ki hiç beyazım yok...

Kuaförde orta şekerli bir Türk kahvesi içtim. Sunuma bakar mısınız? :) Buraya artık saç yaptırmaya değil kahve içmeye gelsem yeridir. Bu da son halim :)



Ofisten 20.00 de çıkacağım için ara öğün yemem gerekiyor. O nedenle tam da bu satırları yazarken (17.00) 1 adet çekirdekli galeta (bu tuzlu), 1 adet çekirdekli kurabiye (bu az tatlı) ve 2 dilim de kaşar peyniri yedim.




Eve gidip yemeğimi yemem saat 20.30'u buldu.

20.30
Bol yoğurtlu kıymalı makarna (yoğurt 1 bardaktan fazladır, biraz sarımsaklıydı)
6 kaşık zeytinyağlı pırasa (bol limon sıktım)

Makarna yediğim için hiç ekmek yemedim.

Sonra akşam yatana kadar meyve yedim. Toplamda 1 muz, 1 portakal ve 1/2 nar yiyip şiştiğim için gece yattığımda biraz rahatsız oldum.

Diyetisyen Serap Orak Tufan

04 Şubat Pazartesi 2013

Hamilelikte 19. hafta

19. hafta

Bugün kızımla 19. hafta dönümümüz, kutlu olsun! :) 

Ama malesef ben çok hastayım ve bugün tadım yok. Nezle virüsünün bir kez girdiği evde nasıl herkes hasta olursa eşimden birkaç gün sonra da ben hasta oldum. Salı akşamından beri bu durumdayım. İlaç da alamıyorum.

Dün gecem çok kötü geçti, hiç uyuyamadım, hatta o kadar hasta hissediyordum ve her yerim ağrıyordu ki gecenin bir yarısı oturdum yatakta ağladım durdum. Eşim sağolsun sakinleştirdi de o şekilde biraz uyumuşum. Neyse ki ateşim çıkmıyor.

Bu hafta böyle geçti artık, bırakın blog yazmayı, blog istatistiklerime bile bakmaya halim ve zamanım olmadı. İyileşince yazacağım.

Artık kızımın kıpırtılarını hissedebiliyorum. Yani hissettiğim şeyler o olmalı. Ama o kadar hastayım ki buna bile odaklanamıyorum.

Bu fotoğrafı iyi ki Çarşamba akşamı çekmişim. Çünkü bugün gözümü açacak halim yoktu...

Sevgiler...

Diyetisyen Serap Orak Tufan

31 Ocak Perşembe 2013
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...