ŞUBAT, MART, NİSAN 2024 ÖZETİ

Merhaba kabilem,

Ayda 2 post yazarım deyip ortadan kaybolmam bir çeşit dolandırıcılık sayılır bence, hakkımda ne düşünseniz az :) ama öyle böyle değil, gerçekten çok zor günler geçirdim. Atlattım diyemem çünkü devam ediyor ama atlatırım tabi. Değişim her zaman sancılı geçer. Genel olarak enerjisi yüksek biriyimdir, inanın bazen öğlene kadar yataktan çıkamadığım günler oldu.

3 ayda anlatacak çok şey biriktiği için kısa kısa bahsedeyim. 

İlk olarak Şubat tatilinin son haftası Antalya'ya gittiğimizde İnci'nin yeni okulu için kayıt yaptırdık. 2 okulda bursuluk sınavına girdi, birinden %40 indirim alınca orayı tercih ettik. Yani henüz taşınmadan kızımın okulu netleşmiş oldu. 6. sınıfa Antalya'da başlayacak. Umarım başarılı bir okul hayatı olur ve İstanbul dışında herhangi bir yerde öğrenim hayatına devam eder. Çünkü bir daha İstanbul'a dönmek istemiyorum. Kendisi üniversite için Amerika'ya gitme hayalleri kuruyor. Belki de gerçekleşir, neden olmasın?

Ofis manzaram

Şubat ayında kira sözleşmemin 5. yılı dolduğu için ev sahibimle bir takım gergin günler geçirdikten sonra avukatı aracılığı ile konuyu sonuca bağladık. Bir anda 6 kat artış yapamayacağım için yaklaşık 2 kat artış yaparak Temmuz başında taşınacağıma dair sözleşme imzaladım. 3 yıldır bana yaşattığı stres yüzünden yasal haklarımın bile peşinden gitmek istemedim. İnsanın böyle şeyleri tek başına kaldırması zor oluyor. Bir yerde pes edip kendi sağlığını düşünmeyi tercih ediyorsun. Zaten İstanbul'da yaşamak istemediğim için ısrar etmedim. Sonuç olarak aynı adreste 15. yılımı doldurdum, bu da ayrı bir hüzün konusu. Binanın demirbaşı gibiyim, kimler geldi kimler gitti ben burada yaşlandım resmen :)) süreklilik ve istikrar seven biri olduğum için adresimin aynı kalması konusunda özel çaba sarfetmiştim. Ama bu da yeter artık di mi?

1 Mart'ta 45. doğum günümü kutladım. Kızımla baş başa yemeğe gittik. Bu sene pasta kesmek kısmet olmadı, umarım seneye sevdiklerimle beraber güzel bir kutlama yapma şansım olur. Hayatta kutlamaya değer her konu için ya bir pasta kesmeli, ya bir şarap açmalı veya güzel bir yemek yenmeli. Olmadı kahve içmeli yani. Özensizlik her şeyin değerini düşürüyor, buna hiç müsade etmem, mizacıma ters :)

Babam Mart ayında 4. ameliyatını oldu. Mesane kanserini komple atlattı diyebiliriz. Çok şükür, çok acılar çekti, organ nakil ameliyatı oldu, komplikasyon geliştiği için fazladan 2 ameliyat oldu, bir süre ürostomi torbasıyla yaşamak zorunda kaldı. Bu süreçte destek olan herkese çok teşekkür ederim. Uzakta olmak gerçekten zor oluyor. 

Markam : Koi inspired

Seramik kursum devam ettiği için son aylarda örgü öremiyorum. Enerjim kalmıyor. Daha doğrusu boş zamanlarımda bazen seramikle ilgilendiğim için örgüye ara vermiş gibi oldum. Zaten son aylarda çoğu şeye enerji bulamıyorum. İyi ki seramiğe başlamışım. Hem yeni bir el sanatı öğrenmiş oldum hem de gerçekten bana iyi geliyor. Geçen yıl çok iyi bir manifest yapmışım kendimce. İlla ki elimi çamura bulaştıracaksam bu olmalı, insan sonunda güzel bir şey üretemiyorsa boşu boşuna elini ve hayatını  çamura bulaştırmamalı. İç sesim bana her zaman en doğrusunu söylüyor.

Antalya Kaleiçi-Nisan

Bu post bir özet olsun istedim. Bundan sonraki postlarda İstanbul'a veda yazılarımı okursunuz gibime geliyor. Dün Antalya'daki emlakçımı aradım, bana ev araştırması için istediğim bazı önemli konuları söyledim. Orada da kiralar yüksek ama yapacak bir şey yok, girdim bir yola, sıkı çalışıp yeni bir hayat kurmaya hazırım. Bu kadar zor aylardan yıllardan sonra güzel günler yaşayacağıma inanıyorum...

Diyetisyen Serap Orak

09.05.2024


2023'ün güzel yanları, seramik, örgü vs...


Merhaba kabilem,

Önceki postumu okuyan tüm dostlarımı kucaklayarak yazıma başlamak istiyorum. Kahrolsun 60 saniyelik tiktok ve bilimum platform videoları, yaşasın 2-3 saatte yazılan ve zaman ayırarak okunan bloglar :)) Eeee hoşgeldin mânâ arayan dostum. 

Şaka bir yana takipçilerine veya meraklılarına hitap etmek, işini gücünü parlatmak, sesini duyurmak için kim hangi sosyal medya platformunda olmaktan memnunsa öncelikle kolaylıklar dilerim. İçerik üretmek gerçekten bir emek işi. Ben becerebildiğim ve keyfimin yettiği ölçüde bir şeyler paylaşıyorum ama blog ayrı bir kültür. Ben blog kadınıyım, ha sen seversin, sevmezsin bilmem :) 

Bu postta 2023 yılında yaşadığım berbat olayların dışında başıma gelen güzel şeylerden bahsetmek istiyorum. Haa tabi ki bunlar da öyle durup dururken ortaya çıkan şeyler değil, hepsi benim kişisel terapi yöntemlerim aslında. 

Hayatım boyunca güzel sanatlara ve el işlerine hep ilgim olmuştur. Eğitim alıp üstüne hiç düşmedim ama resme ve çizime de yeteneğim var denebilir. 10 yaşımdan beri tığ/şiş ile ilişkim vardır. Bir çekmecemde hep çeşit çeşit iplerim ve örgü malzemelerim olmuştur. Boş kalınca veya canım isteyince kendimce bir şeyler örerdim. Haliyle sosyal medyada yıllardır bir sürü örgü hesabı takip ediyorum. Kendi kendime dedim ki ben niye hobimi bir ek işe çevirmiyorum? Sonunda kendime bir marka oluşturdum. Açıkcası okuduğum bir kitaptaki paragraftan esinlenerek yola çıktım. Yazıda mitolojik olarak kaderin ağlarını ören 3 kardeşten bahsediyordu. İsimleri o kadar ilham verici geldi ki ordan yola bir çıktım en sonunda başka bir noktaya geldim. Yıllardır kendime koi balığı dövmesi yaptırmak istiyordum çünkü her zaman koi balığının temsil ettiği anlam beni tasvir ediyor gibi gelirdi. Canım dostum, dert ortağım, kalbimi anlayanım Ebru bana güzel bir logo tasarladı ve "Koi inspired" markası bu şekilde doğdu. Instagramdan takip için bir tık lütfen :) Markanın adının İngilizce olma nedeni tamamen yurt dışı satışı hedeflerimden kaynaklanıyor. Çünkü ülkemizde el emeğinin değerinin bilindiğini düşünmüyorum. Zaten diyetle ilgili de daha global yayılma hedeflerim var. Tabi ki benim asıl mesleğim bu değil ve sadece uygun olduğum zamanlarda emek harcayabiliyorum. O nedenle işimden ve çocuğumdan kalan zamanlarda sürdürebileceğim bir hobi olarak görüyorum. 


Kaseyi de ben yaptım



Bunun dışında aslında dikişe çok meraklı olduğum için dikiş kursuna gitmek istiyordum ama bir dikiş makinem olmadığı için bir türlü başlayamadım. Bu kurslar için Ataşehir Belediyesi'nin halk eğitim merkezine gitmek istiyordum ama ya yer kalmıyordu ya da günleri bana uymuyordu. Bu sene şansım yolunda gitti ve seramik kursuna kaydoldum ve haftada 1 günümü buna ayırabildim. Ekim ayından beri her Cuma seramik kursuna gidiyorum. İlginç bir şekilde bu hobi bende çok tatlı bir esneklik yarattı. Çünkü ben aslında böyle çamurlu, ele bulaşan, ortalığı pisleten şeylerden pek hoşlanmazdım. Biraz temizlik takıntım vardır. Bunda bile etrafı oldukça kontrollü kirletiyorum ama ruhsal anlamda illa çamura bulaşmam gerekiyorsa bunun seramik gibi bir sanat olmasını tercih ettiğim ve bu bilinçle hareket ettiğim için kişisel anlamda bir aydınlanma yaşadım çünkü son yıllarımda insanın hayatına bulaşınca kurtulamadığı pislikler gördüm. Neye bulaştığınız, aklınızı ve seçimlerinizi nasıl kullandığınız çok önemlidir. Sonuçları ödülünüz veya başınızın belası olur. Seramik yaparken, çamura şekil verirken, kurumasını beklerken hep bir sabır sınavından geçiyorsunuz. Örgü de o şekilde. Gördüm ki ben çok sabırlı bir insanım, bunu bu tarz hobilerde yaşayıp hayatıma yön verirken azaltmam gerekiyor. Fazla sabredip fedakarlık yaptığım her konu elimde patladı, illa bu kadar sabretmem gerekiyorsa bu hakkımı hobilerimden yana kullanarak yaşamam gerekiyor. Bunu net anladım.

2023'ün en güzel yanlarından biri ülkemizin 100. kuruluş yıl dönümünü yaşamak oldu. Buna tanıklık etmek ve kutlamak nasip olduğu için mutlu oldum açıkcası. Ulu önder Mustafa Kemâl Atatürk ve tüm silah arkadaşlarının ruhları şâd olsun. Emanetinin muhafızıyız Atam...

2023 yılında İnci ortaokula başladı. İlkokulu devlet okulunda okuduğu için bu sene yabancı dil ağırlıklı bir koleje gitmesini istedik. Ama aynı zamanda akademik olarak iyi eğitim veren okul olmasını da istedik. Bu konuda Ataşehir'de Fen Bilimleri Koleji yıllardır danışanlarımdan çok tavsiye aldığım bir okuldu, kabul sınavını ve mülâkatını atlayıp kayıt yaptırdık. Çok şükür İnci'nin hem İngilizcesi iyi oldu hem de derslerinde çok iyi bir not ortalamasına geldi. Tabi bunda anne olarak benim de payım var çünkü ödevler konusunda takibini sağlayıp düzenini bozmayacak şekilde tüm hayatımı ona göre düzenliyorum. 2024 Eylül ayında Antalya'da bir okulda devam edeceği ve arkadaşlarından ayrılacağı için biraz üzülüyor ama yapacak bir şey yok hayat bize bunu getiriyor. Okul müdürümüz Nihan Hanım da İnci ayrılacağı için üzüldü çünkü okul disiplinine bu kadar uyum sağlayan ve dersleri bu kadar başarılı olan bir öğrenciyi kaybetmek onlar için de biraz üzücü oldu.

Bu blogun asıl konusuna gelince genel olarak sağlıklı beslenmeye devam ediyorum. Biraz hareketsizim ama hayatımda bu dönem de bunu gerektiyordu. Çünkü ne zaman yürüyüşe çıksam ağlayarak eve dönüyordum. Ben de yürüyüşü bıraktım. Kilom 55-56 arasında gidip geliyor. İştahım azaldığı dönemde 54'lere kadar indim ama artık o kadar üzgün de depresif değilim. Yalnız bu ara bana çok ilham veren bir konu oldu. 50'li yaşlardaki bir kadın danışanım yıllardır maratonlarda koştuğunu söyledi. Ben de kaç yaşından beri koştuğunu sordum. 45 yaşında başlamış ve ondan önce hiç spor yapmamış. Ben de 1 Mart'ta 45 oluyorum. Karar aldım Temmuz'da Antalya'ya taşınınca oradaki bir koşu grubuna yazılıp koşmaya başlayacağım. Çünkü ben çok uzun mesafe ve hızlı yürüyüş yapabilen biriyim. Danışanım (kendisi doktor) bence koşabilirsin dedi :) koşarım bence de ;) 

Konuyu burada biraz keseyim de bir sonraki posta konu kalsın :) bu yıl en azından ayda 2 blog yazma hedefim var. Belki daha bile fazla olur. Hatta Antalya'ya taşınınca instagramda daha aktif olup yeni hayatımı daha çok paylaşmak istiyorum. Bu beni de motive edecektir. Çünkü insanın hayatının en verimli olduğu 20 yıllık dönemini kapatıp yeni bir hayata başlaması kişisel dayanıklılık da gerektiren bir değişim aslında. Ben şimdiden kendimi güçlendirip hazırlıyorum, sizin desteğinize de talibim :)

Sevgilerimle

Diyetisyen Serap Orak

22.01.2024

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...