Sabah uzun uzun kahvaltı etmeye vaktimiz olmadığı için sadece bir tost yaptım ve süt içtim. Ama bu sefer yanında 1 küçük salatalık ve bir kaç dilim de domates yedim. Evde domates bolluğu var. Eşim dün pazardan almış. Kaç haftadır söylüyordum kış için buzluğa domates koyalım diye, dün istediğim uzun yumurta şekilli domateslerden bulunca 4 kg almış :) Eve dönünce o domateslerin icabına bakacağım…
Saat 10.15 |
Nikahtan sonra bir büfeden su alırken 1 kutu da muzlu süt de almıştım. Belki İnci içer diye çünkü bu sabah kahvaltısını yemedi. Sadece Atrium'a varınca emzirmiştim. Ama süt bana kaldı çünkü İnci kutuyu tutmayı bilmediği için sıkınca üstü başı süt oldu ben de elinden aldım. Zaten içmek de istemedi.
Eve gelince kendimi iyi hissetmediğim için biraz uzandım. İnci de babasıyla takıldı. Kalkınca 1 dilim kek yedim. Buzdolabında duruyordu. Kardeşimin yaptığı çikolata damlalı kek.
Ev işleri falan derken yemek yemeye fırsat olmadı. Zaten yemek de yoktu. Eşim alışverişe gitti ve malzemeleri alınca ben de yemek yapabildim. Salçalı biftek ve pirinç pilavı pişirdim. Bir de roka salatası yaptım.
Onlar pişerken de kızkardeşimin yardımıyla domatesleri kış için hazır hale getirdim. Robotta çekip buzdolabı poşetlerine koydum. Bu sayede kışın hem lezzetli hem de kıpkırmızı domates pürelerim olacak. Şimdiden soğuk kış günleri için menemen, şehriye çorbası ve domatesli makarna hayallerine kapıldım…Bence en sağlıklı saklama tekniği dondurma işlemi. Çünkü konserve yapma işlemi sırasında eğer hijyenik koşullar sağlanmadıysa çok tehlikeli bir bakteri olan Clostridium Botulinum üreyebilir. Botulizm adında bir zehirlenmeyle felç ve ölüme kadar götürebilen bir tablo bile ortaya çıkabilir. Çünkü bu toksinin ürediğini gözle göremiyorsunuz. Sadece konserve şişesinin kapağı biraz şişikse üremiş olduğunu anlayabilirsiniz. Bu şekilde bir konserveniz varsa asla yemeyin ve hemen atın.
Akşam yemeğimi 19.30 civarında yedim. Tabağımdakilere ek olarak biraz daha salata ve 1-2 lokma da ekmek yedim. Ellerime sağlık hepsi çok lezzetliydi.
Yemekten sonra İnci'yi uyuttum. Bugün gündüz neredeyse hiç uyumadığı için erken uyudu ama sürekli ağlayarak uyandı ve birkaç kez emzirmek zorunda kaldım. Bu arada yarın için köri soslu bir tavuk pişirdim. Sonra da bir kupa kahve yaptım. Bu sefer yanındaki bitter çikolatanın tamamını yedim. Canım istemiyordu ama enerji olsun diye düşündüm. Biraz kendime gelince blog yazmaya başladım.
Bu tepsimi Paris'ten almıştım, çok severek kullanıyorum |
Arada 2 tane de kırmızı erik yedim. Şu an saat 02.00'ye yaklaşırken satırlarıma son verip, makyajımı silip yatmayı düşünüyorum.
Herkese iyi geceler.
Not: Salı günü Bodrum'a tatile gidiyorum :)
Diyetisyen Serap Orak Tufan
Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap
Twitter için https://twitter.com/DiyetisyenSerap
Facebook için https://www.facebook.com/pages/Kendinize-%C4%B0yi-Bak%C4%B1n-Beslenme-Dan%C4%B1%C5%9Fmanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1/130475260372458
Merhaba Serap Hanım, ben Efsun. Bir italyan sosunu ararken sayfanıza denk gelmemin ardından inanın öğle aralarım çok daha eğlenceli bir hal aldı. Öğle yemeğimi ofiste evden getirdiklerimle geçiştirmek zorunda kaldığım için bunaldığım bir anda buldum sizi ve bir ritüel halinde her molada sayfanızı okuyarak yemeğimi yedim. (Bir şeyler izleyip okumadan atıştıramayanlardanım) Hatta artık son postlara geldiğimde daha fazla okumayayım bitecek diye gün gün ayırmıştım.Küçük hanımefendi'nin doğumundan sonra devam etmeyeceğinizi düşünürken yeni postlarınızı görünce çok mutlu olmuştum.Fakat sanırım yoğunluğunuz içinde eski gündelik blogger rutinine dönemiyorsunuz.Keşke her öğlen yine eşlik edebilseniz bana ve benim gibilere.Herşeyin yolunda olduğunu ümit ediyor ve yeni postlarınızı bekliyorum.
YanıtlaSilBunları duyduğuma ne kadar mutlu oldum anlatamam :) blog amacına hizmet ediyor demek ki:) Sizin gibi değerli okur arkadaşlarımla günleri paylaşmak ayrı bir güzel oluyor. Daha nice güzel günlere…
Sil