Tatilimizin ilk 2 gününde bir aile dostumuzun Bodrum Konacık'ta ki evlerinde kaldık. Sonra 5 gün de her şey dahil bir otele geçtik. Bu nedenle tatilimi özetlerken 3-4 kısımda yazacağım. Eskiden tatil dönüşü eve gelince günlerimi tek tek yazmak üzere bilgisayar başına geçiyordum ama şimdi bunun için tek başıma tatile çıkmam lazım :) Evde saatlerce ekran başında oturup blog yazmam şimdilik bir hayal...
Tabi ki yine de her anımı yazacakmışım gibi bol bol fotoğraf çektim. Telefonumun hafızasını dolduracak kadar çok tabak tabak yemek fotoğrafı var. Birisi telefonumu çalsa sahibinin deli olduğunu düşünebilir :) Bu ne kadar çok yemek ve kahve fotoğrafı diye. Herkesin bir arızası var işte, ben de bu işe taktım kafayı.
Döner güzeldi, bir de havalimanı yiyecekleri bu kadar gereksiz pahalı olmasa... |
Salı günü tatile çıkarken sabah evde güzelce tostumu yedim, yanında sütümü içtim. Sonra havalimanına gittiğimizde öğle yemeği saati gelmişti. Uçuş 15.00'deydi. İndikten sonra yiyelim desek açlıktan ölürdüm. En mantıklısı önce yemekti. Zaten Bodrum'a gidince Füsun Hanımcığımın harika yemekler yaptığını tahmin ettiğim için fazla da yemek istemedim. Tam tahmin ettiğim gibiydi ;)
İlk gün çimenlere basamayan İnci tatilin son günlerinde sahildeki kumları bile yedi! |
Yemekten önce güzel bir kahve eşliğinde tam buğday unu ile yapılmış güzel bir kek yedim. Tahmin edersiniz ki bir Bodrum evi fotoğraf çekimi açısından her zaman harika bir ortam sağlıyor. Bir kere ortamın atmosferi yeter ama ev sahibesi de bu kadar zevkli olunca fotoğraf çekmeye doyamıyor insan. Şu mutfakta insan nasıl harika yemekler yapmasın...
Tabi fuchiko bebeklerimin de bu güzel karelerde payı büyük :)
Akşam yemeği tam benlikti! Füsun Hanım'ın yemekleri zaten her zaman çok güzeldir. Bir de Bodrum etkisiyle her şey çok lezzetliydi. Sohbet falan ayrı zaten... Şimdilik konumuz yemekler :) Füsun Hanım'ı hatırlarsınız. Blogumu eskiden beri takip edenler bilir. Eskiden haftada 1 gün (Salı günleri)Etiler/Ulus'da bir psikolog çiftin ofisinde seanslarımı alıyordum. İşte bu Füsun Hanım o :) Ofisi kapatıp Bodrum'a yerleşeli 2 yıl olacak sanırım yakında. İyi ki de taşınmışlar.
Gelelim zeytinyağlı yemeklere...
Fotoğraflar biraz kötü çıkmış çünkü sofrayı hazırladığımız saatlerde hava kararmıştı ve İnci de bebek arabasında uyuduğu için ışığı fazla açmamıştık. Canım kızım yine tam yemekten önce uyudu ve bize hem yeme, hem içme hem de sohbet etme ortamı sağladı :)
Masamızın genel görünümü şu şekildeydi. Yemekte köy tavuğu ve pilav da vardı. Yoğurt da ev yapımı. Masadaki her şeyden yedim. 1 kadeh de kırmızı şarap içtim. Soranlar için söyleyeyim. İnci uyanıp da emene kadar bu kadar şarap metabolize olur ve alkol etkisi vücutta kalmaz zaten. Hemen kızmayın emzirirken alkol alıyorum diye. Artık 15 aylık oldu zaten :)
Bu da tabağımın ilk hali :) Sonradan masadakilerden biraz biraz daha tırtıkladığım doğrudur...
Sonra biraz üzüm yemiş olabilirim, ama fotoğrafını çekmemişim :( o kadar güzel üzümleri niye çekmedim ki diye kendime kızıyorum.
Yemekten sonra da çay keyfi yaptık. Veranda da, loş ışıkta, İnci uyurken içilen çayın da tadı bir başka oluyor yani ;)
Yarın sabah burda bahçeye karşı kahvaltı yapacağım için çok mutluyum :)
Bu güzel yemekler için Füsun Hanım'a ellerinize sağlık demeye doyamıyorum, tam benlikti ;)
Diyetisyen Serap Orak Tufan
Bodrum Tatili 1. gün
16 Eylül 2014 Salı
Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap
Twitter için https://twitter.com/DiyetisyenSerap
Facebook için https://www.facebook.com/pages/Kendinize-%C4%B0yi-Bak%C4%B1n-Beslenme-Dan%C4%B1%C5%9Fmanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1/130475260372458
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder