İnci 3 yaşında! (15 Haziran 2016 Çarşamba)


Bugün canımın içi, hayatımın en önemli parçası kızımın 3. yaş günü :) Öyle bir 3 yıl ki bana 6 yıl gibi geldi anacım. Tüm karelerde göreceğiniz gibi dışarıdan çok mutlu görünsek de bu canavar canıma okuyor benim :) İştahsız, uyumayan, dediğim dedik bir çocuğu 3 yaşına getirmek kolay değil arkadaş. Ne aile dramları, ne delirme anları, ne vicdan muhasebeleri yaşandı bir bilseniz… (çocuklular anladı demek istediklerimi)

Herşeye rağmen öyle güzel bir kulvar ki geride bıraktığınız hayatınızı çok güzel ama kocaman bir eksikle yaşadığınızı fark ediyorsunuz. Ama bu duygu sadece çocuk sahibi olduktan sonra ortaya çıkıyor. İstemeyen arkadaşları yanlış yönlendirmeyelim lütfen :) öyle de devam edebilirsiniz. Sahip olmak isteyen herkese de Allah gönlüne göre versin…


Bu sabah Ramazan pidesi ile yaptığım kaşarlı tostum ve soğuk sütümle güne başladım. Biraz da domates yedim. Sonra ofise gidip art arda randevularımı aldım, bir kahve içmeye bile fırsatım olmadı. tam öğlen çıkmadan önce 1 kupa kahvemi içtim.

O Kadar Tatlı ki/Erenköy/İstanbul 

İnci'nin pastasını yapan O Kadar Tatlı ki Hande bugün aynı zamanda diyet kontrolüne de geldi. Zaten zayıftı, 4-5 kg daha verdi süper fit oldu. Koruma kontrollerimize devam ediyoruz. Gelirken pastamızı da getirdi. Bir de annesiyle beraber İnci'ye prenses Anna kostümü almışlar, harika bir sürpriz oldu. İnci prenses figürlerini sevmez, Elsa'yı, Sofia'yı falan asla sevmiyor ama Anna'yı seviyor. Böylece eksik olan kostümümüzü de tamamlamış olduk :) Çok teşekkürler :) Şu pastaya bakar mısınız ne kadar harika olmuş! Ellerine sağlık Handecim, sanırım Türkiye'de ilk Pijamaskeliler pastasını sen yaptın :)






Partimiz 14.30 sonrası başladı. Bugün öğle yemeği yiyemedim. Fırsat olmadı. Sonra İnci'nin harika pastasından 1 dilim ve 1 adet tuzlu kurabiye yedim, yanında da 1 bardak portakal suyu içtim.



İnci o kadar mutlu oldu ve heyecanlandı ki pastasını bile üfleyemedi. Ben üfledim :) Kucağıma yapıştı.









Okul partimiz böyle geçti. Berra da bizimle birlikteydi.

Gelelim akşam iftarda yediklerime…


Yine Semra'nın açlık iştahı nedeniyle haşlanmış yarma ile yaptığı nohutlu soğuk çorbadan yedim. İçine dereotu, nane, taze soğan da koyduk. O kadar lezzetliydi ki 2 kase yedim :) 3 kaşık makarna, 2 kaşık kabak yemeği, 2 kaşık da yoğurtlu köz patlıcan, 1 dilim de nuar yedim. Nuarı domates rendesi, 1 kaşık salça ve kişniş tohumu ile düdüklü tencerede pişirdim.


Yemekten sonra Semra'nın gelirken aldığı pastayı kesip evde mini bir kutlama daha yaptık. Bu pastanın 1/8'i olan bir parçayı yedim. Çayıma daha 2 yudum almışken Berra el koydu.


Bu pasta da çok lezzetliydi, bugün 2 dilim pasta yemiş oldum :) pasta çocukluğumdan beri en sevdiğim tatlılardan biridir. Özellikle muzlu rulo pasta! Çünkü biz küçükken eve nadiren alınan bir tatlıydı. Doğumgünleri hariç kimse pasta yemezdi. Hey gidi sağlıklı günler…

Sonra 2-3 dilim de karpuz yedim. Bugün şekeri biraz fazla kaçırdım yani.

Bu da ev halimiz :)



Bir doğumgünümüz daha böyle geçti, beraber nice nice yıllarımız olur inşallah…


Bu da doğumgünü kızının gece sonunda koltukta sızmış hali :)) yatağında yatmak istemedi hanımefendi.

Diyetisyen Serap Orak Tufan

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap 

14 Haziran 2016 Salı


Ramazan ayında serin bir İstanbul'dan herkese merhaba,

Yağmur yağmış, sokaklar ıslak, hava biraz kapalı, çok da sıcak değil. Tam benlik yani :) güne böyle başladım.

Öncelikle oruç tutanların ibadetlerini Allah kabul etsin. Kolaylıklar dilerim. Daha önceki yıllarda oruç tutmadığım için yargılayan ve fazlaca eleştiren yorumlar alıyordum. Onları blogumu kirletmemek adına yayınlamıyorum tabi ki. Şimdiden söyleyeyim ben oruç tutmuyorum, kendimce nedenlerim var. Bu konuyla ilgili sorgulanmaktan da hoşlanmıyorum. Kimsenin haddine düşmez, gerekirse yaratıcı yapar siz fazla dert etmeyin :) Bu bir beslenme blogu olduğu için zamanım ve fırsatım olduğunca yayınlamaya devam ediyorum. Ramazan ayına denk gelen günlerde yazmamak gibi bir tercihim yok. Sadece zamanım olmadığında yazamıyorum. Ayrıca blog takip etmek tamamen isteğe bağlı bir konu, yani beğenmeyen, rahatsız olan takip etmesin. Biz bize yeteriz :)

Eşim işe başlayalı 1 ay oldu. Bu nedenle benim koşturmacalarım son 1 ayda daha çok arttı. Çoğu iş bana kalıyor. Artık neresinden tutarsam o işi hallediyorum. Ne düzen kaldı ne sıra :) Tam çamaşır asacakken bir bakıyorum bulaşık makinesini boşaltmaya başlamışım, tam çamaşır asmaya geri döneyim derken bir bakmışım salonu toparlıyorum. Sonra bir bakıyorum sofrayı hazırlıyorum. Sonra İnci'ye yemek yediriyorum… Tam gece kafamı yastığa koyarken asmadığım çamaşırlar aklıma geliyor :) Aranızda bu durumlara tanıdık birileri var mı? :)

2 haftadır İnci'nin tuvalet eğitimine başladık. Çok şükür artık Prima Premium'a para harcamıyoruz :) inanın bu süreç hiç bitmeyecek gibi geliyordu. İlk 1 haftamız bolca çamaşır yıkayarak geçti. Çünkü ilk zamanlar sağolsun İnci koyveriyordu :) 2. hafta artık tuvaleti geldiğini anlamaya başladı. Biz de düzenli olarak tuvalete götürüp destek oluyoruz. Bu dönemin yıpratıcı tarafı da şu ki 2 haftadır 3 saatte bir saati kurup gece kalkıyorum ve İnci'nin çişini yaptırıyorum. Yani uykusuzummmmmm :( Uykumu alamaıyorum çünkü deliksiz uyuyamıyorum. Ama bünyem bu hafta daha alıştı. Geçen hafta gözümü açamıyordum.

2 gündür artık İnci'yi okuluna kahvaltıya götürüyorum. Önceden evde yaptırıyordum. Devamlı aynı omleti yediği için arık farklı şeyler yesin istiyorum ama ağzına bile sürmüyordu. Ana okulunun en faydalı yanlarından biri de İnci evde ağzına sürmediği yemekleri yemeye başladı. Artık farklı birşey yediğinde ağzından çıkarmıyor. Dün de kahvaltıda reçelli krep yemiş, ilk kez krep yedi yani :) Umarım peynir ve yumurta tek tek ayrı kahvaltılardan da yer.

Son 2 haftada gerçekten çok yıprandım. Bez bırakma zamanları çok zorlu geçebiliyor. Karşılıklı sinir krizleri yaşanmadı değil ama atlattık çok şükür.

1. yaş pastamız / O kadar Tatlı ki

Yarın İnci'nin 3. doğumgünü. Okulunda sınıfıyla birlikte bir parti yapacağız. Ev için bir organizasyon düşünmedik. Zaten hiç enerjim yok. Pastamızı 1. doğumgününde olduğu gibi O Kadar Tatlı ki'nin sahiplerinden biri olan arkadaşım Hande yapacak. İnci'nin isteği üzerine PJ Masks (Pijamaskeliler) temalı bir pastamız olacak :) ben de çok merak ediyorum…

Blog yazmak için yeni yeni gücümü topladım yani.

Güne hafif yaktığım kaşarlı tostumla ve 1 bardak sütümle başladım. Uno yeni bir ekmek çıkarmış, tam buğdaylı ve çiya tohumlu, onu denemek istedim. Ama yanık olunca tadını pek algılayamadım :) 3 tane de çeri domates yedim.

Ofise gelince 1 bardak şekersiz kahve içtim. 

Öğle yemeğim biraz geç oldu. Değirmen'de 1 tabak sebzeli köfte, 1 adet kepekli ekmek yedim ve 1 kutu ayran içtim.


Kardeşim oruç tuttuğu için iftara kadar yemek yemeden bekliyoruz. Onunla beraber yiyoruz. Tabi ki bu arada çok acıkıyorum ve şekerim de acayip düşüyor. Evde 1 oruçlu, 1 hipoglisemik, hipotroidli gırgır şamata, sinir harbi sormayın gitsin :) Bakın İnci ve Berra'nın kavga gürültüsünü saymıyorum  :)

Yemek hazırlarken ufak tefek ağzıma birşeyler atıyorum ama yazmaya değmez.

Gelelim akşam iftarda yediklerime…


Semra'nın yaptığı soya soslu tavuk (az yağda kızartma bu kalorili yani), Actifry'da kızarmış patates, 1/4 yufka kadar patatesli börek (bu da Semra'nın ürünü, açken mutfakta tutamıyorum kendisini), 5-6 kaşık kadar domatesli makarna ve 1 kase de cacık yedim. Bolca da salata yedim. Salatayı gerçekten çok fazla yiyorum. Çok severim :) Sanrım 1 dilim de çemensiz pastırma yedim.


Yemekten sonra 1 fincan kahve içtim.


Bütün akşam gece yatana kadar kalan son yazlıklarımı da çıkardığım için başka birşey yemedim. Yatmadan önce 5 tane yeşil erik yedim.

Yarın İnci'min doğumgünü, ilk kez anaokulunda kutlayacağız. O yüzden İnci'den çok biz heyecanlıyız. Onun dünyadan haberi yok ama yarın pastayı görünce çok sevinecek :)

Diyetisyen Serap Orak Tufan

14 Haziran Salı 2016

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...