Son günlerden...

Merhaba blog dostlarım,

Sanırım yavaş yavaş blog hayatıma dönme zamanım geldi. Hem sizi hem de kendimi ihmal etmiş sayılırım. Çünkü ortada kaç yıldır emek verilen bir blog var ve son zamanlarda hiç giriş bile yapamadım. Ama yaşadığım motivasyonsuzluğu anlayacağınızı tahmin ediyorum. Sonuçta blogumun kemikleşmiş bir okur kitlesi var ki onlar beni çok iyi tanıdığı için duygularımı tahmin edebiliyorlardır.

Her Çarşamba Okan Üniversitesi'ne ders vermeye gidiyorum, yaklaşık 36'şar kişiden oluşan 2 ayrı grubum var. Derslerde 6. haftayı tamamladık. Bu dönem sonuna kadar derslere devam edeceğim. 2. dönem dersim olacak mı bilmiyorum. İlk kez ders vermeye başladığım için her hafta sunum hazırlamak için özel vakit harcıyorum. Benim için hem güzel bir uğraş oldu hem de bir süre sonra elimde ders notları hazır bulunacağı için iyi bir arşiv oluşturmuş oluyorum. Bazı arkadaşlarım öğrencilerden çok ders çalışıyorsun diyor :) İşimi iyi yapmayı severim...

Geçen hafta yine bir hastalık dalgası bizim eve girdi. Çok fena faranjit oldum, hala sesim kötü. Öksürmekten geceleri uyuyamıyorum. Resmen gözlerim ve kafa kemiklerim acıyor artık. Komşularım gece öksürüklerimden bıkmıştır. Bir sabah kapımda paspasın üstünde bir şişe öksürük şurubu bulmaktan korkuyorum :)


Gelelim özel hayatıma... Bu Pazartesi itibarıyla boşanma davamı açmış bulunuyorum. Anlaşmalı bir boşanma olduğu için bir pürüz çıkmayacaktır ama davanın ne zaman görüleceği belli değil. Sanırım memleketin durumundan dolayı hakim eksikliği var. Neyse, hayırlısıyla tamamına ermek dileğiyle. Şimdilik herşey yolunda, İnci iyi, anaokuluna devam ediyor. Haftada 1 gece babasında kalıyordu, bu hafta deneme yaptık 2 geceye çıkarttık. 1 tanesi hafta sonu, 1 tanesi hafta içi. Bana da bu yalnız akşamlarım iyi geliyor. Neler yaptığımı anlatırım sonra.


Yeni hayatımıza alıştık, açıkcası çok da zor olmadı. Evle ilgili çoğu konu benim işim olduğu için hatta iş yüküm azaldı bile diyebilirim :) bana iyi geldi yani. Daha düzenli ve programlı bir hayat yaşayabiliyorum çünkü enerjim oluyor. Örneğin her hafta ev yoğurdu yapıyorum. Hafta sonu kafamda bir menü planlayıp o yemekleri yapıyorum. İnci'nin yemek düzeni oturdu, ne pişirsem yiyor. Yeme saatleri düzenli oldu. Artık çok sağlıklı besleniyor, bazen az da olsa şekerleme veya cips veriyorum ama genel olarak çok sağlıklı besleniyoruz. Hatta ben biraz kilo bile verdim bundan dolayı :) Uykular hala düzensiz ama ortalama 22.30 civarı yatırmaya çalışıyorum. 22.30'da yatmış olursa benim için erken yattı sayılır yani :) ama onu da düzene sokacağım. Evde genellikle çizgi film kanalları açık, onun dışında tv kapalı veya müzik açıyorum. İnci yatınca da film izliyorum. Ülke gündemini neredeyse hiç takip etmiyorum. Hiç haber izlemiyorum. Sosyal medyadan aldığım haberler hariç. Artık hal ve gidişat umrumda değil, kendi işime gücüme bakıyorum. Yakında yine örgü örmeye de başlayacağım.

Beslenme günlüğüme yavaş yavaş geçiş yapacağım, sevgilerimle...

Diyetisyen Serap Orak

27 Ekim Perşembe 2016

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap 

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...