27 Ağustos Çarşamba 2014

Bu gecemiz de yine bir Kayahan şarkısı modunda geçti. İnci bizi gece 3-5 nöbetlerine dikti :) Artık ateş, ve uykusuzluk moduna alıştım. Sonra ertesi gün işe gitmek zor oluyor ama anne bünyesi buna da alışıyor. Tek sorun şu ki hasta olan çocuk ofiste de mızmızlık yapıp hep annesini yanında istiyor. Bu da işleri zorlaştırıyor.

Neyse ki bugün ilk randevum 13.00'de başladığı için bakıcı geldikten sonra tekrar uyuma ve sonra da evde kahvaltı yapma şansım oldu.

1 adet haşlanmış yumurta (beyazının yarısı), 1 dilim peynir, domates, salatalık, 1 bardak süt ve 1 büyük dilim tam buğday ekmeğinden oluşan bir kahvaltı yaptım. Bugün tost yemedim :)


Kahvaltıdan sonra 1 fincan şekerli kahve içtim. Benim damak tadıma göre fazla tatlı olmuştu. O nedenle yanındaki Merci çikolatayı yemedim. Sadece fotoğrafta bir görsel obje olarak kaldı.


Ofise gidince 1 kahve daha içtim. Bu sefer Americano tarzı bir kahvem vardı. Tek shot espressoya su karıştırarak şekersiz içtim. Bu güzel kupam İkea'dan…

Fuchiko ve İkea kupam
Öğle yemeğimiz biraz geç oldu. Evden getirdiklerimle güzel ve sağlıklı bir menü oluşturdum. 3 küçük zeytinyağlı biber dolması, 4 kaşık kıymalı taze fasulye ve 3 dolu kaşık yoğurt yedim. Dolmalar nedeniyle hiç ekmek yemedim.



Akşam yemeğine kadar birşey yemedim.

Yemekte babamın yaptığı patlıcan güveç ve et sulu firik pilavı vardı. Ellerine sağlık harika olmuş :)

Fotoğraftakilerin hepsini yedim, yetmedi biraz daha firik pilavı yedim :) Yanık aroması olan hoş bir bulgur türüdür. Yanık tadı sevdiğimi söylemiştim. O nedenle dumanlanmış, tütsülenmiş yiyecekleri severim, somon füme, isli peynir vs.(Antalya'nın meşhur yanık dondurması hariç!)


İnci gece 00.10'a kadar uyumadığı için tüm akşam başka birşey yeme içmeye zamanım olmadı, sadece 2-3 dilim şeftali yedim.

Diyetisyen Serap Orak Tufan

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap 
Twitter için  https://twitter.com/DiyetisyenSerap 
Facebook için  https://www.facebook.com/pages/Kendinize-%C4%B0yi-Bak%C4%B1n-Beslenme-Dan%C4%B1%C5%9Fmanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1/130475260372458


26 Ağustos Salı 2014

Bugün güzel başlamasa da yine de güzel bir gün olarak devam edecek biliyorum. İnci'nin ateşi hala yüksek, bu gece 3.00'te kalkıp ona duş aldırdık ve ateş düşürücü şurup verdik. Sonra 2 saat ayakta kaldık. Gün yine uykusuz ve moral olarak düşük başladı. Ama büyütecek bir mesele yok bence, diş çıkardığı için bağışıklığı düştü ve o nedenle de burun akıntısı başladı bence. Doktorunu aramaya gerek görmedim. Bu aylarda normal şeyler bunlar. Sürekli ateş kontrolü yapıp, bol su veriyoruz.

Kahvaltıda her zamanki kaşarlı tostuma ve 1 bardak sütüme ek olarak 1 de minik salatalık yedim. 



Çok uykusuz olduğum için ofise gidince hemen kahvemi yaptım, tek şeker attım. Bu gördüğünüz güzel kupayı da yine Ata Hediyelik'ten aldım. İnstagramdan ve blogundan takip ettiğim Kitchen in Red dün bir yarışma başlatmıştı. Bir domates fotoğrafı yayınlayıp kaç gram olduğunu sormuştu. 3 gün sonra sonucu açıklayacak. Ben 455 gram dedim. Bakalım ne çıkacak? Bu kupayla kahve içerken aklıma Kitchen in Red geldi :)

Bu öğlen yemeğimde alaturka bir fast food olan döner dürüm vardı. Ataşehir'de ki Dönerci Ali Efendi'den sipariş verdim. Yanında 1 kutu da ayran içtim. Döner yağlı bir et olduğu için genelde tabakta porsiyon olarak yerim ve tek tek yağlarını ayıklarım. Ama bu sefer dürüm olunca ayıklama şansım olmadı. Öylece yedim valla :)

Yemekten sonra bir arkadaşım geldi ve beraber kahve içtik, yanında 2 parça da Etiform kakaolu yaban mersinli bisküvi vardı. O sırada İnci ile ilgilenirken fotoğraf çekemedim.

Saat 16.00'da çok önemli bir randevum vardı. Dün bahsettiğim Almanya'dan Türkiye'ye tatile gelen blog okurlarım ziyaretime geldi. Çok önceden bugün için randevu aldılar. Uzun zamandır takip ettikleri için tanışmak istediler. Gerçekten çok sevindim. Blog sayesinde pek çok kişiyle tanıştım. Bu gerçekten güzel bir duygu. Gelirken bir de güzel bir lilyum buketi yaptırmışlar. Bu nazik davranış ve güzel ziyaret için Merve ve Elif'e çok teşekkür ediyorum. Günümü güzelleştirdiler :)

Merve, ben ve Elif


Dün babam geldiği için bugün yemek işi ona aitti. Eve gidince harika bir kuzu etli patlıcan güveç, pirinç pilavı ve çoban salata menüsü ile karşılaşmak nasıl iyi geldi anlatamam. Evde hazır yemek olması  dünyadaki en güzel anlardan biri bence. Babamın ellerine sağlık! Çok lezzetliydi. Yemek yapan erkek candır…



Tabağımdakilere ek olarak 1 kaşık da yoğurt yedim. 



Yemekten sonra tek şekerli Türk kahvesi içtim. Bu kahve fincanı takımımı ilk İtalya seyahatimde bir pazardan almıştım. Taa oralardan taşıdım yani. Her bir fincan ayrı bir renk. Evimde en sevdiğim mutfak eşyalarımdan biri.



Yemekten sonra İnci'yi uyutup blog yazmak için bilgisayarımın başına geçtiğim için sadece 1/2 şeftali yemeye fırsatım oldu. Yatmadan önce de 1 bardak süt içtim.



İyi geceler… Bakalım bu gece kaç saat uykusuz kalacağız?

Diyetisyen Serap Orak Tufan

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap 
Twitter için  https://twitter.com/DiyetisyenSerap 
Facebook için  https://www.facebook.com/pages/Kendinize-%C4%B0yi-Bak%C4%B1n-Beslenme-Dan%C4%B1%C5%9Fmanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1/130475260372458

25 Ağustos Pazartesi 2014

Bu Pazartesi güne yine yorgun ve uykusuz olarak başladım. İnci'nin ateşi var ve burnu akıyor. Dişten dolayı da olabilir veya klimalar nedeniyle üşütmüş de olabilir. Sonuç olarak ben yine uykusuzum.

Güne 07.00'de başladık. Sabah her zamanki tostumu yedim ve sütümü içtim. Haftasonları yumurtalı, beyaz peynirli, sucuklu, simitli bir kahvaltı yapıyorum ama hafta içi hep kaşarlı tost :)

Ofise gidince ilk kahvemi yaptım ve şekersiz olarak içtim.



Her Pazartesi olduğu gibi yoğun bir telefon ve iletişim trafiğim vardı. Hem randevularımda değişiklikler oldu hem de yeni telefonlar aldım. Pazartesi'nin dinamiği çok farklı…

Öğle yemeğimi bugün yoldan gelen babamla beraber Değirmen'de yedim. Tabağımdaki Akçaabat köfteleri, ızgara domatesi, pilavı, salatayı ve salça sosunu yedim ama patates kızartmasından sadece 1-2 tane aldım. 1 kutu da ayran içtim.

Yemekten sonra canım çok tatlı istedi. Sanırım uykusuzluk ve enerjisizlikten olsa gerek. Zaten sadece sütlü tatlı severim. 1 kase küşkül aldım.

Bakıcı güzel bir kahve yaptı, yanında da 1/2 kase keşkülü yedim ve muradıma erdim :)


Akşam yemeğimde dün kardeşimle beraber yaptığımız yemekler vardı. İnci hasta olduğu için evde hiç kucağımdan inmedi. Kardeşim bir de domatesli makarna yaptı. Menümüz çok güzel oldu :)


Tabağımdakilerin hepsini yedim, ellerimize sağlık. Taze fasulyeyi etçi eşim de yesin diye bol kıymalı yaptım. Semra da dün zeytinyağlı biber dolması yapmıştı.

Sonra tek şekerli bir Türk kahvesi içtim.


Akşam İnci uyuduktan sonra blog yazarken bir yandan da siyah çekirdekli üzüm yedim. 15-20 iri tane vardı.

Yatmadan önce 1 bardak soğuk sütümü de içtim. 



Yarın çok önceden benden mail ile görüşme randevusu alan bir blog okurumla buluşacağım. Kendisi tatil için Almanya'dan İstanbul'a gelecekti ve benimle de tanışmak istemiş. Çok sevindim :)

Diyetisyen Serap Orak Tufan

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap 
Twitter için  https://twitter.com/DiyetisyenSerap 
Facebook için  https://www.facebook.com/pages/Kendinize-%C4%B0yi-Bak%C4%B1n-Beslenme-Dan%C4%B1%C5%9Fmanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1/130475260372458

3 günlük Antalya kaçamağı (19-22 Ağustos 2014)

Salı günü iş çıkışı kız kardeşim Semra beni ofisten aldı ve Sabiha Gökçen Havalimanı'na bıraktı. İnci ile beraber ilk yalnız seyahatim olduğu için endişeliydim. Biraz yorucu oldu çünkü sırt çantam çok ağırdı, blog yazacağımı düşünerek bilgisayarımı da yanıma almıştım. Ama malesef yazamadım çünkü hiç fırsat olmadı. Kızım uçakta yine hiç sorun çıkarmadı, kalkış sırasında emzirdiğim için uyudu ve uçak Antalya'ya inene kadar hiç uyanmadı. Dönüşte de emzirmeme gerek bile kalmadan ağzında emziği ile uyuyakaldı. Canım benim, harikasın maşallah…



Bu postta Antalya günlerimde tek tek yediğim herşeyi yazamayacağım ama çektiğim bazı fotoğrafları yayınlayacağım. Malesef her şeyi çekme imkanım da olmadı. Açıkcası biraz çekirdek, cips, kurabiye ve dondurma kaçamaklarım da oldu :) 1 kez Terracity Midpoint'de yemek yerken 1 kadeh şarap ve 1 kez de Lara Dido Beach'de 1 şişe bira içtim.



Genel olarak annemin ev yemeklerini yedim. O kadar çok çeşit yapıyor ki yemeye sıra gelmiyor. Sürekli tok olunca meyve yemeye bile fırsat kalmıyor. Annemin harika yemeklerini blog okurlarım bilirler. Antalya'ya giderken özellikle sebze yemekleri yapmasını istemiştim, çok seviyorum. Sebzesiz yaşayamam :)



İnci bu sefer denize girdi yupppiii! :)) tabi denizin suyu hamam suyu gibi sıcak olduğu için çocuk üşümedi ve daha çabuk uyum sağladı. Bense bu durumdan hiç hoşlanmadım çünkü soğuk deniz severim. 2 gün deniz ve plaj sefası yapabildik ama uzun kalamadık sadece ortalama 3 saat kalabildik. Sonuçta İnci denize alıştı. Eylül ayında bir haftalık Bodrum tatilimiz olacak, umarım güzel geçer.

Tedirgin yüzücü :)

Kum prensesleri Berra ve İnci

Annesinin kahveci kızı :)

3 günlük tatil çabuk bitti tabi. Antalya çok sıcaktı! Klimasız yaşanmıyor…

Akdeniz Dondurma

Diyetisyen Serap Orak Tufan

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap 
Twitter için  https://twitter.com/DiyetisyenSerap 
Facebook için  https://www.facebook.com/pages/Kendinize-%C4%B0yi-Bak%C4%B1n-Beslenme-Dan%C4%B1%C5%9Fmanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1/130475260372458

18 Ağustos Pazartesi 2014

Yarın Antalya'ya gidiyorum :) 2-3 ay öncesinde İnci ve kendim için ucuz uçak bileti almıştım. O gün geldi çattı. Salı gidip, Cuma öğleden sonra döneceğim için bu haftaki iş programım biraz aksadı. O nedenle bugünüm biraz koşturmacalı geçecek…

Süt ve kaşarlı tosttan oluşan standart hafta içi kahvaltımı yaptım. Kızımın tabak ve bardağını kullandım :)

Ofise gidince kahve içmeye fırsatım olmadı, işim çok yoğundu. Sonra da ofis dışındaki işlerimi halletmek için acilen saat 14.00'de çıkmam gerekiyordu. Henüz öğle yemeğimi yiyemediğim için gittiğim yerde fast food siparişi verdim.

1 tane Burger King Wooper Junior (mayonezsiz) yedim, yanında da 1 kutu ayran içtim. Patates kızartması yemedim.

Sonra enerjimi toplamak için 1 tane Türk Kahvesi içtim.

Let's have coffee :)
Bugün son randevumdan sonra bir arkadaşım ofisime uğradı, beraber sohbet ettik ve kahve içtik. Bu gördüğünüz yeni fincanları ofise dönerken Ataşehir Bulvarı'nda ki Pelit Pastanesinin üstündeki Ata Hediyelik adlı züccaciye ve hediyelik eşya mağazasından aldım. O dükkana girince kendimi kaybediyorum ama çok fazla da alışveriş yapmamak için kendimi tutuyorum :) Harika şeyler var. Dükkanın sahibi artık beni tanıdığı için bu sefer kızım için cam bir su şişesi hediye etti :) Turuncu dolma biber şeklindeki mutfak kavanozlarımı da buradan almıştım. Ve daha bir sürü şey…


Eve geldiğimde yemek yoktu. Yarın gideceğim için yemek yapmak istemedim, eşim de zaten dışarıda yemeyi tercih eder. Bu akşam pide siparişi verdik. Fotoğrafta gördüğünüz ince hamurlu Konya usulü pidelerin hepsini yedim. Yanında da ayran içtim.


Akşam bavul hazırlığı, blog yazma falan derken hiçbir şey yemedim. Ama sonra canım meyve istedi. 1 tane nektarini doğradım ve fuchikomla beraber yedim :)


İyi geceler…

Yarın iş çıkışı 15.30 uçağı ile Antalya'ya gideceğim.

Diyetisyen Serap Orak Tufan

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap 
Twitter için  https://twitter.com/DiyetisyenSerap 
Facebook için  https://www.facebook.com/pages/Kendinize-%C4%B0yi-Bak%C4%B1n-Beslenme-Dan%C4%B1%C5%9Fmanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1/130475260372458

16 Ağustos Cumartesi 2014

Bugün normal bir Cumartesi günümüzden farklı olacak çünkü benim işim bitince bir haftasonu kaçamağı olarak arkadaşlarımızın Sapanca'da ki evlerine gideceğiz. Bu motivasyon ile ne güzel çalışırım :)

Neredeyse dün ki kahvaltımın aynısı ile güne başladım. Hatta fotoğrafı bile aynı turuncu köşemde çektim. Hızlıca kahvaltımı yaptım ve güne başladım. Ofise gidince de tatlı, minik, lila renk Tchibo kahve makinem ile bir kahve hazırlayıp randevularımla görüşmeye başladım.

Birisi kahveme benden önce atlamak istiyor! :)

Ofiste işim bitince öğle yemeği için Mozaik Çarşı'da ki La Masa'ya gittik. Önce 1/2 porsiyon yuvalama çorba içtim sonra da 1 porsiyon yaprak sarması yedim. 1 çay bardağı kadar yoğurt da koydum. Bugün Sapanca'da fazla yiyip içeceğim şimdiden belli olduğu için öğle yemeğimde hafif birşeyler yemek istedim. Ekmek yemedim ama eşimin mantısından 2-3 tanecik çaldım :)

Çok minikler!

Sapanca'ya 16.30 civarında vardık. Arkadaşım çok güzel yiyecekler hazırlamıştı. Çok aç olmadığım halde tabi ki hayır diyemedim. O kadar uğraşmış. Ellerine sağlık…



1 adet zeytinyağlı biber dolması, 4 kaşık kısır ve 1 dilim de peynirli börek yedim. Yanında 1 kupa filtre kahve içtim, 1 tane de mandalinalı lokum yedim.

Fuchikolar da benim gibi kahveci oldu :)
Sapanca'ya gelmek İnci için çok güzel bir deneyim oldu. Çünkü verandada bir sürü kedi vardı. Hem onları yakından gördü ve sevdi hem de ilk kez böyle çiçekli, ağaçlı bir bahçede gezinti yaptı. Biraz huylanmadı desem yalan olur. Özellikle bahçedeki minik heykellerden biraz çekindi. Hava çok sıcaktı ama manzara ve arkadaşlarla olmak çok güzeldi.






Güneş batmadan önce verandada bir bira keyfi yaptım. Çünkü İnci ile ilgilenmekten ve ona yemek yedirmeye çalışmaktan çok yorulmuştum. Malesef tüm girişimlerime rağmen sadece 1/2 muz yedi. Ben de bunun üzerine 1 bira açtım ve içtim. Akşam esintisiyle beraber biramı yudumlamak çok güzeldi. 

Birazdan göreceğiniz fotoğraflardan ben sorumlu değilim! Arkadaşım öyle güzel hazırlıklar yapmış ki bana sadece hepsini paylaşmak ve ellerine sağlık demek düşer. Bir de afiyetle yemek tabi ki :)







Tüm bunlardan biraz biraz yedim. En çok da börülce salatasından yedim. Peynir sadece 2 minik parça aldım. Diğerlerinden birer kaşık yedim. Favadan fazla yiyemedim çünkü bazen bakla beni rahatsız ediyor. Hepsi çok lezzetliydi.

Tereyağlı fasulyeler de harikaydı!
Arkadaşımın eşi de çok güzel et pişirdi. Gördüğünüz kırmızı et tabağındakilerden sadece 1 tane köfteyi ve büyük dilim eti yiyemedim. Onun dışında hepsini yedim. Yanında da 3 kadeh kırmızı şarap içtim. Tam bir haftasonu kaçamağı oldu :)

Bütün bunları rahat rahat yiyebildim çünkü İnci kızım tam yemekten önce uyudu ve bir daha da biz yatana kadar uyanmadı. Bana bu fırsatı verdiği için kendisine çok teşekkür ediyorum. Benim anlayışlı kızım :)

Biraz da meyve yedim. Erik ve şeftali...

Pazar günü için de günlüğümü yazacaktım ama telefonumun fotoğraf hafızası dolunca kahvaltıdan sonra bir daha çekim yapamadım. Eve gelince de o kadar işim vardı ki bilgisayara aktarmaya fırsatım olmadı. Salı günü Antalya'ya gideceğim için tüm hazırlıklar Sapanca dönüşüme kaldı. Yaptıklarım yapmam gerekenlere yetişmiyor malesef, hep bir şeyler aksıyor…

Ertesi gün ki kahvaltıdan ve kahve keyfimden karelerle bu güne de noktayı koyuyorum. 24 saat de olsa Sapanca bana kısa bir tatil gibi geldi. Seryal ve Umut'a bu güzel gün ve harika ev sahipliği için çok teşekkür ediyorum. Ellerinize sağlık! Evinizde güle güle, mutlu anılarla yaşayın...

Kahvaltıda fazla yemedim :)
Bodrum mandalinalı lokum

Diyetisyen Serap Orak Tufan

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap 
Twitter için  https://twitter.com/DiyetisyenSerap 
Facebook için  https://www.facebook.com/pages/Kendinize-%C4%B0yi-Bak%C4%B1n-Beslenme-Dan%C4%B1%C5%9Fmanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1/130475260372458
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...