Dertleşme (11 Ocak 2016 Pazartesi)

Merhaba blog,

"En son bu kadın yılbaşında yazıp gaza gelmişti ama devam etmedi yine" diye düşündüğünüzü duyar gibiyim… Haklısınız da. İnanın yılbaşı akşamı o kadar kaçırmadım ama sonraki günlerde evde kalan yemekler ve kuruyemişler nedeni ile biraz fazla yemiş ve hatta biraz kilo almış olabilirim :( yazacak yüzüm yoktu yani. Üstüne geçen hafta Pazar gecesi İnci'nin bakıcısından gelen mesajla birlikte sinir ve stres de eklenince geçen haftayı yok saysak iyi olur diyebilirim. İnanın fotoğraf çekecek modum bile yoktu.

Tahmin edersiniz ki bir bakıcı krizi daha yaşadık. Allah'a şükür büyük bir sorun yaşamadık ama bakıcımız sık sık kendine izin verip aniden gelmediği için bu sefer artık umudumuzu kestik. Pazar gece annesinin rahatsızlandığı ve aniden onun yanına gitmesi gerektiği mesajını yolladı. Olabilir hastalık, sağlık hepimiz için ama nedense ben iyi niyetimizin kötüye kullanıldığını düşünüyorum. Bu 3. sefer oluyor. Daha önce de bir bayram dönüşü gelmeyip haber bile vermemişti ve 1 hafta daha tatilini uzatmıştı. Sonra bir kez de yine bir akraba vefatını öne sürüp aniden gitmişti. O nedenle bu sefer artık pek inanasım gelmedi. Neyse bekleyelim dedim ama Çarşamba bir mesaj daha gönderdi 2-3 hafta refakatçi kalacakmış (bakın mesaj diyorum arayıp bir açıklama yapmak yok yani, dönüş meçhul…) Şundan dolayı üzüldüm, aramızda olumsuz hiç bir durum olmadığı halde tenezzül edip aramaması, açıklama yapmaması çok ayıp. Sonuç da bu da bir iş sözleşmesi ve kimse işine mesajla başlamadığı gibi mesajla da bitirmez. Arayıp bir özür belirtebilirdi. Kaldı ki annemler haftasonu yani yılbaşı bitince Antalya'ya dönebilirlerdi. Eşim belki bu hafta bir işe başlayabilirdi yani ben hayatımdaki her ayrıntıyı anında bildirmek zorunda değilim ki, o zaman İnci ne olacaktı? Annemler mecburen kaldılar, bu ay sonuna kadar böyle idare edeceğiz artık Şubat ayında da İnci'yi tüm gün bir kreşe vermeye kararlıyız. Zaten bakıcının bizi yeniden arayacağını hiç sanmıyorum. Çalışmak isteyen insan işine sahip çıkar. Bakıcımıza ödediğimiz ücretle İnci'yi Ataşehir'in en iyi kreşine verebiliriz, üstüne de bir sürü para cebimizde kalır.

Bu hikaye de böyle bitti…

Artık yeni bir hafta yeni işler ve kararlarla devam edelim. Ben şu aldığım kiloyu vereyim, işimle ilgili bir takım yenilikler yapacağım onlara odaklanayım, Çarşamba bir röportaj çekimim var ona hazırlanayım… Benden şimdilik bu kadar. Çocuktan sonraki bakıcı stresi her tür işten daha zor, emin olabilirsiniz.

Sevgiler…

Diyetisyen Serap Orak Tufan 

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için 
http://instagram.com/diyetisyenserap 
Twitter için  https://twitter.com/DiyetisyenSerap 
Facebook için  https://www.facebook.com/pages/Kendinize-%C4%B0yi-Bak%C4%B1n-Beslenme-
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...