Cunda Adası hakkında çok olumlu yorumlar duyardım ve hep merak ettiğim bir yerdi. Nihayet Ayvalık tatilimizde bu hayalime kavuşacağım için çok mutluyum. Adayı gezmek için çok vaktimiz olmayacak ama yine de bir Cunda kaçamağı yapacağız. Belki ilerde 2-3 günlük kısa bir tatile gelirsek daha ayrıntılı bilgiler verebilirim.
Akşama Cunda'ya gideceğimiz için denize gitme faslımızı kahvaltı sonrasına alıp öğleden sonra minibüsle Ayvalık'a indik. Henüz öğledensonra olduğundan karnımız çok aç değildi ama yine de bir Ayvalık tostu atıştıralım dedik. Tost büyük olduğu için bir tanesini Simla ve ben paylaştık. Ama yine tatilin verdiği rahatlıkla fotoğraf çekmeyi unuttum. Şunu söyleyebilirim ki bu ilk gün yediğim Ayvalık tostundan çok daha güzeldi. Yerini tarif etmem gerekirse, Cunda Adasına giden taksi dolmuşların kalktığı yerde hepsi yan yana ufak bir sürü büfe var. O büfelerden baştan ikincisi. Adını da not almamışım. İlk büfenin adı Avşar'dı bunu hatırlıyorum çünkü Hülya Avşar'ın fotoğrafı vardı. Ama biz ikinci büfede yedik. Başarılı bir tercih olmuş, tavsiye ederim...
Sonra taksi dolmuşa binip adaya geçtik. Neden mi arabayı almadık? Çünkü balık rakısız olmaz, rakı da şişede durduğu gibi durmaz ;)
Hava çok sıcak ve güneş çok kızgın olduğu için sokakları fazla gezemedik, yine de gezdiğimiz kadarı bana Cunda keyfini vermeye yetti. Önce bir cafede serinleyelim dedik ve arkadaşların yıllar önce geldikleri yerde bir mola verdik. Çok hoş, kıvırcık kızıl saçları olan güzel bir bayanın ve eşinin yeri. Hayat Bahçesi. Cunda'da bir cafe için verilebilecek en huzurlu isimlerden biri bence. Gittiyseniz bu ilgili ve nazik insanları kesinlikle hatırlarsınız. Ben 1 kadeh ev yapımı şarap içtim ve beğendim...
Hayat Bahçesi'ndeki molamızdan sonra biraz daha gezinip niyayet akşam yemeği için bir balıkçıda karar kılıp masamıza yerleştik. Öncesinde her türlü ot, çöp ve meze aşığı biri olarak buzdolabının başında aldım soluğu. Bu akşam yemekteki en mutlu kişi ben olacağım galiba ;)
Yan yana bir sürü balıkçı var ama Harakop isimli restoranı tercih etme nedenimiz eşimin üzerindeki Fenerbahçe tişörtünü gören restoran sahibinin bize karşı ilgili davranmasıydı. O da Fenerbahçe taraftarıymış. Bu arada yeri gelmişken belirteyim ben Beşiktaşlıyım :)
Çok fazla meze çeşidi vardı. 4 kişi olduğumuz ve biz 2 bayan fazla yemediğimiz için çeşidi abartmadık. En sevdiğimiz ve denemek istediğimiz şeylerden tadımlık porsiyonlarda aldık. Durumu fotoğraflarla açıklayacağım...
Deniz Börülcesi |
Girit usulü Peynir Ezmesi (4 çeşit peynir ve çeşitli otların karışımı) |
Kabak Çiçeği Dolması (Bir Ege harikası) |
Kaya Koruğu (harika bir ot) |
Mezelerden sonra masaya gelen ara sıcak mezelerimiz taptaze deniz ürünleriydi. Bunları ne kadar çok sevdiğimi bilmeyen kalmadı artık. Özellikle ahtapot ızgaranın tadı şu an yazarken bile damağımda! Bunlardan sonra 1 tane deniz levreğini de 4 kişi paylaştık. Tam bir ziyafet akşamıydı. Hem çok taze ve lezzetli yemekler yedik hem de İstanbul'daki pek çok restorana göre çok daha uygun bir hesap ödedik...
Ahtapot ızgara (harikaydı!) |
Izgara kalamar içinde karides! |
Bu arada masada kedi fobisi olan ve kedileri çok fazla sevmeyen tek kişi ben olduğum için tam da sandalyemin altına 6 tane kedi gelip yerleşti. Murphy kanunları her yerde geçerlidir! Yerimi değiştirdim ama eskisi kadar korkmadığım için durumu gayet iyi yönettim. Tabi bunda 1,5 duble rakının da payı olmuştur :)
Tahmin edersiniz ki bu kadar çeşit yiyince patlama noktasına geldim ama her şeye değer bir yemek oldu. Yemekten sonra gelen kiremitte tahin helvasından da 2 küçük kaşık kadar yedim. Kahvelerimizi de içip kalbimizi Cunda'da bırakıp Sarımsaklı'ya döndük...
Umarım ilerde Cunda Adası'nda konaklamalı bir seyahatim olur da (sevgili eşim Kürşad Tufan'a duyurulur) adayı daha çok gezip daha ayrıntılı yorumlar yapabilirim.
Diyetisyen Serap Orak Tufan
27 Temmuz 2012 Cuma
www.kendinizeiyibakin.com
Merhaba karmaşık tesadüfler nihayetinde blogunuza rastladım. Henüz tüm postlarınıza detaylı bakmadım (- en kısa zamanda hepsini okuyacağım-) ancak Ayvalık tatilinizle ilgili yazılarınız çok hoşuma gitti. Fotoğraflar da cabası :)) Bir İzmirli ve Ege sevdalısı olarak nasıl desem kıskançlıkta okudum tatil anılarınızı :))) Bu arada söylemesi ayıp, iki aydır dolu dolu bir Ege turundan ayağının tozuyla dönmüş olmama rağmen tek kelimeyle oralarda şu an olamadığım için hayıflandım :))) Şaka bir yana sayfanızı çok beğendim, sağlıklı günler dilerim... Selamlar
YanıtlaSilHaa unutmadan arada ben de beklerim.:)
merhabalar benim size bir sorum olacak ben polikistik overliyim benım nasıl bir diyet yapmamı önerirsiniz?
YanıtlaSil