Ayşe Arman'lı kahvaltı etkinliği

Dün Nişantaşı Cookshop'a Diyetisyen Dünyası grubunun düzenlediği kahvaltı etkinliğine gittim. Hem moral bozukluğuma iyi gelsin, hem meslektaşlarımı göreyim, hem de yenilikleri takip edeyim istedim. Bu sefer ki sponsor Pepsico olduğu için konu tabi ki biraz muzurdu :) yani konu cipslerdi. Özellikle bizi Cheetos ürünlerindeki sodyum ve yağ oranındaki iyileşmeden (%40 azaltılmış) haberdar ettiler. Biliyorsunuz ki bir diyetisyen olarak bana diyetimi en çok bozduran şeylerden biri de cipsler. Kesinlikle cipse dayanamıyorum. O nedenle yeme sıklığımı ve porsiyonumu düşük tutmaya çalışıyorum. Ama herkesin hayatta aldığı bir keyif var. Ben de cipsi çok seviyorum.

Şimdi aramızda bazı çok bilmiş arkadaşlar illa ki olumsuz yorum yapacaklardır hatta bunlar bazı meslektaşlarım da olabilir ama bir diyetisyenin asıl görevi herşeyi yasaklamak değil, kalorili veya zararlı olsa bile yiyeceklerin porsiyon kontrolünü ve yeme sıklığını öğretmeye çalışmak olmalı. Çünkü bireylerin hür iradelerini engellemeye çalışmaktansa sorumluluk duygularını arttırıp yeme içme davranışlarını yönetmeyi öğretmek çok daha fazla işe yarar. Büyük ihtimalle annesi cips çok sevdiği için İnci de cips yiyecektir ama ne kadar yiyeceğine ben karar veririm! :)) Ne kadar geç tanışırsa o kadar iyi tabi. Bu arada benim bu blogu içtenlikle, yediklerimi, içtiklerimi dürüstçe yazmam tamamen kişisel tercihimdir, meslek grubumu bağlamaz. 


Günün selfisi :)
Kahvaltının yanı sıra Ayşe Arman'ın konuşmacı olarak programda olması da beni cezbetti. Kendisini hep takip ederdim, nihayet bir tanışma imkanı da buldum. O kadar içten, doğal bir hali var ki sanki uzun zamandır tanışıyormuşsunuz gibi bir etki bırakıyor. Bence bu kadar başarılı röportajlar çıkarmasında bunun payı büyüktür. Bu kadının sorduğu soruları kimse yanıtlamadan geçmek istemez :)

Program, söyleşi, ortam, kahvaltı herşey çok güzeldi. Hazırlayan arkadaşlara teşekkür ederim.

Gelelim benim yediklerime…

Nişantaşı Cookshop'a geçen sene de gelmiştim bir etkinlik için. O zaman hamileydim. Şekerim yükseldiği için fazla yememeyi tercih etmiştim ama bu sefer yedim valla :)


10.30 sonrası
Bu gördüğünüz tahta servis üzerindeki peynirlerin neredeyse tamamını yedim. Sadece hellim peynirinin ucundan çok az yedim gerisini bıraktım, bana çok tuzlu geliyor. Beyaz peyniri, cheddar peynirini ve eski kaşar peynirini yedim (eski kaşardan da çok az bırakmış olabilirim hatırlamıyorum). Bir de dana jambonları ve içinde kibrit çöpü gibi doğranmış olan taze kaşarları da yedim. Sonra masaya menemen geldi. 2-3 kaşık da menemen aldım. Salatalık ve domateslerden de birkaç tane yedim. Ama haşlanmış yumurtayı, sucuk dilimlerini, zeytinleri, reçel, bal ve nutellayı yemedim. Malesef kaymağın cazibesine dayanamadım ve tamamını yedim. 2 tane de oval minik ekmeklerden yedim. 1 tanesi cevizli diğeri beyaz ekmekti. 2 bardak da şekersiz çay içtim.


En son saat 13.30 civarında 3-4 tatlı kaşığı kadar kakaolu manolya pudingden de yedim. Bu pudingi ilk kez 2 yıl önce kadar bir blog okurum tavsiye etmişti ve denemiştim tam benim tarzım bir tatlı.

Tüm etkinlik boyunca yediklerim bunlardı. Pişman mıyım? Değilim :) ama şunu da belirteyim ki böyle bir etkinlik olmasaydı ve uzun zamandır dışarda kahvaltı yapmamış olmasaydım asla bu kadar yemezdim. Ama çok nadiren dışarda kahvaltı yaptığım için esnek olabiliyorum. Her hafta açık büfe kahvaltıya gidip yiyip yiyip kilo vermeyi istemek sadece bir hayaldir.

Etkinlik sonrası ailem beni almaya geldi sonra eve döndük. Eve gelince tek şekerli bir kahve içtim. 16.00 civarında yeni çıkan Cheetos cipsten 2 avuç kadar yemişimdir.

Akşam yemeği zamanı çok acıktığım için fotoğrafını bile çekmeyi unutup yemeğe başladım, sonradan aklıma geldi ama iş işten geçmişti.

19.30 civarında
4 adet köfte
8-9 belki 10 kaşık domatesli makarna
Bol yeşillikli salata ve biraz da Actifry'da kızarmış patates yedim.

Akşam otururken birkaç tane yeşil erik yedim. 1 tek şekerli kahve daha içtim.

Saat 22.00 civarında 1 tane mini Magnum klasik yedim. Evde bir sürü meyve olduğu halde canım yemek istemedi.

Ayşe Arman diyet hikayelerini anlatırken...
Bugün normal beslenme tarzımdan farklı bir gün olduğu için özellikle yazmak istedim. Çoğu insanın haftasonu beslenme şekli sapar. Özellikle saatleri değişir ve içerik yüksek kalorili olma eğilimindedir. Benim de aynen öyle oldu. Biraz keyfi davrandım. Diyette olsam dikkat ederdim.

Her zaman ki gibi bolca su içtim. Benim ortalama su tüketimim günde 2 litre oluyor (bazı günler 3 oluyordur). Emzirdiğim için hala bol su içmeye gayret ediyorum.

Diyetisyen Serap Orak Tufan

21 Nisan 2014 Pazartesi

web sitem www.kendinizeiyibakin.com
twitter DiyetisyenSerap 
instagram serapistan 
facebook grubum Kendinize İyi Bakın Beslenme Danışmanlığı

bekleriz efendim :)

10 yorum:

  1. ben miyim o öneren takipçiniz benden öncesi de mi var yoksa? :) :P
    bir de bence az bile yemişsiniz hem öğle hem kahvaltıyı birleştirip. o kadar acıkmanız ondandır sanırım :) işin profesyoneli olduğunuzdan fazla yediğinizi düşündüğünüzde bile aslında porsiyon kontrolünü sağlıyorsunuz sanırım :)) ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım kalori hesabı yapabilmemin etkisi vardır. Normalde bu kadar peynir yemiyorum. Peynir yüksek kalorili bir yiyecektir.

      Sil
  2. serap hanımcığım birşeyi çok merak ettim kaymağın cazibesine dayanamadım hepsini yedim ama bal reçel nutella yemedim demişsiniz ya kaymağı öyle sade mi yediniz anlayamadım da?

    YanıtlaSil
  3. Serap hanim kahvaltida yediginiz oval ekmek miktari ortalama kac dilimdi? Siz bi kere koca sandvic ekmegine 3 dilim demistiniz anlamadim 4-5 dilim olmaz mi? Ya da cekim hilesi mi oluyor ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bazen çekimde yiyecekler olduğundan büyük ya da küçük çıkabiliyor. Ben de tahminimi yazıyorum. Bu oval küçük ekmekler 1 dilim ekmek hadi bilemedin 1,5 dilim kadardır. 2 dilim yoktur yani...

      Sil
    2. Teşekkür ederim sorumu cevapladığınız için :) Sevgiler...

      Sil
  4. serap hanım kusura bakmayın ama kaç hafta oldu hergün girip bakıyorum belki bir yazı vardır diye ama yok gerçekten sıkıldım artık bir blog yapıyorsunuz ama yarım kalıyor lütfen yaptığınız işin arkasında durun..Anlıyorum çok yoğunsunuz ama 5 dk. ayırıp bir kaç kelime yazmak bu kadar mı zor? ben umudumu kestim artık bu blogda yazı falan olmayacak artık girmemin bir anlamı yok.!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke sadece 5 dakikamı alsa o zaman hiç ihmal etmezdim. Bu kadar okunan ve beğenilen bir blog olmasını tamamen doğallığına borçlu. Bunun arkasında çok emek ve çalışma var. İnsan hayatının her dönemi aynı geçmiyor, benim ki de bu aralar çok yoğun. Hem annelik hem iş kadınlığı zormuş. Blog bu gidişle uzun yıllar sürer ama sizin belki de haberiniz olmayabilir :)

      Sil
    2. olur mu hiç hala takipteyim ve şuan çok mutluyum yazmışsınızzz :D

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...