örgü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
örgü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2023'ün güzel yanları, seramik, örgü vs...


Merhaba kabilem,

Önceki postumu okuyan tüm dostlarımı kucaklayarak yazıma başlamak istiyorum. Kahrolsun 60 saniyelik tiktok ve bilimum platform videoları, yaşasın 2-3 saatte yazılan ve zaman ayırarak okunan bloglar :)) Eeee hoşgeldin mânâ arayan dostum. 

Şaka bir yana takipçilerine veya meraklılarına hitap etmek, işini gücünü parlatmak, sesini duyurmak için kim hangi sosyal medya platformunda olmaktan memnunsa öncelikle kolaylıklar dilerim. İçerik üretmek gerçekten bir emek işi. Ben becerebildiğim ve keyfimin yettiği ölçüde bir şeyler paylaşıyorum ama blog ayrı bir kültür. Ben blog kadınıyım, ha sen seversin, sevmezsin bilmem :) 

Bu postta 2023 yılında yaşadığım berbat olayların dışında başıma gelen güzel şeylerden bahsetmek istiyorum. Haa tabi ki bunlar da öyle durup dururken ortaya çıkan şeyler değil, hepsi benim kişisel terapi yöntemlerim aslında. 

Hayatım boyunca güzel sanatlara ve el işlerine hep ilgim olmuştur. Eğitim alıp üstüne hiç düşmedim ama resme ve çizime de yeteneğim var denebilir. 10 yaşımdan beri tığ/şiş ile ilişkim vardır. Bir çekmecemde hep çeşit çeşit iplerim ve örgü malzemelerim olmuştur. Boş kalınca veya canım isteyince kendimce bir şeyler örerdim. Haliyle sosyal medyada yıllardır bir sürü örgü hesabı takip ediyorum. Kendi kendime dedim ki ben niye hobimi bir ek işe çevirmiyorum? Sonunda kendime bir marka oluşturdum. Açıkcası okuduğum bir kitaptaki paragraftan esinlenerek yola çıktım. Yazıda mitolojik olarak kaderin ağlarını ören 3 kardeşten bahsediyordu. İsimleri o kadar ilham verici geldi ki ordan yola bir çıktım en sonunda başka bir noktaya geldim. Yıllardır kendime koi balığı dövmesi yaptırmak istiyordum çünkü her zaman koi balığının temsil ettiği anlam beni tasvir ediyor gibi gelirdi. Canım dostum, dert ortağım, kalbimi anlayanım Ebru bana güzel bir logo tasarladı ve "Koi inspired" markası bu şekilde doğdu. Instagramdan takip için bir tık lütfen :) Markanın adının İngilizce olma nedeni tamamen yurt dışı satışı hedeflerimden kaynaklanıyor. Çünkü ülkemizde el emeğinin değerinin bilindiğini düşünmüyorum. Zaten diyetle ilgili de daha global yayılma hedeflerim var. Tabi ki benim asıl mesleğim bu değil ve sadece uygun olduğum zamanlarda emek harcayabiliyorum. O nedenle işimden ve çocuğumdan kalan zamanlarda sürdürebileceğim bir hobi olarak görüyorum. 


Kaseyi de ben yaptım



Bunun dışında aslında dikişe çok meraklı olduğum için dikiş kursuna gitmek istiyordum ama bir dikiş makinem olmadığı için bir türlü başlayamadım. Bu kurslar için Ataşehir Belediyesi'nin halk eğitim merkezine gitmek istiyordum ama ya yer kalmıyordu ya da günleri bana uymuyordu. Bu sene şansım yolunda gitti ve seramik kursuna kaydoldum ve haftada 1 günümü buna ayırabildim. Ekim ayından beri her Cuma seramik kursuna gidiyorum. İlginç bir şekilde bu hobi bende çok tatlı bir esneklik yarattı. Çünkü ben aslında böyle çamurlu, ele bulaşan, ortalığı pisleten şeylerden pek hoşlanmazdım. Biraz temizlik takıntım vardır. Bunda bile etrafı oldukça kontrollü kirletiyorum ama ruhsal anlamda illa çamura bulaşmam gerekiyorsa bunun seramik gibi bir sanat olmasını tercih ettiğim ve bu bilinçle hareket ettiğim için kişisel anlamda bir aydınlanma yaşadım çünkü son yıllarımda insanın hayatına bulaşınca kurtulamadığı pislikler gördüm. Neye bulaştığınız, aklınızı ve seçimlerinizi nasıl kullandığınız çok önemlidir. Sonuçları ödülünüz veya başınızın belası olur. Seramik yaparken, çamura şekil verirken, kurumasını beklerken hep bir sabır sınavından geçiyorsunuz. Örgü de o şekilde. Gördüm ki ben çok sabırlı bir insanım, bunu bu tarz hobilerde yaşayıp hayatıma yön verirken azaltmam gerekiyor. Fazla sabredip fedakarlık yaptığım her konu elimde patladı, illa bu kadar sabretmem gerekiyorsa bu hakkımı hobilerimden yana kullanarak yaşamam gerekiyor. Bunu net anladım.

2023'ün en güzel yanlarından biri ülkemizin 100. kuruluş yıl dönümünü yaşamak oldu. Buna tanıklık etmek ve kutlamak nasip olduğu için mutlu oldum açıkcası. Ulu önder Mustafa Kemâl Atatürk ve tüm silah arkadaşlarının ruhları şâd olsun. Emanetinin muhafızıyız Atam...

2023 yılında İnci ortaokula başladı. İlkokulu devlet okulunda okuduğu için bu sene yabancı dil ağırlıklı bir koleje gitmesini istedik. Ama aynı zamanda akademik olarak iyi eğitim veren okul olmasını da istedik. Bu konuda Ataşehir'de Fen Bilimleri Koleji yıllardır danışanlarımdan çok tavsiye aldığım bir okuldu, kabul sınavını ve mülâkatını atlayıp kayıt yaptırdık. Çok şükür İnci'nin hem İngilizcesi iyi oldu hem de derslerinde çok iyi bir not ortalamasına geldi. Tabi bunda anne olarak benim de payım var çünkü ödevler konusunda takibini sağlayıp düzenini bozmayacak şekilde tüm hayatımı ona göre düzenliyorum. 2024 Eylül ayında Antalya'da bir okulda devam edeceği ve arkadaşlarından ayrılacağı için biraz üzülüyor ama yapacak bir şey yok hayat bize bunu getiriyor. Okul müdürümüz Nihan Hanım da İnci ayrılacağı için üzüldü çünkü okul disiplinine bu kadar uyum sağlayan ve dersleri bu kadar başarılı olan bir öğrenciyi kaybetmek onlar için de biraz üzücü oldu.

Bu blogun asıl konusuna gelince genel olarak sağlıklı beslenmeye devam ediyorum. Biraz hareketsizim ama hayatımda bu dönem de bunu gerektiyordu. Çünkü ne zaman yürüyüşe çıksam ağlayarak eve dönüyordum. Ben de yürüyüşü bıraktım. Kilom 55-56 arasında gidip geliyor. İştahım azaldığı dönemde 54'lere kadar indim ama artık o kadar üzgün de depresif değilim. Yalnız bu ara bana çok ilham veren bir konu oldu. 50'li yaşlardaki bir kadın danışanım yıllardır maratonlarda koştuğunu söyledi. Ben de kaç yaşından beri koştuğunu sordum. 45 yaşında başlamış ve ondan önce hiç spor yapmamış. Ben de 1 Mart'ta 45 oluyorum. Karar aldım Temmuz'da Antalya'ya taşınınca oradaki bir koşu grubuna yazılıp koşmaya başlayacağım. Çünkü ben çok uzun mesafe ve hızlı yürüyüş yapabilen biriyim. Danışanım (kendisi doktor) bence koşabilirsin dedi :) koşarım bence de ;) 

Konuyu burada biraz keseyim de bir sonraki posta konu kalsın :) bu yıl en azından ayda 2 blog yazma hedefim var. Belki daha bile fazla olur. Hatta Antalya'ya taşınınca instagramda daha aktif olup yeni hayatımı daha çok paylaşmak istiyorum. Bu beni de motive edecektir. Çünkü insanın hayatının en verimli olduğu 20 yıllık dönemini kapatıp yeni bir hayata başlaması kişisel dayanıklılık da gerektiren bir değişim aslında. Ben şimdiden kendimi güçlendirip hazırlıyorum, sizin desteğinize de talibim :)

Sevgilerimle

Diyetisyen Serap Orak

22.01.2024

20 Nisan 2016 Çarşamba

Dün tığ örmenin aşkıyla geç yattım ama güne erken başladım. Örgümün büyük bölümü bitti, bu akşam da kalanını tamamlarım.


Bu hafta yediklerimin miktarını azalttığım için daha tok kalmak için sabah kahvaltımın içeriğini değiştirdim. 1 yumurta, 4 kaşık lor peyniri ile yapılmış yağsız omletimin yanında 1 bardak süt içtim ve içini İnci'nin kahvaltısına koyduğum ekmeğin kenar kısımlarını yedim.




Ofise gidince 1 fincan kahvemi de içip güne başladım. Kahvemi çoğunlukla soğuk içiyorum. Hem kendimi işe kaptırdığım için içmeyi unutuyorum hem de galiba biraz da öyle seviyorum :)

Bugün çok yoğun olduğum ve yemeğe çıkmaya vaktim olmadığı için evden yemek getirdim. Dün pişirdiğim enginardan yememiştim. Bu öğlen 1 tane yedim. Yanında da 3 dilim Wasa ekmeği yedim. Enginar harika olmuş, ellerime sağlık :)

Öğleden sonra randevu arasında kahve molası verip yanında da 2 tane Komşufırın'dan bademli biscotti yedim. 



Evde dünden kalan yemekler vardı. eve gidince hazır yemek olması çok güzel ama sanırım yarına kalmayacak. Yeni pişirmeye de vaktim yok.



2 kepçe kadar sütlü şehriyeli mantar çorbası yedim.  Yoğurtla beraber 1 tane kıymalı biber dolması ve 2 tane de boş biber yedim. Eşimin yaptığı salatadan da bolca yedim. Hiç ekmek yemedim.






Yemekten sonra örgümü bitirirken 1 fincan kahve içtim yanında 15-16 tane kadar da Peyman'ın vişne kurularından yedim. Bu ürün yeni çıkmış. Ben bayıldım, hastası oldum. Bence siz de deneyin, özellikle ekşimsi tatları seviyorsanız…



Minion cep telefonu kılıfı
Eveeeett bu da ördüğüm iphone 5s için uygun Minion cep telefonu kılıfının bitmiş hali :) Pinterest'ten bakıp birkaç modeli gözüme kestirerek kendi modelimi oluşturdum. Örmesi kolay bir model. 2 akşamda bitirmenin verdiği haklı gururu ve geç yatmanın verdiği gerçek açlığı yaşıyorum :) O nedenle 1 çay bardağı kadar süt içip yanında da 8 adet kadar Nesquik çokokare kıtırlardan yedim.



Bugün de böyle hasarsız bitti :) sağlıklı beslendiğim ve iştahıma hakim olabildiğim için çok mutluyum. Sizden ne haber?

Diyetisyen Serap Orak Tufan

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için 
http://instagram.com/diyetisyenserap 

19 Nisan 2016 Salı

Bugün hiç randevum yoktu o nedenle ofise gitmedim. Gitsem daha iyiydi, evde bir sürü iş yaptım. İnci'nin çamaşırlarını ütüledim, yazlıklarını çıkarıp kışlıklarını kaldırdım, yemek yaptım, evi derledim topladım vs. derken önemli ihtiyaçların bir kısmını hallettim.

Hala diyet modumda olduğum için sağlıklı beslenmeye dikkat ettim. Öyle ki akşam eşim, Semra, Berra ve İnci yanımda dondurma yediler, tadına bile bakmadım! Bu arada kilo ve rakam odaklı olmamak adına tartılmadım. Sadece sağlıklı ve hafif beslenmeye çalışacağım. Kilo da verirsem bonusu olur :)


Kahvaltı için kendime 1 adet yumurta, 4 kaşık lor peyniri, biraz çörekotu içeren bir yağsız omlet yaptım. Yanında 1 dilim de tam buğday ekmeği vardı ama omlet öyle doyurdu ki ekmeği hiç yiyemedim. Bugün süt de içmedim. Bir de kahve içtim.


İşlerim azalınca doğrudan öğle yemeği yedim. Sabah yiyemediğim ekmeği kabak yemeğimle ve yoğurtla beraber yedim. Bu arada belirtmek isterim ki sebze yemeklerimi çok az yağlı sevmem. Normal güzel bir ayarda pişiririm. Az yağlı makarna yiyebilirim ama salata ve sebze yemeğinde çok az yağa tahammülüm yoktur. Sadece suyunu pek almamaya çalışırım.


Öğleden sonra az sütlü bir kahve molası verdim. Arada bir tutam kuru dut ve 5-6 adet badem yedim.


Sonra biraz da örgümün başına oturdum. Ne yapacağıma karar verdim. Bilin bakalım bu renklerle ne yapıyor olabilirim? :)


Akşam için çok güzel bir zeytinyağlı enginar pişirdim. Tencerenin dibinde kalan lezzetli ve besleyici suyu atmayıp bol mantarlı bir şehriye çorbası pişirdim. Süt de koydum. Taze mantarları minik minik doğrayıp buzluğa atıyorum. Sonra bir ara çıkarıp böyle çorba yapıyorum. Çok pratik oluyor. 


Akşam yemeği olarak bu çorbadan 1 kepçe kadar yedim. Yanında 2 tane iri kıymalı biber dolması, yoğurt ve bol da salata yedim. Hiç ekmek yemedim. Salatayı eşim yaptı, diğerleri bana ait. Evde olup da yemek yapmaya zaman ayırmak bana çok iyi geliyor. Resmen ev yemeği yapınca mutlu oluyorum :) Bugün çıkıp gezsem bu kadar mutlu olmazdım valla…




Akşam yemeği sonrası bir daha kahve içtim. Sonra tüm akşam boyunca örgü ördüm. O nedenle de çok geç yattım. Zaten İnci de 00.00'da yeni yatmıştı. Benim yatışım 01.30'u geçti.


Örgü örerken birşey yemedim sonra yatmaya yakın 1 kase yeşil erik yedim. Bugün de gayet sağlıklı ve temiz beslendiğimi düşünüyorum. Darısı yarının başına :)


Diyetisyen Serap Orak Tufan

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için 
http://instagram.com/diyetisyenserap 

6 Nisan 2016 Çarşamba

Yazmıyorum diye kimbilir kaç kişi bana kızıyorsunuz biliyorum ama beni, benden olan anlar diyeyim :) Asistan yok, bakıcı yok, iş çok, çocuk yemez-uyumazgillerden, memlekette şehit çok, bombasız tecavüzsüz gün geçmez… Söyleyin bana ben hangi ara zaman bulayım, hadi zamanı buldum diyelim hangi moralle yediğimi içtiğimi paylaşayım? Öyle bir ay geçti ki, anlatılmaz yaşanır kıvamında. Neyse bir yerden anlatmaya başlayayım…

Öncelikle İnci'nin anaokul hikayesinden başlamak istiyorum. İnci okulunu ve öğretmenlerini çok seviyor. Maşallah çok güzel uyum sağladı. Birkaç kez "bugün okula gitmicem" dese de hiç öyle tutturup ağlamadı. Okula varıp öğretmenini görünce arkasına bile bakmıyor diyebilirim. Hatta ilk gün eve gelmek istemedi :) Bütün gün kendi yaş grubu arkadaşlarıyla, eğitmenler eşliğinde oynuyor, resim yapıyor, aktiviteler yapıyor ve çok eğleniyor. Uyku saati de var. Kahvaltısını evde yedirip saat 10.00'da okula bırakıp ben de işe geliyorum. Öğle yemekleri konusunda biraz sıkıntımız var çünkü İnci'nin iştahsız ve yemek seçer özelliği devam ediyor. İkindide ufak kurabiye, poğaça öğünü ile kendini kurtarıyor :) Başlarda okulla ilgili endişelerim vardı çünkü çocuk için ev dışı sorun olur mu olmaz mı bilmiyordum ama meğerse artık 2,5 yaşını geçen bir çocuk için anaokulu harika bir olaymış! :) Siz de verin, kurtulun :) Geçen sene biraz erkendi ama 2,5 yaş sonrası evde bakıcıya hiç gerek yokmuş onu anlamış olduk. İnci zaten sosyal bir çocuk olduğu için çabuk uyum sağladı ama herkes için aynısı olmayabilir. Okula başlayınca erken uyur sanıyordum ama yine gece yarılarına kadar uyumuyor. Dün 22.40'da uyuduğunda "erken uyudu vay be"diyoruz.

Gelelim işlere… İşler yoğun çok şükür, iyi ki öyle çünkü eşim hala bir işe yazılamadı (bu da Berra'nın tabiri :) Görüşmeleri devam ediyor. Bir gelişme olunca yazarım. Ben en yoğun sezonuma girdiğim için bahar yorgunluğu ile birleşince zaman zaman tükeniyorum. Annemler Mart'ın ilk haftası Antalya'ya döndüler. Yani ev temizliği işi hariç tüm işler bana kaldı. Ne pişirsem ve hatta ne zaman pişirsem derdi başladı! Son zamanlarda biraz pratik ve hamur işi ağırlıklı beslendiğimiz için şu vermek istediğim 3 kiloyu yine veremedim :( Bir de Mart ayında alkolü biraz kaçırdım, yani çok içmedim ama biraz sık içtim diyebilirim. Ama kilo almadım tabi.

Gelelim stres konusuna… Bu ülkede kafayı yemeden yaşamayı başarabilmek için bana tek bir antidepresan yetmiyor birşeyler daha yapmak lazım. Ben de örgüye başladım. Yeni hobim tığ ve yün iplik ile birşeyler örmek. Çok da severek yapıyorum. Çocukluğumdan beri dikiş, nakış, örgü işlerini çok severim. Hedefim amigurumi bebeklerden örmek ama şimdilik başlangıç seviyesinde takılıyorum.  Artık sizinle ördüklerimi de paylaşırım. Youtube'dan videoları izleyerek örüyorum. Damla Hobi diye bir hesap var, oldukça güzel anlatıyor. Ondan çiçek, gül, yaprak, anahtarlık, kavanoz kapağı vb. şeyler öğrendim :) Tığlarımla, yünlerimle çok mutlu bir diyetisyenim artık :)




Bu arada kendime 3 günlük bir kafa tatili verdim, yarın akşam İnci'yi de alıp kız kıza Antalya'ya gidiyorum. Haftasonu bir lise arkadaşımın düğününe katılacağım (hala ne giysem diye düşünüyorum). Pazartesi öğleden sonra fabrika ayarlarına dönmüş bir şekilde İstanbul'da olacağım. Annem dolabı doldurmuştur şimdi, kilo almadan dönmek tek amacım!

Hemen görsellerimi de ekleyip bu postu yayına koyacağım ki daha fazla kızmayın :) kendinize de iyi bakın :)

Diyetisyen Serap Orak Tufan
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...