7 Mayıs 2015

Bugün tüm gün bir toplantıda olacağım için ofise gitmeyeceğim. Mesleki toplantılara katılmak bana hem çok iyi geliyor hem de uzun süredir görüşmediğim arkadaşlarımla görüştüğüm için eğlenceli de oluyor. Hasret gideriyoruz.


Güne çok erken başladım, çünkü 08.30'da Zorlu Center'daki Raffles Otel'de olmam gerekiyordu. Arkadaşlarımla Üsküdar sahilinde Bağ Pastanesi'nde buluştuk. 2 küçük peynirli sandviç yedim. Evden n çıkmadan önce 1 çay bardağı kadar da süt içmiştim. Keşke yemeseydim çünkü otelde kahvaltı için harika seçenekler vardı. Sabri Ülker Vakfı konuklarını ağırlamak için son derece özenle hazırlanmıştı. Ortam açık büfenin fotoğrafını çekmek için pek müsait değildi ama ben her zaman ki gibi blogum için rezil olmayı göze alıp yiyeceklerin fotoğrafını çektim :) Tok gittiğim için sadece şekersiz bir sade kahve içip yanında 1 tane hurma yedim. 








Beslenme ve Sağlıklı Yaşam Zirvesi'nin bu sene 3. senesiydi. Ben ilk kez katıldım. Geçen yıllarda bir davet almamıştım, bu sefer bu özel toplantıya katılma şansım oldu. Davetiye organize eden arkadaşlarıma buradan da çok teşekkür ediyorum.

Diyetisyenler grubumuz : Nebil Tok, Melis Gerem, Gamze Şanlı Ak, Sanem Apa Doğan, Elif Bilgin, ben, Fatma Koçak, Feyhan Belen ve Elif Erdin Yıldız

Sonraki arada bu sefer az sütlü bir kahve yanında açık büfeden de bazı sağlıklı atıştırmalıklar aldım. Kinoa ile yapılmış güzel bir ikram vardı. Ondan 2-3 tatlı kaşığı yedim. Birkaç pikan cevizi, 1 tane kayısı ve birkaç badem ile beraber oturumlar arasında lezzetli ve sağlıklı bir mola vermiş olduk.



Konuşulan konular oldukça güzeldi ama yeni bir bilgi öğrenmek dışında aslında bir revizyon oldu. Çok önemli beslenme profesörleri konuşmacıydılar. En çok vurgulanan konu her besinden yeterli ve dengeli alınmasıydı. Yani öyle tüm dünyada konuşulan protein diyetlerini gerçek bilim insanları dikkate bile almıyor bilginiz olsun…





Öğle yemeği menümüz de normalden biraz farklıydı. Başlangıç olarak mozarella peynirli domates vardı. Bunun 2 tanesini yedim (yanlış hatırlamıyorsam), ana yemekte somonun tamamını yedim, altındaki yabani pirincin yarısını yedim. Tatlıdan da 1 minik lokma aldım. hiç beğenmedim :(




Sonraki toplantılar arasında yine kahve içtim, ama sohbet etmekten ve ordan oraya gitmekten kahvelerimi hiç tam olarak bitiremedim.

Yıllardır görmediğim 3 üniversite arkadaşımı da gördüğüm için çok mutlu oldum. Keşke daha çok vaktimiz olsaydı.

Çok ciddi dinlerim… Fotoğraf için Can İleriok'a çok teşekkürler

Bu arada ilk kez Zorlu Center'a gittim, güzel bir avm olmuş. En azından açık havada dolaşabiliyorsunuz. Bu gün ki etkinlik sayesinde yine 2 kez motora binip boğazı geçme şansım oldu. İşte bunu yaşadığınızda İstanbul'da olduğunuzu hissediyorsunuz…

Eve geldiğimde tüm günün yorgunluğu üzerimdeydi. Ev halkı lahmacun siparişi vermiş. Aslında evde pırasa vardı ama ben de çoğunluğa uyup 1 tane lahmacun yedim ve 1 bardak da ayran içtim.

Sonra 1 tane de kahve içtim. 




Yarın sabah erkenden Üsküdar'da Berra'nın okuduğu okulda 3. ve 4. sınıflara beslenme eğitimi vereceğim için sunumuma biraz göz atıp yattım.

Ne yoğun bir hafta… İş hiç bitmiyor…

Diyetisyen Serap Orak Tufan

7 Mayıs Perşembe 2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...