Utanç yazısı

Evet arkadaşlar bu bir utanç yazısıdır. 18 Şubat 2018'den beri yazmayan blogger diyetisyenin utancını ve mahcubiyetini içermektedir. Yazının devamı iç dökme kısmından oluşacak ve son kısmında yeni umut filizleri yeşertecektir...

6 aydır blog yazmayan bir blogger ne kadar mahçuptur bilmenizi istemem, valla hoş birşey değil :( kimsenin başına gelmesin. Geldiyse de yapacak birşey yok, dünyanın sonu değil ama bir özürü hak ettiniz tabi. Hala takibi bırakmadığınız, merak ettiğiniz, mail ve mesaj yoluyla blog yazmam konusunda cesaret verdiğiniz için ne kadar teşekkür etsem azdır. Yazmadığım günler için de özür dilemeler yetmez.


Önce şu Youtuber olma konusuna gelelim. Evet yalan değil, çok güzel videolar çektik. 6 tane falan biriktirdik ki her haftaya bir video koyalım aksama olmasın (devamını çekecektik, 15 tane olunca yayına başlayacaktık). Bu kadar iyi niyetle yola çıkmışken kışın hastalıklar vs derken onları yayına alamadık. Hala elde var 6 video :) Şimdi yayınlasak çok zaman aşımına uğramış mıdır bilmiyorum ama açıkcası ben bu video işine çok da ısınamadım. Benim olayım yazı arkadaşlar, yazmam lazım.  Şiir, yazı, mektup... Yazmayı seviyorum ben. Öyle kamera önü işleri sevmiyorum. Fark ettiyseniz instagramda da hiç video koymam, kendimi çekmekten hoşlanmam, canlı yayın yapmam. Tarzım değil demek ki. Sinema sektöründe olsam oyuncu olmak yerine büyük ihtimalle senarist veya yönetmen olurdum herhalde :))) illa kamera arkası isterim yani.

Benim youtube kanalım hariç, başka çekimler de yaptık. Şimdilik hala yapım aşamasında olan kolektif bir proje olduğu için açıklayamıyorum ama araya bu projenin çekimleri ve hazırlıkları girince de benim YouTube kanalının işleri aksamadı desem yalan olur. Kısmette ne varsa o oluyor, kendime kanal açıp video biriktirirken kendimi başka bir projenin çekimleri içinde buldum :) O yayına girince haber vereceğim merak etmeyin. Zaten bence çok bomba gibi bir iş olduğu için sosyal medyada duyacaksınız da ;)


"Hadi o iş bitti, sonra ne yaptın Serap, niye blog yazmadın, video çekimlerine devam etmedin?" diye sorarlar insana. Ona da bir cevabım var. Çünkü öyle bir işin içine girdim ki, çıkmam mümkün değil. Belki müsade alırsam onu da açıklarım :) şimdilik süren ve günlük hayatımın çok büyük bir kısmını kapsayan bir iş oldu.

Bende icraat biter mi? Yaz ortasında birdenbire ortaya çıkan bir kitap projesi gündeme geldi, o proje de tamamlanmadığı için henüz açıklama yapamıyorum. Ama bitince hepiniz benim adıma çok sevineceksiniz biliyorum. Sizin beni tanıdığınız kadar ben de sizi tanıyorum çünkü :) Şu an diğer işlerimin yoğunluğundan kitap yazma işi de yavaş gidiyor ama geç olsun güç olmasın di mi?


Eeee ben daha ne yapayım? Artık saçımı bile tarayacak zamanım kalmayınca gittim saçlarımı bile kestirdim :)) gülmeyin, gerçekten zaman ayıramadığım için yaptım. Gayet de iyi oldu pratiklik açısından, özellikle de "En az 10 yaş gençleşmişsin" diye bir yorum aldım ki ben bu gazla 50 yaşıma giderim artık. Yaş 39 olunca 10 yaş gençleşmişsin denmesi 100 tane gül alıp seni seviyorum denmesinden daha güzel biliyor musunuz? :)))


Kendimi işe güce adamamın dışında çok şükür herşey yolunda. İnci ve ben gül gibi geçinip gidiyoruz. İnstagramdan takip edenleriniz varsa zaten herşeyden haberdar oluyordur. Instagram hesabı olmayanlar için de buraya bir "İnci 5 yaşında hatırası" olsun diye çektirdiğimiz fotoğraftan koyayım bari. Anne kız bir maşallahınızı alırız ;)


Hah işte asıl konuya geleyim... Yazmadan duramıyorum. Blog yazmadığım aylarda resmen azap çektim. Benim olayım buymuş arkadaşlar, yazdıkça, ürettikçe, paylaştıkça, iletişimde kaldıkça dallanıyormuşum, çiçekleniyormuşum sanki. O nedenle acaba ben bu yeni moda akımlara uyup da Youtube işine girmesem de gül gibi blogumu yazmaya devam mı etsem? Evet zamanım az ama günlük yazma işinin de keyfi ayrı güzel. Önünde sonunda söz uçar yazı kalır. İç sesimi dinlediğime hiç pişman olmadım.

Belki tam olarak eskisi gibi bir beslenme günlüğü diyemeyiz ama yine de yazarım işte böyle konuşur gibi.

2018 Şubat ayından bu yana hayatınızda neler oldu bitti bir düşünün bakalım... Belki siz de bu postun altına bana bir özet bırakırsınız ;)

Sevgilerimle...

Ailenizin blogger diyetisyeni Serap Orak

13 Eylül 2018
Ataşehir, İstanbul


Sosyal medyada takip etmek için:


İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap 

10 yorum:

  1. Hoşgeldiniz, yeniden yazdığınızı görmekten mutlu oldum. Bence de yazmak size çok yakışıyor. Bizi sorarsanız yokluģunuzda çok kilolar aldık ��

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kilolar bir şekilde verilir, önemli olan ruhumuz ağırlaşmasın ;)

      Sil
  2. Hoşgeldiniz. Yeni projelerimize çok sevindim. YouTube video nasıl olur bilmem ama burayı bırakmayın lutfen

    YanıtlaSil
  3. İnci 5 yaşında mı, inanamadım, ben sizi takibe başladığımda blogda İnci yoktu henüz :)) Yazmanıza sevindim, sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaman acayip hızlı geçiyor, ben bile çok şaşkınım. Hangi ara 5 yaşında bir kızın anası oldum ben :)))

      Sil
  4. Merhaba Serap Hanım,

    İBS oldum :( Anamnezim ve içim bu konuda anlatacak şey dolu. Ama ben İzmir'deyim. Ne yapam, ne edem?
    Sevgiyle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Müge Hanım merhaba, maalesef sadece İstanbul'da yüz yüze görüşerek ibs diyeti verebiliyorum. Videoyu izlediyseniz yasaklara uyma konusuna dikkat ediniz. Çok geçmiş olsun. Sevgiler

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...