5. Yürüyüş günü de tamam, stop.

Merhaba blog dostlarım,

Ha bugün yazdım, ha yarın yazarım derken son posttan bugüne yine 2 hafta olmuş. O zaman bu son 2 haftada neler yaşadım kısa bir özet geçeyim.

Yürüyüşe başladığımı biliyorsunuz. Bugün 5. kez yürüyüş yaptım. Yani haftada 2 şeklinde rutinime ekleyebildim sanırım ve bu nedenle kendimle gurur duyuyorum. Ortalama 45 dakika sürüyor. Hem kendime kişisel, özel bir alan açabildiğim için psikolojik olarak bana çok iyi geliyor hem de fiziksel olarak kondisyon kazandığımı şimdiden hissediyorum çünkü hem hızlı yürüyorum hem de çok yokuş inip çıkıyorum. Yani düz zeminde yürümek gibi olmuyor. Ayrıca yüksek sesle müzik dinlemeyi çok sevdiğim için bu da bana iyi geliyor. Temposu yürüyüşe uygun, genellikle rock tarzında şarkılarla tam bir konser havasında yürüyorum. Ataşehir'de ağaçlar çiçeklendiği ve bahçeler yeşillendiği için görsel olarak da gözüm şenleniyor. Sonuç olarak kendim için çok iyi bir şey yaptım. Seanslarımın yoğun olmadığı günlerde spor giyinip makyaj yapmıyorum. Seanslar biter bitmez hemen çıkıyorum. Bundan sonra randevularımı planlarken yürüyüş rutinimi ön planda tutacağım. 

Bir diğer haber, yine kendim için Pazar günü flamenco kursuna başlayacağım. Bu hayatta yapmayı en çok sevdiğim şeyler arasında ilk 2'ye girer. Hatta belki 1. sırada bile olabilir. Dün yazlık kışlık değişimi yaparken yıllar önce Barselona'dan aldığım flamenco eteğimi ve kırmızı çivili flamenco ayakkabılarımı da çıkardım. O zaman viva flamenco! İnşallah şu günler geçsin düzelicez be :) belki bir Madrid yaparız euro düşerse veya köşeyi dönersek :)

Gelelim kilo meselesine. Malum blog diyetisyenden ve adı da beslenme günlüğü. Ama siz de çok iyi biliyorsunuz ki benim yeme şeklim gerek mesleki deneyimim gerekse kişisel tercihlerim sayesinde artık belli bir çizgide seyrediyor. Mesela Pazar günü pişirdiğim zeytinyağlı patlıcan yemeğini bugün Perşembe oldu hala yiyorum. Yani ev yemeği şeklinde yemeye devam. İlla ki bazı günler daha kalorili oluyor ama dengeliyorum tabi. Dün tartıldım, 56 kg ve yağ oranım %21 çıktı. Kendi yaş grubuma göre yağ oranım alt sınırın bile altında, her şey yolunda yani. Bu yürüyüş sayesinde yağ oranım düşmüş olabilir tabi. 

Arada Anneler Günü ve bayram da geçti, hepimize kutlu olsun :)

Bir diğer gelişme, bayramın 1. günü İnci babasına gidince sabah yürüyüşe çıkmıştım. Yanıma kimliğimi ve atm kartımı almıştım. Eve geldiğimde kimliğim yoktu, düşmüş :( yeni kimlik çıkarttım, o da bugün geldi. Artık yanıma kimlik almadan çıkıyorum. Başıma bir şey gelirse telefonumdan kimliğimi bulurlar nasılsa. Yaş 43 olunca eski alışkanlıklar sürüyor tabi, eskiler kimliğini almadan pek çıkmazlar nedense öyle bir alışkanlığımız olmuş. Üniversitedeyken ailemden uzak ve yalnız yaşadığım için asla kimliksiz bir yere gitmezdim belki onun da etkisi vardır. Umarım birisi kimliğimi bulup iptal etmediğim günlerde bir cinayet mahaline bırakmamıştır :) 

Bu arada ben pandemi havasından baya çıktım, sizde durumlar nasıl? Yılbaşında İnci covid pozitif olunca bana da geçmişti. Biz 1 tur atlattık yani. 

Postun sonunda kısa bir özet geçmeyi severim bilirsiniz. bugün beslenme bilgisi paylaşmadım ama egzersiz konusundaki kişisel azmimden bahsettim. Belki aranızdan 1 kişiye bile ilham olsa bana yeter. Herkes 1 kişinin elinden tutsa daha çabuk toparlanırız. Ama en önemlisi herkes kendi elini kendi tutsun, başkalarından beklemeden, sadece kendiniz için adım atmaya çalışın. Yanınızdan yürüyecek biriyle yolun bir yerinde elbet karşılaşırsınız.

Sevgilerimle...

Serap Orak

12 Mayıs 2022

1 yorum:

  1. Salatami yerken keyifle okuduğum bir yazı oldu. Sevgiler
    Tugba

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...