doğum fotoğrafçısı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
doğum fotoğrafçısı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Hamilelikte 38. hafta

13 Haziran Perşembe 2013 günü kızımla 38. haftamızı da tamamladık. Bu yazıyı yazdığım sırada kızımı çoktan kucağıma aldığım için yazının bir anlamı kalmadı gibi ama yine de en azından kısa bir özet geçeyim istiyorum...

İnci için belirlediğimiz doğum tarihi 19 Haziran olduğu için kızım 39 haftalık olarak doğacak diye düşündüğümden artık bu hafta tüm eksiklerimizi tamamlamanın derdine düştüm. Hem sıcaktan hem de ağırlıktan artık hiç birşey yapacak enerjim olmadığından bazı siparişlerimi internetten almaya başladım.

Haftasonu son kez bir İkea turu yapıp bebek odası için koltuk aldık. İkea reklamlarında görmüşsünüzdür. Tam istediğim rahatlıkta ve renkte oldu. Evdeki büyük berjeri de salona getirdik.

Tam 38. haftam bittiğinde Lansinoh'ta çalışan bir arkadaşım bana bir hediye paketi getirdi. İçinde lohusalıkta çok lazım olacak şeyler var. Zaten çoğu doğum yapan kadın bu markayı ve ürünlerini kullanıyor. Boşa değilmiş ben de anladım :)


Gelelim doğum öncesi fotoğraf çekimine... Daha önce de belirttiğim gibi doğumda fotoğraflarımı aynı zamanda yakın arkadaşım olan Melissa Mey çekecek. 38 +1 günümde yani Cuma akşamı beraber bir yemek yiyip, fotoğraf çekme planı yaptık. Bolca sohbet ettik, güldük, eğlendik, efkarlandık. Melissa eşimle ve tek olarak fotoğraflarımı çekti. Çarşamba'ya kadar fırsatımız olmayacaktı.

Arkadaşlarımız geç gitti, yatışımız saat 02.30'u buldu. Cumartesi 3 tane randevum vardı. Saatimi kurup yattım. Sabah kalkıp işe gitmeyi planlamışken henüz doğuma gideceğimi bilmiyordum!

Tam 38 + 2. günümde sabah 07.40'da kızım bizi görmek için daha fazla dayanamadı (dün akşam çok eğlenmiştik sanırım birşeyler kaçırıyorum diye düşündü :) ve normal doğumlarda olduğu gibi ani ve beklenmedik bir şekilde suyum geldi ve sancılar başladı...

Bir sonraki yazımda kızımın doğum hikayesini yazacağım. Girişi yapmış oldum.

Blog yazmakta gecikebiliyorum ama twitterda anında ve daha sık paylaşımda bulunabiliyorum. Takip etmek isterseniz tıklayın :)

Diyetisyen Serap Orak Tufan


Hamilelikte 34. hafta

34. hafta
9-16 Mayıs arası kızımla karın karına 34. haftamızdı. Geçinip gidiyoruz ama ben rahatı kaçınca huysuzlaşan biri olduğum için bazen gergin ve mutsuz oluyorum. Artık bu kadar gelgitli bir ruh hali normaldir herhalde. Zaten bir balık burcu olarak anı anını tutmayan biriydim buna ek 34 haftalık hamileyim ve de troid hastasıyım. Daha ne olsun...

Bu hafta annemle babam kısa bir Ankara seyahati yaptığı için yalnızdım. İnsan rahata çok çabuk alışıyor. Gelirken bana çok sevdiğim Ankara simitinden getirmişler. Ankara simiti yiyenler bilir, İstanbul'dakinden farklıdır. Önce pekmezli bir sosa batırılır daha sonra susama bulanır. O nedenle koyu renktir. Ebat olarak da daha ince ve küçüktür (1 Ankara simiti 3 dilim ekmek kalorisine sahipken İstanbul simiti 4 dilim ekmek kalorisine sahiptir). Benim gibi her Ankaralı için de vazgeçilmezdir. Çok özlemişim. Yatmadan önce neredeyse 1 simit aç olmadığım halde yedim :)

34. haftada artık yavaş yavaş işleri ciddiye almaya başladım :) hep ertelediğim bebeğin eşyalarını hazırlama aşamasına fikren yeni ulaştım. Bunun için öncelikle çamaşır makineleri için özel yapılmış sabun tozu deterjandan aldım. Gördüğüm kadarıyla sadece Hacı Şakir ve Dalan markaları var. İkisinden de aldım. Ben zaten kendi çamaşırlarımız için de Dalin'in hipoalerjik sıvı deterjanı ve yumuşatıcısını kullanıyordum. Bebek için de sadece sabun tozu kullandım. Başka tavsiyesi olan?

Artık bebek şekerleri ve sepeti, süsleri vs. gibi ayrıntılar için de harekete geçsem iyi olacak. Önümüzdeki hafta bu işleri halledeceğim...

Neyse ki doğum fotoğrafçısı olayını çözümledim. Çok yakın arkadaşım olan Melissa Mey doğumda yanımızda olacak. Kendisi çok iyi bir sanatçıdır, işi gereği dünyayı gezdiği için fotoğrafçımız olarak onu hiç düşünmemiştim bile. Ama o tarihlerde İstanbul'da olacağı için ve doğumda yanımda olmak istediğini ve fotoğraf çekmek istediğini söyleyince tabi ki bu teklifini reddedemezdim :) Şimdi kendisine yurt dışı hatta şehir dışına çıkma yasağı koydum :) Ben doğurana kadar hiçbir yere gidemez!

Gelelim beslenmeme...

Hava çok sıcak olduğu için artık normal su içemiyorum. Mutlaka soğuk su olmalı. Bol bol su içiyorum. Ev yemeği yediğim için çok sağlıklı besleniyorum. Bu ara meyve yeme işini biraz abarttım. Yeşil erik, yeni dünya, karpuz ve muz en sık yediğim şeyler. Ama tabi ki çok şişiriyor. Eskisinden çok farklı beslenmiyorum. O nedenle kilo alış hızım gayet iyi gidiyor. Ama çok fazla ödem sorunum var :(

Blog yazmakta gecikebiliyorum ama twitterda anında ve daha sık paylaşımda bulunabiliyorum. Takip etmek isterseniz tıklayın :)

Diyetisyen Serap Orak Tufan
25 Mayıs 2013

Hamilelikte 13. hafta

Tamam tamam çok üstüme gelmeyin :) eskisi kadar sık yazmadığım için bana sitem ediyorsunuz, haklısınız da. Ama bu hamilelik hormonları nedeniyle sanki üstüme bir dinozor çöktü, öyle bir ağırlık hissediyorum...

Artık 13 hafta bitti, ilk 3 ayı devirdik, bundan sonra kendimi bu kadar yorgun ve uykulu hissetmeyecekmişim doktorum Tolga Bey öyle söyledi. Eşim de bunu duyduğuna çok sevindi :) Eeee ne de olsa evde eskiden atom karınca gibi çalışkan, hiç oturmayan bir karısı varken, şimdi kendini yılların yorgunu hisseden, hatta emeklilik hayalleri bile kurmaya başlayan, ruhen bir kaplumbağaya dönüşen bir kadınla yaşıyor. Eski halimle kıyaslarsak böyle, yine de çalışan bir kadın olarak ev işlerini çekip çeviren benim.

Biliyorsunuz bu bir beslenme günlüğüydü, kendi yediklerim ve diyet tarzımla büyük oranda örnek olmaya (her zaman sağlıklı yemiyordum) ve yanlış davranışları telafi etmeye yönelik beslenme bilgileri vermeye çalışıyordum. Son dönem hamilelik sürecimi özetlerken beslenme günlüğü formatının dışına çıktım ama yine aynı şekilde yazacağım. Hala özetlerdeyim :)

Geçtiğimiz Çarşamba yani 19 Aralık sabahında 13. hafta kontrolümüz ve ikili testimiz vardı. Testin ilk kısmını başarı ile atlattık. Ense kalınlığımız normaldi, burun kemiğimiz de oluşmuştu (Down sendromunda ultrasonda burun kemiği görünmezmiş). Kan sonucumuz daha çıkmadı. Kesin olmamakla beraber doktorun ilk tahmini bebeğin kız olabileceği şeklindeydi. Bir dahaki kontrolde kesin cevabımızı alırmışız :) Ama hazırlık yapmıyoruz, kendimizi kız bebekmiş gibi şartlamıyoruz...

Anne-bebek fuarında Berra ve ben
Gebelik başlangıcındaki kilom 55 di. İlk 3 ayda sadece 1,5 kg aldım. Bunun da bebek, plesenta, su ve göğüs dokusu olduğunu düşünüyorum :) biraz da belim kalınlaştı. Ama şekerim yükselmesin diye dikkatli beslendiğim için aşırıya kaçan bir durum olmadığı fazla kilo almadım, hala hamile gibi görünmüyorum. Hatta anne-bebek fuarına gittiğimde bu nedenle hiçbir standda benimle kimse ilgilenmedi :) Zaten çoğuna söylemem gerekmiyordu. Ama doğum fotoğrafçılarıyla tanışıp konuştuğum zaman 3 aylık hamile olduğuma çok şaşırdılar :) Hem hamilelikte hem de doğumda bir fotoğrafçıyla çalışmayı düşünüyorum...

Gelelim beslenme durumuma...

Ne kadar çok balık sevdiğimi biliyorsunuz. 3 aydır sadece 2 kez balık yiyebildim çünkü balık yeme fikri midemi bulandırıyor ve bu aralar asla yemek istemiyorum. Bu 3 ayda 2 kez tavuklu bir yemek yedim. Onun dışında sık sık kırmızı et yiyorum. Neyseki ondan uzaklaşmadım. Yerken sıkıntı çekmiyorum. Ama en çok sebze, salata, yoğurt, tahıl ve baklagil yemek istiyorum.

Balık yiyemediğim için omega 3 takviyesi kullanmaya başladım. Kalsiyum alımımda bir sorun yok. Zaten çok sütçü-yoğurtçu bir insanım biliyorsunuz. Süt, yoğurt, kaşar peyniri, ayran, beyaz peynir ile aşk yaşıyorum. İlginç olan normalde pek salatalık yemeyen ben salatalığın ne kadar lezzetli olduğunu keşfettim :) Tuzlayıp tuzlayıp yiyorum :) Bir de her Migrosa gidişimde turşu kısmına uğrayıp turşu alıyorum. Turşucu ile arkadaş olduk nerdeyse :)

Mevsiminde olmayan meyvelerden asla almazdım ama çilek konusunda bir takıntı yaşamaya başladım. Son 2 Migros seferimde çilek almaktan kendimi alamadım. Eve gelip bir güzel yedim :)

Bulgur pilavı
Kepekli ve tam buğday ekmeği yiyorum. Beyaz ekmek yememeye gayret ediyorum. Çünkü kan şekerimi hızlı yükseltiyor. Bu ilk 3 ayda çok nadir pirinç pilavı yedim. Bulgur pilavı tercih ediyorum. Makarnayı da hiç alışkanlığım olmadığı halde kepekli alıyorum. İtiraf etmem gerekirse mantıdan uzak duramıyorum. Canım isterse yiyorum :)

İlk 3 ayda iştahım biraz azaldı. Aşırı olmasa da hafif bir bulantı hali oluyor. O da iştahımı kapatıyor ama  yemek zorunda olduğum için yiyorum. Ayrıca midem boşken bulantı artıyor.  Ara öğünlerde meyve, meyveli yoğurt, badem, ceviz tercih ediyorum. Bir de bazen çubuk kraker.

Aşure
Bir de hamileliğim aşure  ayına rastladığı için kardeşimle aşure yaptık. Çünkü aşure yapıp fotoğrafını facebook, instagram vb sitelere koyan arkadaşlar nedeni ile canım sürekli aşure istedi :) 2 kez komşulardan yedim, 1 kez de Hasan Usta'dan aldım ama onu beğenmedim. Baktım olacak gibi değil, bir Pazar günü kardeşimin evinde aşure yaptık. Bu da bizim aşuremiz :)


Geçenlerde canım nasıl kayısı kıvamında yumurta istedi anlatamam, günlerce yemedim çünkü sonuçta tam pişmiş olmuyor. Ama artık ne kadar baskıladıysam rüyama bile girdi. Rüyamda ekmeğimi banıp yumurta sarısı yiyordum :) O kadar etkisinde kaldım ki sabah ilk iş pişirip yiyecektim ama bir de ne göreyim evde yumurta kalmamış! O gün yumurta hayaliyle geçti, akşam eve gitmeden Migrosa uğrayıp yumurta aldım. Eve gelince ilk iş kendime bir yumurta pişirmek oldu. Yedim ve rahatladım :))

3 aydır 3 kez kahve içmişimdir. Kahve, çay ve bitki çayı içmiyorum. Bol bol su içiyorum. İk ay hamile olduğumu bilmediğimde 2-3 kadeh şarap içmişliğim var ama sonrasında alkol almadım. Şu an bebeğe olumsuz etkisi olabilecek özel zevklerimden uzak kalmayı tercih ediyorum. Zaten canım da çok istemiyor.

Yalnız bu haftasonu biraz fazla hamur işi kaçırdım, hafta içi telafi edeceğim. Cumartesi gecesi canım aniden peynirli ev poğaçası isteyince saat 22.30 da kardeşim kalkıp bana poğaça yaptı, inanmazsınız yatmadan önce tam 5 tane yedim. Ben de Cumartesi öğleden sonra sosyete mantısı yapmıştım. Yemekte de 2 gün boyunca onu yedik o nedenle hamura doydum denilebilir. Bu hafta çok dikkatli besleneceğim...

Peynirli ev poğaçası

Son olarak saçlarımı boyayamadığım için çok mutsuzum, böyle çingene gibi iki renk saçla gezmek özellikle de benim gibi çalışan, insan içine çıkan bir kadın için hiç hoş değil. İlk fırsatta kendi rengime boyayıp bu meseleyi çözmeyi düşünüyorum. Neyseki hiç beyaz saçım yok...

Şimdilik bu kadar özet yeter, yine uzadı. Sanırım 2-3 gün içinde eski formatta yazmaya devam edebilirim. Yorumların hepsine dönüş yapamadığım için çok özür dilerim. Takip etmeye devam ederseniz çok mutlu olacağım (olacağız :)

Sevgilerimle...

Diyetisyen Serap Orak Tufan
23 Aralık Pazar 2012




Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...