kemik suyu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kemik suyu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Ağustos 2019 Beslenme Günlüğü

Çok yağmurlu bir İstanbul sabahı ile güne başladık. Ama bildiğiniz kış günü gibi hava oldukça kapalıydı. İnanmayacaksınız ama yine ilk randevum iptal oldu. Zaten bugün ofis dışında randevularım vardı. Onları da ben iptal ettim ve tüm günü evde geçirmeye karar verdim. Sabah 08.00 civarı İnci eve geldi (gece babasında kalmıştı). Kızımla biraz daha sarılıp uyuduk, tembellik yaptık. Yakında okulların açılacağını düşündükçe zaten her fırsatta sabah geç kalkmak istiyorum.


Kahvaltımı baya geç yaptım. Biliyorsunuz eskiden her sabah tost yerdim. Şimdi İnci de evde olunca sabahları farklı bir şekilde kahvaltı hazırlamaya çalışıyorum. Tost yemeyi özlemişim onu farkettim. Tabağımdakilerin hepsini yedim. Dikkat ettiyseniz yumurtanın beyaz kısmını kesip attım çünkü sarısı olmayınca haşlanmış yumurta beyazını kesinlikle yiyemiyorum. Sarısını da az pişmiş daha çok seviyorum. Peynirler tuzlu olduğu için zeytin yemek istemedim.

1 bardak da süt içeyim diye heveslenmiştim ama daha dün aldığım günlük sütün son tüketim tarihi 29 Ağustos yazsa bile bozulmuş olduğunu, kesildiğini gördüm. Evin karşısındaki marketin dolabı hiç güzel soğutmuyor bence. Yarın iade edip uyaracağım.

Havanın ve biraz da rahatsız olmamın sebebiyle tüm gün pek birşey yapmadan geçti. Birşey yapmadığım gün bile 1 makine çamaşır asıp, evi toparlayıp, elektrikli süpürge ile süpürüp, bir de yeni boyadığım konsolumun içini yerleştirdim. Çalışan kadının evde de işi bitmiyor. Hergün işe gidince ev işleri aksıyor, evde dinleneyim deyince onu da başaramıyorsun. Yani en azından ben öyleyim. Halbuki ordan bi mısır patlat, aç bir film otur izle. Ama yok işte, rahatlık bünyeye ters.

Kahvaltı sonrası Tchibo'dan yeni aldığım kapsül espressomu denedim. Beğendim doğrusu.

Bugün yeni yemek yapacak malzeme olmadığı için aynı menüden devam ediyorum. Öğlen yemeği olarak sadece çorba içtim. Bu sefer yanında ekmek yemedim. Ağzıma 1 küçük köfte attım. İnci'ye köfte ve makarna pişirdim. Kendim sadece kemik suyu ile pişirdiğim tel şehriye çorbasını içtim. Kase yine battal boydu.


Bir ara mutfakta iş yaparken 1 tane karamelli nuga şekerleme yedim. Bayramda çocuklar kapıya gelirse diye almıştım. Her bayram gelirler, bu sefer gelmediler hayret.

Saat 19.30 civarı akşam yemeği olarak tahmin edersiniz ki bitmeyen kabak yemeğimden yedim. Bitsin artık diye tencerede kalanın tamamını bitirdim. Sıkılsam bile aynı yemeği yerim öyle bir huyum var. O kadar emek verip pişirdiğim bir yemeği atamam. Yanında İnci'nin yemediği makarnasını yedim. 2 top dondurma kadar da yoğurt yedim. Ev yoğurdu bittiği için dünden beri hazır yoğurt yiyorum.

İkea'nın bu çukur tabakları oldukça geniş

Yarın için evde yemek yok, ne yemek yapsam acaba? Haftasonundan beri en sık yediğim şeyler bulgur, kabak yemeği ve tel şehriye çorbası oldu. Balık pişirebilirim belki... bir düşüneyim.

Şu an saat 23.25 blog yazımı bitirip fotoğraf ekleyeceğim ve yayınlayacağım. Açlık hissetmiyorum ama belki bişey yerim. Yersem yazacağım. Şİmdilik bu kadar. Okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Lütfen yorum yazmayı önemseyin. Beni gerçekten motive ediyor.

Konsolumun kulplarını yenileyince o konuda ayrı bir post yazacağım. Öncesi sonrası fotoğraflarını da eklerim.

Bugün de tek kahve içmişim hayret...

Sevgilerimle...


Diyetisyen Serap Orak

20 Ağustos 2019 Beslenme Günlüğü

Yeni bir güne merhaba :) Dün biraz karbonhidrat ağırlıklı beslenmiş olabilirim ama en azından sağlıksız şeyler yemedim. Bugün daha az karbonhidrat tüketerek bunu dengeleyebilirim. Emin ol sen de yapabilirsin ;)

Öncelikle dün 411 kişi ile günü kapatmışız. Bloguma uğrayan, göz atan, sevinçle okuyan ve yorum yazan herkese çok teşekkür ediyorum. Bugün yeni bir şey denemek istiyorum. Rica etsem en yakın arkadaşınıza blogu tavsiye eder misiniz? Hiç duymayan ve bilmeyen kaç kişiye ulaşabiliriz merak ediyorum :) linki kopyalayıp whatsapptan falan paylaşabilirsiniz mesela...


Bu sabah İnci ile beraber ortak kahvaltı olsun diye omlet yaptım. 2 yumurta ve 2 dilim kaşar peyniri koydum. Bana kalsa evdeki kırmızı biberden de eklerdim ama şimdi sabah sabah İnci'den fırça yemek istemedim. Şİmdi bakacak, "Anne bunun içinde neden kırmızı biber var? Sevmediğimi bilmiyor musun?" diyecek, kahvaltıyı yemeyecek, beni sinir edecek falan filan.... uzar gider. Bütün bu senaryoyu 1 saniye içinde kurgulayıp, içimden yaşadım ve kararımı verdim omlet sade olacak. İnci ile dalaşacak enerjim yok :) Geçen sefer evdeki 2 dilim pastırmayı da eklediğim için kırmızı biberleri pastırma onlar diye yutturmuştum ama bu sefer anlar diye cesaret edemedim :)

Omletin yarısını yedim. Hiç ekmek yemedim. Süt olsa 1 bardak içerdim ama süt yoktu.

İlk randevum evden çıkmadan 10 dakika önce iptal olunca geri dönüp İnci'nin omleti bitirmesini bekledim. Kalanı saklama kabına koymuştum ve ofiste yedirecektim. İnci'nin ne kadar yavaş yemek yediğini burada anlatsam benim için üzülmek ne kelime sabırlı biri olduğum için benim için türbe bile yaptırırsınız. Benim kadar sabırlı anneler için anıt falan dikilmesi lazım. Kafayı yediğimiz bir gün gömersiniz bizi o anıtın dibine artık.


Beklerken ilk kahvemi evde içtim. Sonra ofise gittik. Omlet tabi ki bitmedi. Neyse 1/4 omlet yemiştir. Yanında 1 kutu da çilekli süt içti. Sade süt içemiyor, mutlaka süt çöpe gidiyor, ben de kalsiyum alsın diye meyveli de olsa süt içiriyorum.


Ofiste duble bir fincandan daha büyük bir Türk kahvesi daha içtim. Sanırım dünün eksikliği sebebiyle bünye istiyor :)

Bugün ofise yemek götürmedim. İşim erken bitince eve gelir yeriz diye plan yaptım. Ama tahminimden geç geldik eve. O sebeple çok acıktım. Eve gidince şehriye çorbası içtim. Yanında da 1,5 dilim kadar ekmek yedim. Çorba yine büyük bir kase dolusuydu. Normal kaseye göre 3 kase gelir bence. Evde limon yoktu ben de sirke koydum. Çorbada kemik suyu olduğu için böyle yaptım. Çünkü kollajen asit ortamda daha iyi emiliyor.


Saat 19.00 sonrası akşam yemeğimi yedim. İnstagramda da paylaştım çoktan görenler olmuştur. Kabak yemeği, yoğurt ve ekmek yedim. Ekmek 2 dilim kadar vardır. Sebze ve yoğurt yanında eğer pilav veya makarna yoksa mutlaka ekmek de yerim. Yoksa doymam mümkün değil.


Şu an saat 23.30. Satırlarıma son verirken biraz acıkmış gibi hissediyorum. Meyve, süt veya biraz çekirdek atıştırmayı düşünüyorum. Henüz karar vermedim. Günlüğü bu gece veya yarın sabah tamamlayacağım. Sakın yatmadan önce çok kalorili veya büyük porsiyon yiyecekler yemeyin aklım kalır :)

1 adet şeftali yedim.


Diyetisyen Serap Orak

17 Ağustos 2019 Beslenme Günlüğü

Merhaba blog dostlarım :)

Uzun zamandır beslenme günlüğü yazmıyordum. Bir süredir talepler artınca bana bir motivasyon geldi. Hadi dedim hem günlük tutayım hem de sağlıklı besleneyim. Sonuçta tam zamanı! Bayram tatili ve yaz tatili dönüşü artık sağlıklı beslenmeye başlamak lazım. Ben zaten çok da sağlıksız beslenmiyorum. Koca bir yaz geçti toplasan 5 top dondurma yememişimdir. Yaz akşamları biraz soğuk bira ve kokteyl kaçırmış olabilirim :) 

Bir kaç gün önce tartıldığımda 56,6 kg idim. Yani istikrarlı bir şekilde yaşamaya devam ediyorum. Arada kışın 2 kg falan alıyorum ama dikkat edince hemen geri veriyorum. Yanlış anlaşılma olmasın, öyle metabolizmam muhteşem falan değil. Sadece gerçekten dikkatli besleniyorum. Örneğin bir haftasonu dışarı çıksam çok kalorili beslensem o hafta içi sebze ağırlıklı besleniyorum veya hamur işini çok kaçırırsam hareketimi arttırıyorum. Ofis ve ev arası yürüyorum, son günlerde yaptığım gibi mobilya boyuyorum, yürümeli gezmelere çıkıyorum...

Bir süredir Youtube kanalımı aktif hale getirmeye çalıştığım için video koydukça buraya da ekledim. Sadece yazılarıma alışkın olanlar videolarımı izleyince ne düşündüler acaba merak ediyorum. Biraz yorum yazsanıza ;) hala izlememiş olanlar için linki buraya bırakayım. Bir tık lütfen :) Kanalıma abone olmayı unutmayınız.

Bugün sabahtan beri yediklerimin (tıpkı eski günlerde olduğu gibi) fotoğrafını çektim. Aslında tam bir diyet günü gibi oldu çünkü evde yemek yoktu, yemek yapmaya da vaktim yoktu. Pratik şeyler pişirdim. O sebeple çok kalorili yediğim söylenemez. Bazen ipin ucu kaçıyor biliyorsunuz, aynen sizde olduğu gibi. Çünkü biz de insanız :)

Öncelikle tekrar belirteyim ki ben sağlıklı beslenme kurallarına göre yaşayan bir diyetisyenim. Yeme bozukluğum ve takıntılarım yok. Yani karma besleniyorum. Vejeteryan değilim ama sebze ağırlıklı beslenmeyi severim. Kesinlikle ve kesinlikle glutenli beslenirim. Gluten karşıtı değilim. Organik ürün alamam çünkü çok pahalı ve tedarik etmesi zor, ayrıca çoğu bayat oluyor. AZ yerim, ÖZ yerim. Light ürün yemem. Normal yağlı yerim ama az porsiyon yerim. Tereyeğ çok nadir yerim, yemeklerimi komple zeytinyağı ile pişiririm. Evde asla kızartma yapmam. Dışarda bulursam kaçırmam :) Çoğunlukla tatlıdan uzak dururum ama sütlaca dayanamam. Bulgura, ıspanağa, deniz ürünlerine, yoğurda, domatesli makarnaya aşığım (liste uzayacak gibiydi kısa kestim). 17 yıllık diyetisyenim. 40 yaşındayım. Ve hala 16 yaşında giydiğim bazı kıyafetlerimi bile giyebiliyorum. Kilom ömrümde 2 kez saptı. 1 tanesi hormonal bir sorun sonrasıydı, bir süre beni üzdü. Diğeri de hamilelik dönemiydi ama doğumdan 40 gün sonra 56-57 kg'a inmiştim. Blogda o günleri okuyabilirsiniz.

En önemlisi 6 yaşında bir İnci'm var. Son 3 yıldır tekrar bekarım, bu sefer bekar anneyim. (hey sen ordaki bekar anne anladın sen beni;)) Özgürlüğünü konfora tercih eden tüm güçlü kadınlara selam olsun...

Yine laf uzadı. Ben ne zaman bu blogun başına otursam böyle oluyor. Eski takipçilerimi çok özledim. Lütfen yorum yazın gerçekten çok motive oluyorum. İyi ki varsınız.

Neyse artık yediklerime geçeyim...


Dün gece deli gibi 2.30'da yatıp (ve hemen uyuyamayıp) 08.00'de kalktım. Saçma sapan bir filme takıldım, beğenmedim de boşu boşuna uykusuz kaldım. Sabah 09.30 da ofiste olabilmek için evde kahvaltı etmedim ama kahvaltımı yanıma aldım. 09.30 daki randevum da gelmeyince rahat rahat yiyebildim. Yanında da 1 kupa filtre kahve içtim. Yeri gelmişken kahveye de aşığım :)

Zeytin fazla oldu, bu kadar yemem normalde

Kahvaltı olarak tepsidekilerin tamamını yedim. Ekmeği dün Migros'tan almıştım. Zeytinyağlı ekmekmiş. Öyle yağlı değil ama bir zeytinyağı aroması var. Beğendim, arada alınabilir. 

Ataşehir'deki ofisimden çıkınca eve geldim, iyi ki de hemen gelmişim acayip bir yağmur yağdı. Haberlerde görmüşsünüzdür. Sel oldu resmen :( Normalde ben yağmurlu havaları severim ama bugün ki artık afet durumundaydı. Artık o kadar çarpık şehirleşme var ki belki de eskiden bu kadar yağdığında bu durumlar olmuyordu, anlamıyorduk. Zaten bugün kalbim buruktu, 17 Ağustos depreminin 20. yılı olmasına rağmen o hala o günleri çok net hatırlıyorum. Depremde hiçbir yakınımı kaybetmedim çok şükür ama insanların acılarını anlamaya çalışıyorum ve paylaşıyorum. O sırada ben Antalya'da idim. Okul kapalıydı (Hacettepe'de 2. sınıfa geçmiştim). Yaz tatilinde ailemin yanına geliyordum. Tüm enkaz kaldırma çalışmalarını an ve an televizyondan takip ettik günlerce :( Yakınlarını kaybeden herkese sabır diliyorum. Hayatını kaybedenlere de Allah rahmet eylesin. Unutulmaz bir acı... Tekrarı olmasın inşallah.

Eve gelince salondaki konsolumu boyamaya devam ettim. Dün 1. katını boyamıştım. İnstagramdan takip edenler storylerden görmüştür. Bugün 2. katı boyadım. Yarın da vernikleyeceğim. Boya konusunu ayrıca bir post olarak yazacağım çünkü laf yine uzadı.


Boya bitti, ben de açlıktan bittim tabi. Evde yemek de yok. İçimdeki açlık kalk makarna yap dedi ama ben kendimi tuttum ve önce 5 tane mürdüm eriği yedim sonra da kemik suyu ile şehriye çorbası pişirdim. Ekstra yağ koymadım çünkü kemik suyu yağlıydı. 



Büyük 1 kase bol kollojenli tel şehriye çorbası içip yanında 1 dilim de ekmek yedim. Hatta çorbanın içine doğradım. Fotoğraf çekerken onu unutmuşum.

Çorbamı içince biraz dinlendim ve hemen hızlıca dün aldığım kabakları pişirdim. O iş bitince de buzluğa koymak için aldığım domatesleri robottan geçirip, pişirdim. Bu sefer böyle saklayacağım. 

Kışlık domates

Saat 20.00 gibi 1 tabak zeytinyağlı kabak yemeği ve 2 dilim ekmek yedim. Bu satırları bitirip blogu yayınladıktan sonra da evde kendi yaptığım yoğurdumu yiyeceğim. Şu an saat 22.45.


Uzun süredir evde yoğurt yapmıyordum çünkü nedense kıvamını tutturamıyordum. Bu sefer hazır probiyotik maya ile mayaladım. 2 seferdir harika yoğurt oluyor. Fotoğrafta mayayı da paylaşacağım. 

Yanında küçük 1 dilim ekmek de yedim.

Şimdilik ara veriyorum. Bugün yatana kadar yediğim herşeyi yazacağım. Yarın güncelleme yaparım.

Hadi keyifle okumalar dilerim. Sizi seviyorum. Yazmasam da hep aklımdaydınız.

Diyetisyen Serap Orak

Sosyal medyada takip etmek için:


İnstagram için 
http://instagram.com/diyetisyenserap 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...