biberon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
biberon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

İnci'yi anne sütünden kestik :( Gün 2

22 Ekim Çarşamba 2014,

Bugün sabah sütten kesme operasyonunda 24 saati doldurduk çok şükür. İlk gecenin raporunu önceki postumda yazmıştım.

İnci bugün işe gitmeden önce gömleğimi zorlamak şeklinde bir emme girişiminde daha bulundu ama "uff oldu" diyince hemen kucağımdan indi ve bir daha istemedi. Tabi ki başta İnci olmak üzere evde bir depresyon havası esiyor. Kızım mutsuz ama güçlü görünüyor. Tahmin ettiğim kadar zor olmadı.

11.00'de ofise geldim ve akşama kadar işim olduğu için eve hiç dönmedim. Bu şekilde 2. günümüzün gündüz periyodunu da atlattık. İnci biraz mızmızmış, yemeklerini az yemiş ve iştahsızmış. 1 kasecik çorbasını 2,5 saatte yedirmişler. Her zaman ki İnci işte! Sütten de kessek çocuk yemek istemiyor. Belki de üzüntüsü geçince yemeye başlar. Eskiden tüm gün emziriyorum o nedenle tok oluyor diye yemediğini düşünüyordum. Demek ki onla pek ilgisi yok. Dünden beri hiç emmedi ama iştahta değişen birşey yok :(

Asıl sorun bence sütü hala çok olan anne de! Çok fazla acı çekiyorsunuz. Bugün de akşam sağmak zorunda kaldım. Bakalım tamamen ne zaman bitecek? Azalsın diye bugün 4 fincan adaçayı içtim. Uzun vadede faydalı olacağını düşünüyorum.

Tavuklu dürüm soya sosluydu

Yemek olarak yine gayet sağlıklı beslendim. Biraz protein ağırlıklı bir gün oldu. Sabah küçük bir kaşarlı tost ile sütüm vardı. Öğlen tavuklu dürüm, akşam da köfte yedim. Dürümün yanındakileri hiç yemedim, vaktim azdı sadece dürümü yedim ve 1 kutu ayran içtim. Bugün 2 fincan da kahve içtim. Akşam yemekten sonra da biraz kestane yedim. Sanki iştahım biraz azaldı gibi, galiba mutsuzluktan :(


Yoğurt çorbası

Domatesli pilav harikaydı, biber ve patates kızartması Actifry'da yapıldı, çok çok az yağlı yani… 

İnci saat 22.30 civarında uyudu. Bütün akşam babasıyla mızmız bir şekilde oynadı, sonra uykusu gelince daha da huysuz oldu. Ara ara yanıma gelip masum masum yüzüme baktı :( En son kucağıma alıp, emziğini verdim ve uyku ninnisini söyledim hemen uyudu. Çok sevindim çünkü artık emzirmeden nasıl uyuyacağım diye endişe ediyordum. Her akşam emerek uyuyordu. Dün akşam da annem uyutmuştu.

Gece boyunca 1 kez 01.30'da uyandı ve emziğini verince uyumaya devam etti. Sonra da sabah 05.30'da uyandı ve bu sefer 07.00'ye kadar ayaktaydık. Bir türlü uyumadı, hep hüzünlü bir şekilde sızlandı. Ama hiç emmek istemedi. Biberonla verdiğimiz anne sütünü hiç içmedi. 2-3 tatlı kaşığı yoğurt yedi. Ve saat 07.00'den sonra eşim gidince İnci'yi yanıma aldım ve sarılıp uyuduk. Yani çok uykusuz kalmadım aslında ama genel olarak bir keyifsizlik ve ağırlık hissim var.

2. günü de gündüzüyle gecesiyle böyle atlattık…

Diyetisyen Serap Orak Tufan

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için 
http://instagram.com/diyetisyenserap 
Twitter için  https://twitter.com/DiyetisyenSerap 
Facebook için  https://www.facebook.com/pages/Kendinize-%C4%B0yi-Bak%C4%B1n-Beslenme-

Bugün İnci'yi anne sütünden kestik :( Gün 1

Bugün 21 Ekim Salı 2014. Dün akşam ve gece sabaha kadar olmak üzere İnci o kadar sık uyandı ve emmek istedi ki ne zamandır aklımda olan ama bir türlü başlayamadığımız sütten kesme sürecine bir anda giriverdik. Çünkü güne yine tükenmiş bir şekilde başladım. Sabah uyanınca ona "artık bugünden sonra memede süt yok, sütümüzü marketten alacağız" dedim. Yüzüme baktı, biraz şaşırdı ama pek inanmadı sanki. En son saat 06.00'da emmişti. Son 3 haftadır falan günde birkaç kez "artık sütümüzü marketten alıp biberonla içeceğiz" diye telkinlerde bulunuyordum ama arkasından emzirdiğim için inandırıcı olmuyordu. Yine de bu hazırlanma sürecinin işe yaradığını düşünüyorum.

İnci tam 16 ay 6 gündür emiyordu. Anne sütümüzü hiç kesmedik, 7/24 hizmete sunduk :) Maşallah kendimden beklemediğim bir performansta süt üretimim de sürdü. Ama artık benim ruh ve beden sağlığım nedeniyle kesmek zorundayız. Kalça eklemim ve leğen kemiğim o kadar acıyor ki artık topallayarak yürümeye başladım. Her oturup kalktığımda canım çok yanıyor. Kemik erimesi olduğunu düşünüyorum. Bu Cuma bir ortopedist randevusu aldım, artık gerekli tetkiklere başlayacağım. Röntgen gerektiğini düşündüğüm için ertelemiştim. Çünkü x-ray ışığına maruz kalınca radyasyondan dolayı emzirmemek gerekiyor. Kaç gün ara verirsek verelim sonrasında şüpheye düşeceğim için bu güne kadar ertelemiştim. Yani fedakarlık yaptım. Anneliğin en büyük kelime anlamı fedakarlık bence. O kadar çok kendinden veriyorsun ki…

Anne sütüm azalsın diye gün boyunca nane çayı ve adaçayı içtim. Ama pek etkili olmadı, hatta yine 2 kez sağmak zorunda kaldım. Sonuçta bu da bir süreç. Böyle böyle azalıp biteceğini düşünüyorum. Ama gerçekten çok ızdırap dolu bir dönem benim için. Hem de ruhen ve bedenen. Bir yandan İnci gözümün içine bakıp "emme" diye ağlıyor, bir yandan süt varken bebeğine vermemenin vicdan azabı oluyor, bir de bedensel olarak şişlikten dolayı acı çekiyorsun. Bu süreçten geçen her kadın beni şu an çok iyi anlamıştır. Çok moralsizim, keyifsizim, kendimi sağlıksız ve çok kötü hissediyorum.

Gün arasında ofisten eve hiç gelmedim. Hem işim vardı hem de gündüz emzirme safhasını atlatalım istedim. Eve gelir gelmez İnci'yi de aldım ve markete gittik. Yol boyunca marketten süt alacağımızı anlattım. Güle eğlene bir kaç kutu ve çeşit süt aldık. Sonra parka gidip biraz sallandık ve kayık yaptık (kaydırağa kayık diyor :). Sonra eve geldik. Maalesef 18.00'e doğru ciddi bir ağlama krizi sonrası bir kaç saniyeliğine emzirmek zorunda kaldım. Ama öncesinde karabiber sürdüğüm için İnci'nin ağzı yandı :( Önce biraz ağladı, üzüldü. Ama sonra bir daha emmek istemedi. Aslında istedi ama hatırlayınca hemen kucağımdan indi. Bu süreci annem burdayken yaşıyor olmamız çok iyi oldu. Çünkü benden kaçıp ona gidiyor. Tüm akşam boyunca da babasıyla oyun oynadı. Ben mümkün olduğunca az iletişim kurmaya çalıştım. Çünkü ne zaman ilgilensem emzireceğimi düşünüp umutlanıyor. Sonra "meme uf oldu" diyince üzülüp gidiyor.

Bu arada bırakın aldığım sütleri, sağdığım anne sütünü bile içmedi. Biberonların emzik kısmıyla oyalandı ama sütleri içmedi. Bu da bir süreç bence, sonrasında biberondan süt içmeye alışacağını düşünüyorum.

Gece 01.30-03.30 arası ayaktaydık. Önce çok ciddi bir ağlama krizi yaşadık (komşulardan özür diliyoruz) sonra salona gidip hep beraber oyun oynadık. Biberonla süt almadığı için İnci'ye bebe bisküvisi ve devam sütü ile birazcık mama yaptım (3 adet Ülker bebe bisküvisi + 2 ölçek Hipp devam sütü + 2 kaşık da pastörüze süt ile). Onu yarım saatte ancak yedi. Böylelikle tok olduğuna emin olunca yanıma aldım. Sarıldık ve uyuduk. Saat 4'e doğru uyuyunca onu odasına götürdüm. Sabah 7'de geri aldım. Yine sarılıp uyuduk. Hiç emmek istemedi, sadece gözümün içine baktı, sevimlilik yaptı.


İlk gecemiz böyle geçti. Çok uykusuz kalmadık bence, sadece İnci'nin ağlamaları ve iç çekmeleri yıpratıcı oldu. Bile bile çocuğa eziyet çektiriyoruz gibi geliyor, o da çok üzücü oluyor. Ama sanırım çoğu insan bu süreci böyle yaşıyor. Siz neler yaşadınız?

Bugün neler yediğime gelince…

Gündüz ve akşam gayet sağlıklı ev yemeklerimi yedim. Ama akşam otururken sinir bozukluğum nedeniyle cips yedim. Hiç pişman değilim.

Yarın neler yaşayacağız bakalım?

Diyetisyen Serap Orak Tufan

21 Ekim Salı 2014
Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için 
http://instagram.com/diyetisyenserap 
Twitter için  https://twitter.com/DiyetisyenSerap 
Facebook için  https://www.facebook.com/pages/Kendinize-%C4%B0yi-Bak%C4%B1n-Beslenme-

BEBEKLERİN DİŞ GELİŞİMİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR VE YANITLARI

Malum bu aralar İnci'nin alttaki 2 süt dişinin kendini göstermesi nedeniyle konumuz bebeklerin diş gelişimi üzerinde yoğunlaştı. Hem benim merak ettiğim, hem de olası merak edilen soruları bir diş hekimine danışmak istedim. Bu konuda en güzel ve güvenilir bilgileri aynı zamanda en yakın aile dostlarımızdan biri olan Dt. Emre Kaynak'tan aldım. Emre'nin bir Hacettepeli olmasının gönlümde ayrı bir yeri olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Herkes kendi okulundan mezun olanlara fazladan sempati duyar bence :) Kendisi ile yaptığım minik röportajımız :

Dt. Emre Kaynak

S1) Bebeklerin ilk dişleri ne zaman çıkar? 

Y1) Fetusun 6. haftasından itibaren süt dişleri gelişimi başlar ve süt dişlerinin dizilimi şekillenmeye başlar. Her süt dişi sonrasında gelecek daimi dişlerin öncül yapılarını da geliştirir. Doğumdan sonraki 6. ayda ilk süt dişinin sürdüğü görülür, bu diş alt süt kesici (çenenin orta hattındaki diş) diştir.


S2) Bebekte diş çıkarma açısından hangi aylar geç veya erken sayılabilir? 

Y2) Doğum sonrası genellikle 24-36. aylar itibariyle tüm süt dişleri sürmüş olur. Süt dişi sürmesinde 2-3 aylık sapmalar görülebilir.



S3) Bazı bebekler neden dişli doğar? Bu durumun sakıncaları nelerdir? Ne yapmak gerekir? 

Y3) Bebek dişli doğabilir veya doğum sonrası 30. güne kadar diş sürebilir. Eğer diş mobil ise veya fazla dişlerden biriyse çekilmelidir. Süt dişi ise ve çok mobil değilse bırakılabilir. Mobil dişler aspire (soluk borusuna kaçma) edilebime riski taşıdıkları için çekilmesi gerekmekterdir. Erken çıkan dişlerin yarattığı diğer bir sorun da annenin memesini travmatize ederek emzirmeyi engellemeleridir, bu durumda da çekilmeleri gerekir.



S4) Diş çıkarırken bebekte karşılaşabileceğimiz sorunlar nelerdir? 

Y4) Genellikle süt dişleri herhangi bir belirti göstermeden diş etini delip sürerler. Ancak bazı çocuklarda sürmekte olan süt dişinin çevresinde kırmızılık ve şişlik gibi bölgesel beliritler ortaya çıkabilir. Bu belirtiler sürmeden birkaç gün önce ortaya çıkar. Bebek aynı zamandan yerel irritasyon, ağız sulanması ve hafif ateş beliritleri gösterebilir. Diş etine çeşitli ilaçlarla ovulması, masaj yapılamasını ve bir ısırma lastiği kullandırılmasını öneririm.
Sert cisimleri ısıran bebeklerde diş etinin sertleşmesi sonucu diş sürmesinde gecikmeler olabilir. Çiğneme sırasında aşırı ağrı oluyorsa bu sert dişeti cerrahi olarak alınabilir.
Sürme kisti dediğimiz süren dişin üzerinde büyüklükleri değişebilen şişlikler oluşabilir. Bu gibi durumlarda dişin sürmesi 2-3 hafta gecikebilir. Genelde  patolojik bir durum oluşturmadıkça herhangi bir tedavi önerilmez. 


S5) Bebeğin diş yapısı ve diş sağlığı gibi konularda genetik etkiler söz konusu mudur?Diş gelişiminin bozukluğu hangi etkenlere bağlıdır? 

Y5) Bebeğin ailesinden aldığı genetik özellikleri dişlerin sağlığını, dizilimini, yapısını ve şeklini etkiler. Gelişimsel bozukluklarla ilgili diğer etkenler; kimyasalların sindirimi (tetrasiklin, talidomid, polikrolinatlı bifeniller ve dioksin gibi aromatik hidrokarbonlar), erken doğum/düşük doğum ağırılığı, ağır derece yetersiz beslenme, doğum öncesi kanda kalsiyum seviyesinin düşüklüğü, D vitamini eksikliği, bilirubinemi, tiroid ve paratiroid hastalıkları, annenin diyabeti, bazı viral enfeksiyonlar ve bazı metabolik hastalıklardır.


S6) Bebeğimizin ilk dişlerinin bakımını nasıl yapmalıyız? 

Y6) İlk çıkan süt dişlerini beslenme sonrası temiz bir gazlı bezle silmeliyiz. Diş sayısı arttıkça küçük bir çocuk diş fırçasıyla macun sürmeden fırçalayabiliriz. Bebek fırçalamaya karşı dirense de ebeveynin fırçalamada ısrarcı olmasını ve böylece diş temizliğini rutin bir işleme dönüştürmesini öneriyorum. Bebeğin dişleri okul çağına gelene kadar ebeveynler tarafından fırçalanmalıdır. Çocuklar için önerilen diş fırçası küçük, yumuşak ve kolay tutulabilmesi için kalın saplı olmalıdır.


S7) Emzik veya biberon kullanımının bebeğin diş sağlığı ve diş gelişimi açısından zararı var mıdır? 

Y7) 1-1,5 yaşına kadar damağı destekleyen biberon ve emzik kullanılabilir. Ancak en geç 1,5 yaşında biberon ve emzik kesilmediği takdirde diş dizilimi ve çene kemiği gelişimi değişime uğrayabilir. Parmak emme alışkanlığı emzik kullanımından daha fazla olumsuz etkiye sahiptir. Ayrıca biberonla beslenmede biberona şekerli gıdalar koymak erken çocukluk çağı çürüklerine neden olcaktır, böylece diş ve çene gelişimi bozukluklarının kapısı aralanmış olacaktır.

S8) Diş macunu kullanmaya hangi yaşta başlanmalıdır? Çocuklar için yapılan diş macunları hakkında ne düşünüyorsunuz? 

Y8) Çocuklar fırçalama sonrası diş macununu tükürmeyi öğrenene kadar florürlü macunlar ancak ebeveyn eşliğinde ve kısıtlı olarak kullanılabilir. Diş temizliği için bebeğin ve ebeveynin çok yorgun olmadığı bir zaman seçilmeli ve temizlik işlemi oyun havasında yapılmalıdır.


Teşekkürler :) Diş Hekimi Emre Kaynak



Diyetisyen Serap Orak Tufan


24 Şubat 2014

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...