28 Nisan 2012 Cumartesi

Merhabalar,


2 gündür yoğunluğum nedeni ile yazamadım. Ama az önce kendime tek şekerli bir Türk Kahvesi yapıp ekran başına blog yazmak için oturdum.

Aslında dün akşam 2 günümü yazacaktım ama internet bağlantısı çok uzun süre yoktu. Kısaca son 2 günümü özetlemek gerekirse: Perşembe ofisteki elektrik kesintisi nedeniyle saat 14.00'e kadar çalışamadığım için tüm randevuları Cuma günü aralara almam gerekti. Bu nedenle dün çok yoğun bir tempoda çalıştım. Ama Pazartesi günü çıkacağım tatili düşünürsek 100 kişiye daha randevu verebilecek bir performansla çalışıyorum. Enerji tavan yaptı ama yorgunluk açısından tükendim... Şu an bu haftaki son randevumu bekliyorum. O da bitince ara tatilim başlayacak :)
Bundan bahsettim mi hatırlamıyorum, bahsetmemiş olabilirim çünkü bu hafta Çarşamba gününe kadar vizemizin çıkmasını bekliyorduk. Çıkana kadar çok duyurmak istemedim. Ama Çarşamba vizemiz geldi ve Pazartesi Serap Paris'e giderrrr! :)

 Bu sezon çok yoğun çalıştım, yine ara bir tatile ihtiyaç duyuyorum. Takip edenler bilir, gezmeyi, farklı yerler görmeyi, farklı yemekler yemeyi çok seviyorum. Sanırım bu özelliğim babamdan geçti. Çünkü babam sağlam bir tır şöförüdür. Şu an yurt dışına çalışmıyor artık Antalya'da sabah gidip akşam geldiği normal bir işi var. Ama öncesinde 3 kıtada pek çok yere gitmişliği var. Hatta Avrupa'nın yol haritasını bile çizer :) Haliyle genlerimde bir seyyah etkisi taşıyorum.

Bir de babası tır şöförü olan insanların bir özelliğinden bahsetmeden geçemeyeceğim. Bizler özlemeyi, beklemeyi ve sabretmeyi çok iyi biliriz. Yanımızdaki insanın hayatımızda olmadığında yaratacağı etkiyi çok fazla tecrübe ettiğimiz için bu konuda tükenmişliklerimiz vardır. O nedenle kendimden örnek vermem gerekirse evlenirken eşimin sürekli seyahat eden bir mesleğe sahip olmaması kriteri benim için 1.sırada yer alıyordu. Beraber gezeriz diye düşünmüştüm :) öyle de oluyor...

Neyse bu konudaki hislerimi ve deneyimlerimi yazsam roman olur...

Yurt dışı tatillerde beslenme açısından kendimi hiç kısıtlamam. Çünkü he denemek isterim hem de zaten o kadar çok yürünüyor ki yediklerimizin hepsini yakıyoruz. Ayrıca her zaman gidilen yerler olmadığı için tadını da çıkartmak gerekiyor. Danışanlarımın yurt dışı seyahatlerinde de oldukça esnek beslenme planları öneririm. Bu hafta tatile gitmeden önce hafif besleneyim diye düşünmüştüm ama akşamları badem ve kabak çekirdeği kaçırdım. Neyse gitmeden önce enerji olsun :)

Bu akşam da arkadaşlarımızla kebapçıya gideceğiz. Yine biraz kaçar ama porsiyonları kontrol etmeye çalışırım.


Bu da dün akşam ki yemeğim. İglo fish fingers, domatesli makarna ve eşimin yaptığı güzel salata...


Bu sabah kahvaltımı evde yapmadım ama sütümü içtim.

08.30
1 fincan süt (tam yağlı)

10.00
1 adet beyaz peynirli kepekli sandviç (Değirmen'den)

13.00
1 fincan tek şekerli Türk Kahvesi 1 adet kuru kayısı

Şimdilik bu kadar, dün akşam zeytinyağlı patlıcan yemeği pişirmiştim. İş çıkışı evde ondan yerim. Akşam da kebap...

Diyetisyen Serap Orak Tufan

4 yorum:

  1. Size şimdiden iyi geziler, mutlu anılar Serapcım. Aşkın, romantizmin şehrinin tadını çıkarın:)

    YanıtlaSil
  2. Şimdiden size iyi tatiller dilerim…

    Ben Paris’e Noel zamanı gitmiştim, çok soğuktu çok üşümğştğk fakat inanılmaz etkileyici bir şehir..
    Eğer Louvre müzesine giderseniz mutlaka Psycheand Cupid heykelini görmenizi tavsiye ederim..Beni en çok etkileyen şeylerden biri bu heykel olmuştu…

    http://musee.louvre.fr/oal/psyche/psyche_acc_en.html

    Gezi notlarınızı ve resimlerinizi merakla bekliyoruz..

    İyi tatiller

    YanıtlaSil
  3. tartılmak için en doğru zaman hangisidir serap hanım? bunun cevabını eminim birçok kişi merak ediyordur.

    YanıtlaSil
  4. Merhaba Serap Hanım.. Biliyorum oldukça yoğun çalışıyorsunuz bu yüzden post girmek bile bazen çok zor sizin için ama vakit ayırıp cevaplarsanız çok sevinirim:

    1. Uzun süre yapılan rejimlerde, belli bi kilo kaybettikten sonra kilo verimi bi süre duruyor. Sanırım rejimlerin -en azından benim yaptıklarımın- kırılma noktası da bu oluyor. Sabır gösterip devam edilirse bi süre sonra tekrar eski rutininize kavuşuyosunuz. Ama çoğu zaman sabırlı olamayıp bırakıyoruz. İşte tam da bu süreçte hızlı kilo vermek için 3 günlük ya da sadece bir haftalık detoks niyetine listeler uygulanıyor; sabah bir meyve, ceviz, bir dilim ekmek öğle çorba akşam çorba gibi.. Uzun vadede sağlıksız olduğunu düşündüğüm bu listeler, kısa süreli olarak çok işe yarıyor. Sormak istediğim, siz bu detoks listeleri için ne düşünüyosunuz ve -her ne kadar liste kişisel olarak yazılmalıysa da- bize bu tarz, genel bir örnek verebilir misiniz?

    2. Yine uzun vadeli rejimlerde, rejimin devamlılığı açısından haftada ya da iki haftada bir öğün ödül olarak canımızın istediği -ki bu belki sağlıksız bişey- bir şeyi yememizin doğru olcağı söyleniyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

    Derya..

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...