18 Eylül Salı 2012

Merhaba blog okurlarım :)

Uzun zamandır günü gününe yediklerimi yazmamı beklediğinizi biliyorum. (Şu anda blogumu ilk kez okuyan ve bize ne senin yediklerinden diye düşünen kişiler olabilir. Bir zahmet 19 Şubat 2011 yazımdan bu güne kadar bir okusunlar da öyle yorum yapsınlar, huuu kendinize gelin şu an için günde ortalama 1000 kişinin okuduğu bir blogdan bahsediyoruzzzz!)

Blog yazılarımın bu kadar sevilmesi ve takip edilmesi beni çok mutlu ediyor. Bu öyle sadece kişisel bir tatmin değil, sizin adınıza da çok seviniyorum. Çünkü blogum sayesinde kötü beslenme alışkanlıklarından kurtulanlar, kilo verenler ve kendine yeni bir hayat için şans tanıyanlar oldu. Değişim her zaman güzeldir yeter ki uçlarda yaşamayalım :)

Ayrıca konuşur gibi yazdığım blogumda sürekli kusur aramaya çalışanlara sesleniyorum. TRT spikeri değilim ben, diksiyon dersi de almadım. Haliyle imla hataları olması çok doğal. Ayrıca unutmayın benim tek işim blog yazmak değil. Sabah 09.00 akşam 20.00 arası sürekli randevuları olan, çok aktif çalışan bir diyetisyenim. Ayrıca kalan saatlerimde ev hanımıyım...

Bu blog hem bir profesyonel olarak mesleki bilgilerimi kullanarak uyguladığım beslenme planımdan, hem de senelerdir üç aşağı beş yukarı aynı kiloda yaşamış bir kadının olarak deneyimlerimden kendine faydali bir ders ve yol çıkarmak isteyen herkese açıktır. 

Malesef çof faydalı yorumlar dışında çok seviyesiz ve yersiz yorumlar da almaktayım. O nedenle yorumları yayınlarken bazılarını ciddiye bile almıyorum. Onlar kendilerini bilir. Bunun dışında diğer yorumlara zaman buldukça cevap vermeye çalışıyorum. Yoğunluktan biraz gecikmeler olabilir, şimdiden anlayışınıza sığınıyorum. Bir de boy, kilo, yaş ve beslenme bilgilerini yazıp diyet isteyenlere özel liste göndermiyorum. Bununla başa çıkmam mümkün değil takdir edersiniz ki...

Blogumla ilgili bu sene çok farklı projelerim var, umarım ilerleyen günlerde gündemime alabilirim...

Peki bu güzel yağmurlu İstanbul sabahında günüm nasıl başladı? Artık yazmaya başlayayım...

Evde kahvaltı yapmadım, ama her sabah olduğu gibi 1 bardak sütümü içtim.

08.15
1 bardak süt (normal yağlı, light süt almıyorum)

Ofise gelirken aziz İstanbul trafiğinin ara sokaklarda bile etkili olması sonucu biraz terslikler yaşadım. Ofise vardığımda 09.05'di. Yürüyerek 15 dakika, taksiyle 5 dakika olan bu mesafeyi 08.30'da evden çıkıp nasıl bu kadar uzatabildim sizce? Hem trafik yüzünden, hem de taksi bulamadım. Bu kadar topuklu ayakkabı giymemiş olsam yürürdüm ama bu karar için çok geç kaldım...

Aslında tost alıp onu yiyecektim ama ilk randevuma geç kaldığım için ofiste ne varsa onu yemeye mecbur kaldım.


09.30
1 fincan kahve (sütsüz ve şekersiz)
1 paket Etiform Tahıllı Bisküvi (ortalama 2 dilim ekmek kalorisine sahip diyebiliriz)

Bu arada dün akşam yine Aşk Tesadüfleri Sever'i izledim de hala etkisindeyim. Ankaralı olup da İstanbul'a taşınan bir balık burcu kadınının asla izlememesi gereken bir aşk filmi! Bu konfigürasyona sahip bir kadın olarak kendime yaptığım eziyeti ancak akşam flamenko kursuma giderek atlatabilirim galiba...

Ev yoğurdu

Pazar günü kayınvalidemin 40 mevlidi yapıldı. Orada çok yorulmama rağmen eve gelince mutfağa girip hafta içi hazır olsun diye yemeklerimi pişirdim. Evde malzeme olunca kolay oluyor aslında. Ne pişireceğim derdi biraz azalıyor. Bizde pazara eşim gider. Ben Cumartesileri çalıştığım işin pazar işi de ona kalıyor. Açıkçası pazara gitmeyi çok sevmeme rağmen bu işten kurtulduğum için çok mutluyum. İyi ki eşim seviyor :) Dolmalık biber sipariş vermiştim, onu kıymalı pişirdim. Bir de marketten İglo dondurulmuş ıspanak almıştım onu da pişirdim. Ayrıca aylar sonra ilk kez evde yoğurt mayaladım. Tüm kış devamlı yapıp tutturmama rağmen yaz başında 3 kez tutturamayıp 3 litre sütü çöpe atınca pes etmiştim. Bundan sonra yine devam ederim artık...

Kıymalı ıspanak, ev yoğurdu, ruşeymli ekmek

Yemeğimi evden getirdim (dün de öyle yapmıştım)

12.30
7-8 dolu kaşık kıymalı ıspanak yemeği (ıspanağa aşık olduğumu tüm takipçilerim bilir, ıspanak folik asitten çok zengindir. bilginiz olsun)
1/2 kase ev yoğurdum (kıvamı biraz sulu tabi ki)
2 dilim ruşeymli ekmek

15.30
1 kupa Doğadan ballı yeşil çay (bademciklerim şişti o nedenle sürekli birşey içmek istiyorum)

Bu arada bugün tartılmayı unuttum, artık geç oldu. Unutmazsam yarın tartılacağım. 55 kg civarında olduğumu tahmin ediyorum...

Arkadaşım kahve içmeye geldi...

16.30
1 kupa tek şekerli kahve
1 küçük parça çikolata (içi karamelliydi, Godiva'nın harika çikolatalarından)


Bu akşam flamenko dans kursum başlıyor oley!!! İş çıkışı derse gideceğim. O nedenle akşam yemeği için pek vaktim olmayacak. Yanımda aç gitmeyeyim diye yemek getirdim.

18.30
6-7 kaşık domatesli makarna
1 çay bardağı kadar ev yoğurdu

Derse biraz geç kaldım ama 1 saatte çok zevkli zaman geçirdim. Hem çok güzel kol ve bacak egzersizi oldu hem de flamenko dinleyerek kulağımızın pası silindi.

Eve gelince sadece 1 tane büyük muz ve 1 adet ceviz içi yedim. Karnım acıkmadı. Hatta bademciklerim sabahkinden daha şiş olduğu için iştahım da kesildi :(
2 tane şekerli pastili de saymamız lazım tabi.

22.30
1 kupa ballı adaçayı (ben normalde bal koymam ama bunu eşim hazırladığı için bu şekilde içtim)

Bugün de böyle bitti...

Diyetisyen Serap Orak Tufan

18 yorum:

  1. Yazılarınızı seviyorum kim ne derse desin ben keyif alıyorum :)

    YanıtlaSil
  2. Merhaba Serap Hanim,

    Gazete haberlerinden sonra baktigim ilk blog sizin blogunuz diyebilirim:) Yazilarinizi zevkle okuyorum...Diyetisyenlerin de herseyi yedigini bize gosteren nadide insanlardan birisiniz...Tum samimiyetiniz icin kendi adima tesekkur ederim...
    Basarilarinizin devamini diliyorum:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten yazma amacım da buydu. Başarılı olduğum ve amacıma ulaştığım için mutluyum :) Kilo kontrolü veya kaybı için çok takıntılı ve kısıtlayıcı olmaya gerek yok. Sakin olup, sabırlı olmak ve hayat boyu uçlarda besin tüketimi yapmamak gerekiyor. Sonuçta vücudun ihtiyaçları belli. Normale yakın yaşadığımız sürece kilo dengemizi sağlayabiliriz.
      Çok teşekkürler :) sevgiler

      Sil
  3. yazılarınızla yeni tanıştım çok faydalı ve keyifli sizi okumak. dün ziyaret ettim ilk defa, diyete de başladım hadi hayırlısı...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hadi bakalım! :) blogda 1.5 seneyi devirdik hep beraber. Sonraki yazılarda buluşuruz :)

      Sil
  4. bende blogunuzu yeni keşfettim ve eski yazılar bitmek üzereydi, yeniden başlamanız süper oldu...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence yine de eski yazılarıma bazen göz atın çünkü aralarda oldukça faydalı bilgiler var :)

      Sil
  5. Itiraf ediyorum!
    Onca isin arasinda, hem 55 kilo olarak kaldiginiz, hem genc, hem guzel, hem de benden ince belli oldugunuz icin sizi kisim kisim kiskaniyorum:)))
    Bununla da kalmayip, spikerlik gecmisiniz olmamasina, hele de diksiyon dersi almamaniza ragmen, sizi takip ediyorum:)
    Sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok tatlısınız :) teşekkür ederim. Siz belimi 20'li yaşlarda görseydiniz ;)
      Ama bu şehirde önemli olan ince belimizi değil ruh sağlığımızı korumak! Sanırım blogumun ilerleyen aylarında ince belimi riske atacak planlarım var...
      Takibe devam :)

      Sil
  6. Hoşgeldiniz, iyi ki döndünüz :) Yazılarınızı takip etmek çok zevkli oluyor ve sayenizde hiçbir yiyecekten eksik kalmayarak formumuzu koruyabileceğimizi de gözlemlemiş olduk. Sizden bir ricam; yediğiniz yiyeceklerin kalorilerini de yanlarına ekler misiniz? Kendi adıma, baktığım kaynakların her birinde bir yemek için farklı değerler görüyorum ve 1 porsiyon diye ifade edilen miktar tam olarak kime göre ölçülmüş belli değil. Atıyorum 2 kepçe x çorbası yaklaşık şu kadar kalori diye belirtebilirseniz kendi adıma sevinirim. Sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Takibiniz için teşekkür ediyorum :) bahsettiğim porsiyonların ve ölçülerin ne kadar olduğunun kolay anlaşılabilmesi için fotoğraf çekmeye gayret ediyorum. Herşeyin kalorisini hesaplamam fazla ayrıntılı olur. Öyle olunca blog yazmak zorlaşıyor, sonra yazmaya üşeniyorum :) Bazen ortalama birşeyler yazıyorum. Zaten sürekli kalori hesaplamak doğru değildir. Önemli olan porsiyon kontrolünü sağlamak. Sevgiler :)

      Sil
  7. merhaba,

    Ispanakla birlikte yogurt yenilemsinin demir emilimini azalttigi soyleniyor ya siz ne dusunuyorsunuz?

    Yagmur

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Besinlerin doğal formları birbirinin biyoyararlılığını engellemez. Ancak besin ve ilaç etkileşimi emilimi azaltır. Örneğin demir tableti alan biri üstüne yoğurt yememeli..

      Sil
  8. bayılarak takip ediyorum :)

    YanıtlaSil
  9. O zaman köfteyle ayran da içilebilir öyle mi?

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...