19 Eylül Çarşamba 2012

Günaydın :)

Bu sabah blog istatistiklerime baktığımda dün 1441 kişinin blogumu okuduğunu gördüm ve çok mutlu oldum. Gerçekten yorum yaptığınız kadar varmış, özlemişsiniz yazılarımı. Tabi ki bu sabah hevesle yazmam için çok güzel bir motivasyon oldu. Okuyan herkese çok teşekkür ediyorum...

Artık bu bademcik acısına dayanamadığım için dün akşam antibiyotik içmeye başladım. Evde tonsilit için uygun geniş spektrumlu bir antibiyotik varmış. Şu an için bir düzelme yok ama daha 1 tablet içtim. 2. tabletten sonra yavaş yavaş iyileşeceğime inanıyorum. Ömrümce çektim bu bademciklerden ama aldırmadım da. Danıştığım tanıdık doktorlar almanın şart olmadığını söylüyor. Ama bir hastaneye gider gitmez muayene eden doktor hemen alınması lazım diyor. Bu nasıl iş?

08.15
1 bardak süt (malesef soğuk içtim)

İlk randevum 09.00'daydı. 09.30'dan sonra Değirmen'den tost siparişi verdim. Ofiste bu sefer ekmek var ama peynir yok :)

10.00
Kahve (şekersiz)
Kaşarlı tost (büyük ekmeğe yapılmış ve çift kaşar peynirli)
Tost büyük olduğu için doydum ve domates/salatalıkların tamamını yiyemedim. Sadece 2 dilim salatalık yedim

12.00
Tek şekerli Türk kahvesi

Bu öğlen yemeğimi yine evden getirdim. Pazar günü yaptığım biber dolmasından yiyeceğim...

Yemeğimi ısıtmaya o kadar üşendim ki, soğuk yiyeceğim. Zaten getirdiğimden beri tezgahta duruyordu o kadar da soğuk değilmiş. Bir yemeğin soğuk veya sıcak oluşu beni hiç etkilemez. Yemek istiyorsam her şartta yerim. Aç kalsam taşı bile yerim :) Beni tanıyanlar bilirler Survivor adasına gitsem yemek konusunda en az sıkıntıyı ben çekerim heralde :)

13.30
2 adet kıymalı biber dolması (içi pirinçli tabi ki)
4-5 kaşık domatesli makarna
3 kaşık ev yoğurdu

Ekmek yemedim. Çünkü hem doydum hem de sabahki tostun ekmeği normale göre büyüktü. O nedenle öğlen ekmeğinden tasarruf yapayım dedim. Ayrıca ekmek yerine makarna yedim. Ekmeksiz veya ekmek yerine geçen bir besin olmadan asla bir öğünüm geçmez. "Kesinlikle ekmek, pilav, makarna yemiyorum" diyen insanlar karnını neyle doyuruyor çok merak ediyorum? (10 yıllık mesleki deneyimime dayanarak aslında bunların cevabını tabi ki biliyorum ama amaç burada kendi fikrimi belirtmek)

Bu arada blog yazmadığım zamanlarda her an aklıma gelen bir şeyi yazmak için twitter kullanıyorum. Şu an için 860 takipçim var ve sanırım twitter'da aktif olduğum için her geçen gün takipçi sayım artıyor :) Eğer twitterdan beni takip etmek isterseniz tıklayın :) Yalnız şunu da belirtmeliyim ki benim kişisel twit sayfam olduğu için hem siyasal hem de sosyal konularda kendi fikirlerimi yazıyorum. Bundan rahatsız olursanız takibi bırakın, bence kimse birilerinin gönlünü hoş tutmak için kişisel fikirlerinden ve inançlarından vazgeçmemeli...

Dün akşam ofisten çıkmadan önce Migros Sanal Market'ten sipariş vermiştim. Bugün öğlene doğru siparişlerim ofise teslim edildi. Bu sayede hem bir sürü torba taşımaktan kurtulmuş oldum, hem de acıkınca elimin altında yiyecek birşeylerim oldu. Ara öğün için meyveli yoğurt aldım.

16.45
1 adet Activia kahvaltı zamanı (186 kcal miş)

Ofiste işim 19.30'da bitti. Toparlanıp eve gelip yemeğimi yemem saat 20.00'yi buldu. Neyseki evde yemeğim hazırdı. Eşim olmadığı için yiyeceğimi tepsime alıp tv başında yedim.

20.00
6 kaşık kıymalı ıspanak yemeği
1/2 kase ev yoğurdu
Ekmeğin köşesi (2 dilim ekmek kadar yani yaklaşık 140 kcal)

Akşamım Pis Yedili ve Muhteşem Yüzyıl dizileri arasında kanal değiştirmekle geçti resmen. Her ikisinin de aynı gün olması insanı seçim yapma konusunda zorluyor malesef...

22.30
1 adet mandalina-eşim gelirken almış, bu sezonun ilk mandalinasını yedim ve şu an enfekte olan bademciklerimin yanmasından dolayı hiçbir tat alamadım :(

Bugün başka birşey yiyebileceğimi zannetmiyorum çünkü yutarken çok canım acıyor buna rağmen iyileşmek ve aç kalmamak için yedim. Başkası olsa bu bademcik acısıyla sadece çorba içerdi.

Herkese iyi geceler :)

Diyetisyen Serap Orak Tufan