açık büfe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
açık büfe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2015 Tatil özeti (Rixos/Antalya)

Tatilden döndüm blog :)

Dün ilk iş günümü de geçirdim. Ama kafa yoğunluğundan dün yediklerimi çekmeyi unuttuğum için blog yazmaya bugün başlayabildim. Bu hafta tatil sonrası beslenmeyi düzenleme zamanı. Tahmin edersiniz ki açık büfe otelde 5 gün kalınca yeme-içme konusunda insan kendi limitlerini zorluyor. 3 gün de anne evine gidince olan oldu… Dün tartılıp 1 kg aldığımı görünce sevindim açıkcası :) ben daha çok almışımdır diye düşünüyordum. Dün 57,4 kg idim. İşin kötü tarafı ödem yok, bayağı yağdan kilo almışım (çok normal yedim, içtim, yattım inkar etmiyor vücut). Bu hafta dikkat edersem bu fazlalıktan hemen kurtulabilirim. İşte işin bütün sırrı bu! Hemen telafi edilecek, bahane üretilmeyecek, 1 kg bile önemsenecek! Neyse yeni aldığım elbisemi rahatlıkla giyebildiğime göre tipim o kadar bozulmamış demek ki :)

Tatil için Rixos Premium Tekirova'ya gittik. Ben yemeklerden ve otelin imkanlarından memnun kaldım ama odaların temizliği konusunda aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Premium bir otelde olmaması gereken ihmaller vardı. Yeni giriş yapılan bir oda temiz olmalı ama değildi malesef :( zaten bunu ETS'ye şikayet olarak bildirdik. Bu arada otel çalışanlarının tamamı çok nazik ve güleryüzlüydü.

Rixos Bahçe

İnci 5 gün boyunca çok az şey yedi (bu beni bunalıma soktu ama sonrasında boşverdim). Günde 1 muz ve 1 köfte kadar et yiyen bir çocuğunuz olunca ister istemez strese giriyorsunuz. Otel ortamından, kalabalıktan hoşlanmadı belli ki iştahı tamamen kapandı. İnanın sırf "yesin de ne yerse yesin" diye düşündüğümden patates cipsi, tatlı bisküvi, lokum, şeker, dondurma vs. ne kadar abur cubur varsa verdim. Onları bile pek yemedi, 1-2 ıssırık o kadar. Annemlere gidince herşey normale döndü ve şaşırtıcı bir şekilde herşeyi yedi. Tüm öğünlerini hem de!

Lotus Bar

İnci havuza ve denize de girmedi. Korkuyor malesef :( kıyıda kumla oynamayı tercih etti. Havuz kenarında da suyla oynadı. Girsin diye üstüne gitmedik, girmek istemiyorum deyince baskı yapmadık. Ben de çocukken denize girmezdim, korkardım. Bence bazı şeyler genetik ve içgüdüsel. İnci de sevmiyor işte. Belki büyüdükçe heveslenir.


Eşimle bir karar verdik. Bir daha ki seneye İnci'yi 2 gün annemlere bırakıp baş başa kalacağız. Çünkü beraber ne denize girebildik, ne baş başa bir kahve içebildik, ne de yemek yiyebildik. İnci babasına sardı. Adama rahat rahat bir kahve bile içirmedi. Buradan çocuklu ailelere tavsiyem tatile çocuklu arkadaşlarınızla veya ailenizle gitmeniz olur. En azından onlar çocuğunuza bakarken rahat rahat bir yemek yersiniz veya eşinizle denize girersiniz. Gerçi İnci deniz veya havuza girse üçümüz de eğlenebilirdik ama girmeyince yapacak birşey yok. Her çocuk aynı değil tabi.


Gelelim otelde neler yediğime…

Her öğün suşi çıktığı için sık sık suşi yedim :) bolca deniz ürünü ve balık tüketimim oldu. Hiç salata yemedim çünkü yerim kalmıyordu. Pilav, makarna, patates kızartması hiç yemedim. Bazen 1-2 kaşık kısır aldım. Zeytinyağlı kabak, taze fasulye ve semizotu mutlaka yedim. Ekmek de yemedim (dünya kadar çeşit vardı). Onun yerine börek veya sarma/dolma tarzı yiyeceklerden yedim. Kırmızı et 1 kez yedim ve tavuk da yemedim. Genelde balık ve deniz ürünlerini yedim. Kahvaltıda da yine tarzımın dışında yemedim. Sadece peynir çeşidi bir miktar fazla oldu. Bir de börek yedim. O kadar çok çeşit vardı ki yemem, tadına bakmam mümkün değildi. Aslında bu açık büfe hiç benim tarzım değil. Çok da israf oluyor ve atılıyor yiyecekler. Çünkü herkes tabakları doldurup doldurup yemeden bırakıyor. Üzülüyorum buna. Kendim de yiyeceğim kadar alıp ziyan etmemeye gayret ettim. Sadece tatlı için birer çatal alıp bıraktığım oldu. Tatlı sevmesem de cazibelerine dayanamadım :) Meyve de az yedim. Otelde kuruyemiş ve alkolü kaçırdım diyebilirim. Özetle böyle beslendim.

Eğer yüzseydim bu kadar çabuk yağlanmazdım. Aldığım fazla kalorinin büyük kısmını yakardım ve metabolizmamı hızlandırırdım ama canım tek başına yüzmek istemedi.

Otelin ayrılmaz baba kızı :)

Genel olarak fiziken dinlendiğim ama ruhen gerildiğim bir tatil oldu diyebilirim. Ama tabi ki kafam da boşaldı. Bir sonraki kısa tatilimi şimdiden hevesle bekliyorum.

Bu sene sağlam enerjiye ihtiyacım var, yepyeni şeyler düşünüyorum…

Blog devam edecek…

Antalya Lara Movida Beach


Diyetisyen Serap Orak Tufan

2 Temmuz 2015 Perşembe

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için 
http://instagram.com/diyetisyenserap 
Twitter için  https://twitter.com/DiyetisyenSerap 
Facebook için  https://www.facebook.com/pages/Kendinize-%C4%B0yi-Bak%C4%B1n-Beslenme-

159. GÜN (tatilin 5. günü)

27 Temmuz Çarşamba

Bu sabah 08.00 de kalkıp 08.30 da kendimi serin sulara bıraktım :) Grubun erkekleri saat 7 de toplanıp maç yaptıkları için çok geç uyanma imkanı yok, böylelikle tatilde günümüzü iyi değerlendirmiş oluyoruz.

Kahvaltı öncesi yüzme çok iyi geldi, keşke İstanbul'da da bu imkanımız olsa :)

09.30
Tek yumurtalı kaşarlı omlet
1 dilim kaşar peyniri
6-7 tane yeşil zeytin
Domates, salatalık
2 küçük poğaça
2 dilim ekmek
Kahvem

Bugün öğle ve akşam yemeklerimi yazmayacağım. Onun yerine bir akşam tüm açık büfelerin fotoğraflarını çektim. Sizinle bunları paylaşmak istiyorum. Hepsini görünce bana daha çok hak vereceksiniz. Çok çeşit var ama lezzet yok :( Bu kadar çeşit olup da nasıl bu kadar az çeşit yediğime şaşıracaksınız. Ama bu benim yaşam tarzım daha önce de paylaşmıştım...

Ana yemekler güzel görünümlü ama lezzetsizdi. Özellikle hazır köfteler çok kalitesizdi. Bir öğünde kuzu kavurma yazıp adamlar resmen soya eti yedirdi tüm otele. Evde soya eti yaptığım için dokusunu, tadını kıvamını çok iyi bilirim. Menüde kuzu, hindi vb olarak belirtilen tüm kuşbaşı formunaki soslu et yemekleri %100 soya etiydi. Sağlık açısından bir sakıncası yok ama büyük bir kandırmaca!



Salata büfesinde yeşillikler her zaman tazeydi ama domatesli olan salatalar biraz ezilmiş ve sulanmıştı. Salatalar için yağ ve soslar ayrıydı. Ben her zaman 1 kaşık yağ ve sirke ekleyerek yedim. Salata sosu kullanmam...


İşte hayatımı kurtaran yiyeceklerin olduğu bölüm :) Tüm zeytinyağlı sebzeleri denedim sayılır ama favorilerim Brüksel lahanası, taze fasulye, brokoli ve bamya oldu. Tabi ki süzme yoğurt ile yapılan yoğurtlu mezelere de bayıldım hemen hemen her öğün yedim...


İşte gördüğünüz gibi tatlılar çok kalitesizdi ve sunumu da çok kötüydü. Kazandibi, krem karamel, muhallebi ise tadına bakıp beğendiklerim arasında yerini aldı...


Yemeklerden sonra güzel karpuz bulursam 1-2 dilim yiyordum. Karpuzlar asla soğuk veya serin değildi. Sıcak karpuzu kim sever :(

Bu akşam Bodrum'a inmeye karar verdik. Yine güzel bir yürüyüş sonrası Bodrum Marina Yacht Club'a canlı müzik dinlemeye gittik. Bu akşam İstanbul Gelişim Orkestrası çalıyordu. Kaliteli müzik kulaklarımızın pasını sildi resmen. Otelde tüm gün abuk subuk bir sürü şarkı çalıyor herkes eğlensin diye ama ne müzik, havuzbaşında kitap okumanın imkanı yok!

23.00
1 kadeh Bacardi cola

Oradan ayrılıp bir İtalyan dondurmacısına gittik.

1 top karamelli dondurma

Otele dönüş...

Toplam 2,5 litre su

Günün değerlendirmesi :
Çok yürüdük çok yoruldum. Yarın erken kalkabileceğimi hiç sanmıyorum :(

27 Temmuz Çarşamba

Diyetisyen Serap Orak Tufan

www.kendinizeiyibakin.com

156. GÜN (tatilin 2.günü)

24 Temmuz Pazar

Tam tahmin ettiğim gibi 11.30 da uayndım. Kahvaltı saatini kaçırdığımız için güne öğle yemeği ile başlayacaktık ki çantamdaki 1 paket Etiform bisküvi açlığımızı biraz dindirdi.

12.00
1 fincan kahve (sade tabi ki)
2 adet Etiform bisküvi

Açık büfe öğle yemeğimize yelken açtık...

12.30
1 parça peynirli pide
6-7 parça tavuk sote
1/2 hindi osso bucco (kemikli hindi eti, dondurulmuş ürün)
(Köftenin yine ucundan tadına baktım ve yemedim, erişteyi de yemedim, pilavdan 2 çatal almışımdır)

Salatamdaki domateslerin büyük kısmını yemedim çünkü tadı güzel değildi, ama yeşilliklerin tamamını yedim. Tabi ki 3 adet pancar turşumu da :)

Zeytinyağlı büfesi en sevdiğim kısımdır her zaman için. Sonunda damak tadıma hitap eden birşeyler buldum sevinciyle tabağımı doldurdum.
Yoğurtların tamamını yedim (süzme yoğurttan harika)
Yoğurtlu salatalık dilimlerini yemedim sanırım bolca mayonez vardı tadını beğenmedim
Kısır biraz tuzluydu o nedenle 2-3 çatal alıp bıraktım
Brüksel lahanasının hepsini yedim harikaydı
Brokoliyi de yedim ama benim damak tadıma göre biraz az pişmişti. Ben tüm sebzeleri iyi pişmiş hatta hamur gibi severim :)
Makarnanın tamamını geriye tek bir mısır tanesi bile bırakmayarak yedim tabi ki :)

Malesef normal hayattaki beslenmeme göre daha fazla yiyorum. Bunun nedeni yiyeceklerin tadını merak etmem. Görsel olarak iyi sunuluyorlar ve cazip geliyor ama yiyince beklediğim tadı bulamıyorum :(

Yemekten sonra güzel bir kahve içtim. Nestle'nin kahve makineleri sayesinde tatilin en güzel anları kahve zamanıydı :) Sanırım tam bir kahve aşığı olmamın da bu kadar anlam yüklememde etkisi vardır.

16.00
3 bardak Efes fıçı bira (600 ml) havuz başında keyif zamanı

Deniz biraz uzak olduğu ve grup da çoğunlukla havuz aktiviteleri yaptığı için denize istediğim kadar sık giremiyorum. Girsem de uzun kalamıyorum :(

Akşam yemeği için açık büfeye...
Damak tadıma uygun tatları keşfetmeye başladım. Beni bu tatilde yoğurtlar kurtaracak gibi :) bir de zeytinyağlılar

21.00
5-6 parça hindi eti
2 kaşık spagetti
1 parça tavuk
Minik köfteleri ve sebze haşlama garnitirü yemedim. Tadı güzel değildi

Zeytinyağlılardan..
Brüksel lahanası favorim hepsini yedim, brokoliden de 1 çatal aldım
Yoğurtlu makarna ve yoğurtlu semizotunu da yedim
2 dilim patlıcan kızartmasını ve patates salatasının da yarısını yedim

Fotoğrafı bulanık çıktığı için koymadım ama salata da yedim. Yine 3 parça pancar turşusu var elbette :) ama bu seferki salatam öğlenkinin yarısı kadardı.

1 dilim karpuz

Yemekten sonra yine kahve içtim. O kadar şişiyorum ki sanki kahve iyi geliyor...

Yemekten sonra internete girmek isteyen arkadaşlarla beraber lobiye gittik. Tabi odaya gidip Macbook'umu almaya üşendiğim için ben giremedim.

1 fincan papatya çayı

Sohbet çok güzeldi, bir kısım arkadaşlar odalarına çekildiler. Biz devam ettik, tabi ki toplanan her Türk grubu gibi çekirdek aldık :)

23.30 sonrası
1 plastik bardak dolusu çekirdek

Erkekler sabah 7.00'de maç yapma kararı verip sözleştiler (grupta 8 kadın 11 erkek var), ben de erkenden denize gitmeyi düşünüyorum...

Toplam 2,5 litre kadar su

Günün değerlendirmesi :
Aslında çok yüksek kalorili beslenmiyorum ama normal beslenmeme göre çeşidin ve miktarın çok olmasından dolayı çok şişiyorum :( Az ye Serap!

24 Temmuz Pazar

Diyetisyen Serap Orak Tufan

www.seraporak.com

155. GÜN (tatilin 1.günü)

23 Temmuz Cumartesi

Bugünün hikayesi gece 00.00'da başlıyor mecburen. Otobüse bindik. Tatile beraber gittiğimiz arkadaş grubumuz daha önceki yıllarda da grupça tatil yapmışlardı. Biz ilk kez katılıyoruz. Onlar deneyimli oldukları için yolculuğa bile hazırlıklı çıkmışlar. Otobüs hareket ettikten yarım saat sonra kuruyemiş ve bisküvi ikramına başladılar :) anlaşılan bu tatil çok yiyececeğiz...

00.30
8-10 tane badem
3-4 beyaz leblebi

İlk mola yerinde (sanırım Susurluk) 1-2 yudum ayran içtim biraz ekşi geldiği için gece gece içmek istemedim.

Çok fazla uyuyamadım için bir süre sonra açlık hissim belirginleşti. Mola yerine kadar dayanamayacağım için yanıma aldığım 1 kutu sütü içtim (takip edenler süt sevgimi bilirler :)

08.00
1 kutu kakaolu süt 200 ml(evde bu vardı, tabi ki sadesini tercih ederdim ama 4 yaşında bir kız yiğenim olduğu için evde devamli kakaolu süt bulunur, yanıma da onu aldım)

2. mola yerinde (sanırım Selçuk) tost yeme hayalim vardı ama malesef tesiste tost yoktu. O nedenle otobüste dağıtılan kaşar peynirli sandviçin yarısını yedim.

10.30
1/4'ten az simit (beğenmedim)
1/2 kaşar peynirli sandviç (yarısını eşime verdim)
1 fincan kahve

Yolculuk tam 14 saat sürdü. Feribot sırası fazlaydı. Ne kadar perişan olduğumu tahmin edersiniz. Doğru düzgün uyuyamadım ama yine de en fazla uyuduğum yolculuktu. Çok yorgun olmasam sanırım uyuyamazdım.

Bodrum Torba'da bulunan Onura Tatil Köyü'ne geldik. Klimasız bir lobiye geldiğimizde otelin imkanlarının yetersiz olduğunu anlamıştım. Otelde kablosuz internetin ancak lobide çektiğini öğrendiğimde bu fikrim kesinleşti. Hele ki 14 saatlik yolculuk sonrası odanın temizliğinin henüz yapılmadığını öğrendiğimde hizmet kalitesi konusunda olumsuz fikirlerimi artık kimse değiştiremezdi. Ve öyle de oldu. Odaya yerleşmeye gittiğimizde sadece havlular ve çarşaflar değişmişti. Ha bir de yerleri silmişler. Dolaplar, raflar toz içindeydi, hijyen ise sanırım bu tatil köyüne pek uğramıyordu. Artık 1 hafta idare edeceğiz...

Hemen yerleşip yemek için odadan ayrıldık. Çünkü artık açlıktan bayılmak üzereydim. Yemek saatini kaçırdığımız için fast food büfesinden birşeyler almam gerekiyordu.

16.00
1 adet hamburger (mayonezsiz ama biraz ketçaplı, 1-2 tane de patates kızartması)
3 bardak Efes fıçı bira (toplam 600 ml)

Herşey dahil sistem olduğu için kahvaltı, öğle ve akşam yemeği açık büfe olarak sunuluyor, fast food büfesi, 5 çayı kek-kurabiye yanı sıra gün içinde tüm içecekler tüketime hazır!


Akşam yemeğine tam 20.00 de büfe açılır açılmaz gittik.
20.00
1/2 balık (sanırım tava)
Hazır adana kebabı yemedim sadece ucundan tadına baktım
2-3 parça tavuk eti
1 parça hindi eti
ilk akşam tatlarını merak ettiğim için her çeşitten tabağıma aldım ama çoğunu yemedim. Yemekler güzel görünümlü ama lezzetsizdi.

2 kaşık şakşuka
3 kaşık çoban salatası
2 kaşık yoğurtlu makarna
3 parça pancar turşusu
Kırmızı biber (kırmızı lahana salatası da almıştım ama sevmedim yemedim)
1 dilim karpuz

ilk akşam hiç tatlı yemedim çünkü görünümlerini beğenmedim.

Akşam yemeğinden sonra gruptaki bazı arkadaşlarla Bodrum'a inme kararı aldık. Ne de olsa Cumartesi gecesi Bodrum eğlenceli olurdu. Körfez Bar'a (rock bar)gittik. Müzikler çok güzeldi. Bodrum'a tatile gelişimizi kutladık.

00.30 ve sonrası (ertesi güne geçtik ama gün kesintisiz devam ediyor)
1/2 bardak bira (330'luk)
1 kadeh votka redbull
4-5 shot kokteyl (az alkollü toplamda 1,5 çay bardağını geçmez)

Çok güzel bir akşamdı. 03.30 da otele geldik :) Sanırım yarın öğlene kadar uyuruz

Toplam 2,5 litre su

Günün değerlendirmesi :
Bu gün 27 saati geçti :) Biraz fazla alkollü oldu ama tatilin ilk günü yol yorgunluğunu atmak için değerdi. Tek meyve akşam yediğim 1 dilim karpuz oldu. Bugün çok az da yüzdüm. Deniz dalgalıydı. Havuza girmeyi de pek sevmem.

23 Temmuz Cumartesi

Diyetisyen Serap Orak Tufan

www.kendinizeiyibakin.com

TATİLDE NASIL BESLENELİM?


Yaz mevsiminin gelmesiyle beraber bütün bir yıl hayalini kurduğumuz tatil planları da hayata geçmeye başladı. Aslına bakarsak yaz ya da kış farketmez, tatil tatildir. Ancak bol dinlenmeli uzun yaz tatillerinin tadı daha başkadır. Pek çoğumuz zaten yaz tatili öncesi diyetlerle fazla kilolarımızdan kurtulduk, daha rahat bir yaz mevsimine hazırız. Ama...


Tatil söz konusu olunca pek çok koşulda farklılaşma ortaya çıkar. Hava değişimi, sıcaklık ve zaman farkı, uzun mesafeli otobüs veya uçak yolculukları, farklı kültürlere ait besinler ve beslenme tarzları, hatta içtiğimiz su bile değişmektedir. Tüm bunlar karşısında en ilkel dönem alışkanlıklarını bile unutamayan vücudumuz kısa süre içinde büyük uyum sorunları yaşayabilir.

Son yıllarda büyük şehirlerde yaşayan ve dinlenmeye az zaman ayırabilen çalışan insanların tatil anlayışı "herşey dahil" hizmetlerin yer aldığı bir kavrama dönüşmüştür. "Şımarmak benim de hakkım!" diye düşünen "bizler" herşeyin önümüzde hazır olduğu, kusursuz tatil seçeneklerini reddedemeyip "ruhumuzu" dinlendirirken malesef "bedenimize" eziyet etmekteyiz. Hayatımızda "herşey dahil" keyifler yaşamak istiyorsak bazı şeylerden biraz fedakarlık etmemiz gerektiğini hatırlatmalıyım.

Öncelikle büyük emek, sabır ve para harcayarak kavuştuğumuz formda bedenimizi tatil rahatlığına bırakıp verilen kilolaları almak istemiyorsak dikkatli olmamız gerekiyor. Diyet döneminde öğrendiğimiz temel kurallar tatilde de geçerlidir! Çok hareketli bir tatil geçirip (yüzme, yürüyüş vb.) daha çeşitli beslenebiliriz veya hareketsiz olmayı tercih edip daha düşük kalorili ve  az çeşitli beslenebiliriz. En kötüsü herşeyi göze alıp (kilo almayı) tatil dönüşü beslenme tercihlerimizden pişman olabiliriz.

En güzeli her zaman için hazırlıklı olmaktır. Tatile gideceğimiz günler önceden belli olduğu için gitmeden 1-2 hafta önce vücuttaki fazla depo kaloriyi bir miktar azaltmak için boşaltma diyetleri uygulamak iyi bir çözümdür. Özellikle bol yemeli, içmeli bir tatil planımız varsa öncesinde sıkı bir egzersiz (kardiyo) ve düşük kalorili/yağlı bir diyet (detoks vb.) uygulamamız yerinde bir karar olacaktır.
Gelelim açık büfe ve sınırsız içki tercihlerinin olduğu tuzaklara! Yapılabilecekler...
Tatildeyim diye çok geç saatlerde kalkmayın, metabolizma düzeni sever. Çok geç yatmazsanız çok geç de kalkmazsınız
Kahvaltıyı sakın atlamayın!
Kahvaltıda bal,reçel,marmelat vb. tatlı yiyecekleri yemeyin. İlerleyen saatlerde canınız dondurma, meyve veya tatlı büfesinden kaçamaklar yapmak isteyebilir
Kahvaltıda ve diğer tüm öğünlerde yağlı besinler ve kızartmalar yemeyin. Sıcakta yağ toleransımız azalır
Akdeniz tarzı bir kahvaltı tercih edin(peynir, zeytin, domates,  salatalık, yeşillikler,tam tahıllı ekmek veya çörek, meyve vb.) ,mümkün olduğunca işlenmiş et ürünlerinden kaçının(sucuk, salam, jambon, sosis, pastırma vb.) . Diğer öğünlerde protein ağırlıklı beslenme olasılığınız yüksektir.
Kahvaltı büfesinden yanınıza meyve alın, ara öğün olarak yiyebilirsiniz. Bu şekilde yüksek kalorili diğer atıştırmalıklardan kaçınabilirsiniz
Öğle ve akşam öğününüzü geçiştirmeyin, sofradan mutlaka tok kalkın. Aç olursanız sürekli bir atıştırma halinde olursunuz
Açık büfe avantajlarından faydalanın, hazırlanması vakit ve uğraş gerektiren besinleri tatilde sıklıkla tercih edin(zeytinyağlı sebze yemekleri, salata çeşitleri vb.)
Öğle ve akşam öğünlerinde protein ağırlıklı beslenin. Protein daha tok kalmanızı sağlar. Tercih edeceğiniz et türünün ızgara veya fırında pişmiş olmasına dikkat edin.Yağda kızartılmış et çeşitlerinden kaçının.
Etinizin yanına farklı sebze yemeklerinden birer kaşık olmak üzere 4-5 çeşit sebze alın. Ayrıca bir tabağa bolca yeşillikden oluşmuş bi salata hazırlayın
Pilav/makarna/börek vb. karbonhidratlı yiyecekleri yemek isterseniz ekmek yemeyin. Yüksek porsiyonlarda tüketmeyin
Her yemeğin yanına patates kızartması almayın, alırsanız diğer karbonhidratlı yiyecekleri yemeyin. Yağlı soslar kullanmayın
Tatlı büfesine gitmeyin veya tatlı için arkadaşlarınızla/eşinizle/ailenizle ortak tabak hazırlayın. Sadece tadımlık birkaç lokma yemeye çalışın fazlasını kaçırmayın.
Tatlı yemek isterseniz öncelikle hafif tatlıları tercih etmeye çalışın. Sütlü tatlılar, dondurma, meyve salatası, dondurmalı içecekler, buzlu meyveli içecekler tercih edilebilir. Şerbetli ve hamurlu tatlılardan kaçının. Yağda kızartılmış tatlıları yemeyin. Tatlı yanında kaymak ve krema gibi yağları tüketmeyin.
Yaz mevsiminde su tüketimi çok önemlidir. Sıcaklık nedeniyle aşırı terleme su  ve mineral kaybına neden olur. Vücut suyunu dengede tutabilmek için en az 2-3 litre su için. Sıvı alımı arttırın (limonata, taze ve doğal meyve suları,  ayran,  asitli olmayan light içecekler). Eğer kan basıncınız (tansiyon) düşükse ayran ve mineralli suları tercih edin. Kan basıncınız yüksekse tuz alımını kısıtlayın. Maden suyu içmeyin. Tuzlu ve salamura besinleri tüketmeyin (aşırı tuzlu zeytin, peynir, turşu, tuzlu kuruyemişler, salamura ve tütsülenmiş(füme) etler, soya sosu, cipsler vb.).

Tatil döneminde alkol tüketimi de önemli bir konudur. Sınırsız alkol imkanı sizin de bir sınırınız olmadığı anlamına gelmez. Özellikle yüksek alkollü içkileri az miktarda tüketmekte fayda vardır. Gündüz en sıcak saatlerde alkolden kaçınmak daha doğru olacaktır. Fazla alkol tüketimi su kaybına neden olacağı için kan basıncının artmasına neden olabilir.

Yaz tatillerinde en sık yaşanan sorunlardan biri de besin zehirlenmeleridir. Pek çok insan  açıkta satılan, hijyenik kurallara uygun hazırlanmamış yiyecekler nedeniyle tatili acil servislerde  geçirmektedir. Sıcaklık nedeniyle besinlerde mikroorganizma üremesi kolaylaştığı için dışarıda olan sıvı ve besin tüketiminize dikkat etmelisiniz. İyi pişmiş yemekleri tercih etmeli, az pişmiş veya çiğ etli yemekler yememelisiniz (çiğ köfte, suşi, az pişmiş etler, kokoreç vb.). Kolay bozulabilen tavuk ve balık etini hijyenine güvendiğiniz restoranlarda tercih etmeli, açıkta satılan besinleri yememelisiniz. Soslu, mayonezli, kremalı besinlerden uzak durmalısınız. 

Hava değişimi ve uzun süren yolculuklar aynı zamanda barsak fonksiyonlarını da etkiler. Sürekli oturma pozisyonu kan dolaşımını yavaşlattığı için kabızlık ve gaz şikayetine sebep olur. Yolculuk öncesi ve sonrası bol lifli beslenmekte fayda vardır. Yolculuk sonrası kabızlık olmaması için kayısı, armut, erik vb. meyveleri atıştırmak iyi gelebilir. Yolculuk sırasında sık tuvalete çıkmamak için su içmekten kaçınıldığında da yine kabızlık sorunu görülebilir. Sonrasında bolca su içmek gerekir.

Tatil dışında hareketsiz ve masa başında geçen bir hayatınız varsa tatildeki egzersiz  imkanını değerlendirmeye çalışın. Yüzmek hem serinlemenizi hem de çalışmayan tüm kaslarınızı kullanmanızı sağlar. Hem kalori yakmış hem de vücudunuzu sıkılaştırmış olursunuz.
Diyetisyen Serap Orak 

37. GÜN

Geç kalkmayı sevdiğim gün Pazarrrrrrrrrr!!
Saatlerin ileri alınma hikayesi nedeniyle kolsaatimin farklı, cep telefonumun farklı olduğu bir sabaha uyandım. Değişmeyen yerel saatle 10.30 da kalktım. Bugün evde kahvaltı yapmak istemedik. Daha önce bir fırsat sitesi aracılığıyla Ataşehir'deki Carpe Notte restoranta gittik. Açıkcası açık büfesini pek beğenmedim...

11.30
6 kaşık bol domatesli az yumurtalı menemen
3 ince küçük dilim isli peynir (bu peyniri çok severim)
1 ince dilim eski kaşar peynir
3 adet zeytin
2-3 dilim salatalık
3 dilim beyaz ekmek
1 bardak çay

Kahvaltı sonrası Ataşehir Lavazza'ya kahve keyfine...
1 fincan şekersiz espresso
1 fincan filtre kahve

Külkedisi eve döner ve mutfağa yemek yapmaya koyulur...

17.00
1 kase patates cipsi (Ruffles)

Takip edenler bilir Pazar genellikle balık günümüzdür. Karaköy'den aldığımız 1 kg iri istavritin yarısı bugün yenecek!

19.00
1 kase şehriye çorbası (yıldız şehriye ama ben çiçek diyorum :)
3 adet istavrit (tava değil ızgara)
Yeşil salata (malesef roka yoktu. Sadece kıvırcık, kuru soğan, kapari, bol limon ve zeytinyağlı)
1/2 dilim beyaz ekmek

21.00
Elma-tarçın çayı (Lipton piramit poşet çay, çok beğendim kokusunu)

23.00
1 adet yeşil elma

Toplam 1,5 litre su

Günün değerlendirmesi :
Geç kalktığım için mutlu olduğum bir günde sevdiğim yiyecekleri de çok kaçırmadan yedim. Daha ne isterim. Ayrıca hafta içinde yemek üzere 3 çeşit de yemek yaptım. Yine hareketsiz bir gündü, ev işleri dışında egzersiz yapmadım. Nihayet 1 porsiyon da olsa meyve de yedim!

27 Mart Pazar

Diyetisyen Serap Orak Tufan

www.kendinizeiyibakin.com
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...