Blogumun 1. sezon finalini geçtiğimiz Şubat ayında yapmıştım biliyorsunuz, reytingler o kadar fazla oldu ki 2. sezonu da yayınlamaya karar verdik :) Bu sezon yeniliklerle devam edecek. Öyle hep şunları yedim bunları yedimle olmaz, farklı konularda yazılar ve süprizlerle yayın akışımız sürecek...
İlk günümüzün 1 Nisan'a rastlaması güzel bir tarih oldu ama ben bu Nisan 1 şakalarından hiç hoşlanmam, bence manasız icatlardan biri. Lütfen şaka yapmayınız!
Dün gece 2'de yattığım için Pazar günü erken kalkamayacağım gün gibi ortada idi ama bu kadar uyuyacağımı da düşünmemiştim. Yataktan çıktığımda saat 11.45'di! Ne kadar mutluyum anlatamam. Hafta sonu erken kalkmayı hiç sevmem, eşim de bir o kadar fazla sever! Uyandığımda markete gitmiş 2 saattir de play station oynuyordu. Ne güzel işte :) demokrasi budur! (siz siz olun sakın kocanıza play station hediye etmeyin, ben o hatayı 2,5 yıl önce yaptım. Adamlar oyunu dozunda oynamayı bilmiyor malesef...)
12.15
1 yumurtanın sarısı+ beyazının yarısı (proteinli kısmı olmasına rağmen beyazını sevmediğim için ancak yarısını yiyebiliyorum)
3 dilim sucuk
1 dilim beyaz peynir
3 siyah zeytin
3 yeşil zeytin
Domates salatalık, çok az maydonoz
1/2 simit
1 kalın dilim beyaz ekmek
1 fincan çay (şekersiz)
Gördüğünüz gibi masada Nutella olmasına rağmen yemedim.
Apar topar evi toplayıp, bir fasıl çamaşır makinesini çalıştırıp kahvemi bile içemeden evden çıktık. Kayınvalidem hala hastanede yatıyor. Onu ziyarete gittik. Yanıma pembe termosumla kahvemi aldım tabi ki...
14.00
1 kupa kahve
Hastane sonrası kardeşime uğradık, çünkü kek yapmış ve kekin fotoğrafını mesaj atarak tacizde bulunduğu için yiyelim dedik.
17.00
1 dilim kek
1 kupa kahve (şekersiz)
Eve gelmeden önce markete uğradık. Hem akşam yemeği için hem de başka zaman eşimle beraber gitmeye vaktimiz olmadığı için bunu da aradan çıkaralım dedik. Biraz yoğun bir hayatımız var. Salı, Cumartesi ve Pazar hariç hiç beraber akşam yemeği yiyemiyoruz. Bu akşam balık yapacağım, beyfendi maç izleyedursun ben kendimi mutfağa kapattım!
20.30
1 adet fırında levrek
Bol roka marul salatası (fotoğraftakinin 3 katı kadar yedim)
3-4 kaşık patates salatası (asla Semra'nın yaptığı gibi beceremiyorum, fazla mı haşlıyorum yoksa patateslerin cinsinden mi bilmem hep ufalanıyor)
Eve girdiğimiz andan itibaren sadece yemek yeme süresince oturma fırsatım oldu, sonrasında yine bir koşturmaca. Bildiğiniz çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, çamaşır odası şeytan üçgeni!
Yorgunluğum için eşimden bana bir içki hazırlamasını rica ettim, eline sağlık taze sıkılmış portakal suyu, Safari ve votka ile güzel bir kokteyl yapmış. Bir de film olarak evdeki arşivimizden Coco Chanel'i açtık izledik. İşte benim için keyif...
22.30
1 bardak kokteyl
Film bitmeden eşim uyudu, sanırım film ona ağır geldi. Ama ben öğlene doğru uyandığım için filmin sonunu da getirebildim. Tavsiye ederim güzel bir film, bir kadının yoktan bir markaya dönüşünü ana hatlarıyla anlatıyor. Tam benlik bir hayat hikayesi. Güçlü ve kendi ayaklarının üzerinde durabilen kadınlara bayılıyorum. Kitabını da okuyabilirsiniz, ben başlamıştım yarım kaldı... Tahmin edersiniz ki parfümüm de Chanel Coco Mademoiselle tabi ki! Daha önce Coco Eau Tendre kullanmıştım ama bence bu daha güzel
Evde su bittiği için bugün hep çeşme suyu içmek zorunda kaldım. Halbuki markete de gittik ama almayı unutmuşuz.
Toplam 1,5 litre kadar su
Artık günün değerlendirmesi kısmını kaldırıyorum. Zaten ayrıntılı yazıyorum. Gerek kalmıyor bence.
1 Nisan 2012 Pazar
Diyetisyen Serap Orak Tufan
