patates salatası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
patates salatası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Kasım Perşembe 2016


Yine yazmaya 1 hafta ara vermek zorunda kaldım. Çünkü geçen hafta Çarşamba günü üniversitede ilk sınavımı yaptım. 74 tane kağıdı okumam çok zamanımı aldı. Akşamları boş kaldıkça sınav kağıdı okudum. O nedenle de blog yazmaya vaktim olmadı. Finalde test yapmayı düşünüyorum, okuması daha kolay olur, belki çocuklar da daha iyi puanlar alırlar. Durum kötü...

Bir türlü geçmek bilmeyen ses kısıklığı ve öksürük olaylarımız devam ediyor. Tam iyileşiyoruz derken bir sabah yine şiş boğaz ve öksürükle güne başlıyoruz. İnci de aynı ama o benden iyi durumda. Annem de geldiğinden beri hasta. Adaçayı içmekten fenalık geldi :(

Bu sabah 3 tane kokteyl domates ve her zaman ki kaşarlı tostumdan yedim. Yanında süt içmedim. Bu sabah canım istemedi. Gece çok öksürdüğüm için güne keyifsiz başladım.

Ofise gelince ilk randevumla hoş bir sohbet eşliğinde 1 kupa filtre kahve içtim. (Simon Levelt Peru)


Öğle yemeğimi 14.30'dan sonra yiyebildim. Yine Değirmen'e indim. Sadece 1 porsiyon kalan ıspanaktan yedim. Yanında yoğurt ve 1 yuvarlak kepekli ekmek de yedim.

Yemekten sonra 1 kupa demleme adaçayı içtim.


Akşam yemeği olarak annemle balık yapmaya karar verdik. Önceden alıp dondurduğumuz balıkları pişirdik. Siz de deneyin pratik oluyor. Hiç eritmeden doğrudan ızgaraya koyup pişiriyorsunuz.

1 tne çinekop, 3 parça da palamut ızgara yedim. Yanında 6 kaşık kadar da patates salatası vardı. Hiç ekmek yemedim. 


Yemekten 1-2 saat sonra kahve içtim.

İlerleyen saatlerde içine elma kabuğu ve taze zencefil koyduğum adaçayı demledim. Akşam olunca öksürüğüm arttı :(

Yatmadan önce 1-2 lokma ekmek yedim, öksürüğüme iyi gelsin diye 1 shot kadar Jagermeister içtim. Bir süre iyi geliyor sonra yine öksürük devam :(

Diyetisyen Serap Orak

17 Kasım Perşembe 2016


Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap 

6 Kasım Pazar 2016

Bu sabah 09.30'da uyandım. Hazır İnci de yokken biraz daha uyuyayım dedim ama düşünceden düşünceye atlarken uykum açıldı.


Artık her Pazar 11.30'da İnci'nin bale kursu var. Onun yaş grubuna göre bir kurs buldum. Hem de evimizin alt sokağında :) Tavsiye ederim güzel bir merkez, adı Kuzey Yıldızı. Aynı zamanda piyano kursu da var. İnci doğmadan önce bile bu kurs vardı, hep hayal ederdim buraya baleye gelmeyi :) geçen hafta İnci'nin nabzını yoklamak için dersi izlemeye gelmiştik. Hatta önce gelmek istemedi. Baleden korkuyorum dedi, nedenini sorduğumda "çünkü iyi bir dansçı olmadığımı düşünüyorum" dedi, bir an ne cevap vereceğimi şaşırdım, hiç böyle bir yorum beklemiyordum. Biraz gaz verdim kendisine, kursa gidip bale yapanları izledik. Ama kendisi yapmadı. Bu hafta severek ve isteyerek gittik. Ders de çok güzel geçti. İnci de severek katıldı ve çok hoşuna gitti.


Bu arada kursa gitmeden önce saat 11.00'e doğru büyük bir kaşarlı tost yedim, yanında da kahvemi içtim.

Bale 1 saat sürüyor. Sonra eve geldik. Öğle yemeği olarak saat 15.30'da 1 kase tavuk suyuna şehriye çorbası içtim. Hiç ekmek yemedim ama İnci'nin kalan 1 kaşık eriştesini yedim. Zaten çorba da bol şehriyeliydi.


İnci uyurken henüz yerleştirmediğim bazı kışlıklarımı da yerleştirdim. Bu işi hiç sevmediğim için resmen sürünerek yapıyorum. Hala bitmedi yani. Kıyafetim çok olduğu için değil de ben çok üşengeçim bu konuda o nedenle bitmiyor bitemiyor :)


Akşam için babam balık aldı. Saat 19.00 civarı akşam yemeğimi yedim. 3 tane iri ızgara çinekop, 4-5 kaşık patates salatası ve biraz da roka yedim. Ekmek yemedim. Balık harikaydı. Kışın sık sık balık yemek lazım...


Yemekten bir süre sonra sade bir Türk kahvesi içtim. Bütün akşam başka birşey yemedim. Bugün meyvesiz bir gün oldu.

Diyetisyen Serap Orak 

6 Kasım Pazar 2016

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap 

29 Kasım 2015 Pazar

1 haftalık aradan sonra yine merhaba! İncili hayatımda zaman zaman dağıldığım için artık blogun aksamasına alıştığınızı biliyorum ama hak verirsiniz ki günlük blog yazman için bazı günler hiç uygun olmuyor. Zaman olmadığı gibi bazen psikolojik olarak da yeterli olmuyor insan. Hele 2,5 yaşında "terrible 2" çağında çocuğu olan biri için zaten hayat yeterince dağılmaya müsait oluyor. Yine iyi bile yönetiyorum hayatımı, kendime bir alkış :)

Geçen hafta o kadar cinlendim, dellendim ve tükendim ki İnci'yi bu hafta dövmediysem bir daha dövmem herhalde o derece yani!!! Çocuk dövmeye tabi ki karşıyım ve asla da dövmem ama insanı o noktaya getiriyorlar inanın! Tüm kayışların koptuğu, tüm vidaların gevşediği ve filmin koptuğu bir haftayı atlattığım için çok mutluyum…

Aslında beslenme bakımından çok kötü bir hafta değildi. Sağlıklı beslendim diyebiliriz ama malum günler nedeniyle 1 kez profiterol krizi yaşadım, yedim ve rahatladım :) 1-2 akşam da Martini Rosso içtim. Aslında tatlı içecek sevmem ama evde bu vardı.

Gelelim bugün neler yediğime…


Sabah 11.00 civarı kahvaltı yaptım. Bana göre bol, eşime göre az sucuklu bir omletin 1/3'ünü ben yedim. Eşim her zamanki gibi çok güzel yapmıştı. Yanında 4 tane sele zeytini, salatalık, 3 tane közlenmiş çarliston biber, 2 dilim tam buğday ekmeği yedim. 1 bardak da şekersiz çay içtim.


Bugün hava nedeniyle evde pinekleme günü yapmaya karar verdik. Kahvaltı sonrası bir keyif çayı içtim. Sonra 1 fincan da hazır kahve içtim.

Karnım acıkınca 1 tane muz yedim. Haftasonu öğün saatlerim bozulduğu için genelde 2 öğün gibi yiyorum. Bir ara İnci uyurken 1/2 dilim ekmek ve biraz beyaz peynir yedim.


Akşama balık var! Hazır balık mevsimi iken değerlendirmek gerek. Ataşehir'deki balıkçımızdan kilosu 8 TL ye hamsi aldık. Fırında, hiç yağ koymadan sadece tuz ekleyerek pişirdim. Yanında roka-kıvırcık salatası, patates salatası ve karnıbahar salatası vardı.




20-25 tane hamsi yemişimdir. Fotoğraftakinin 2-3 katı kadar roka-kıvırcık salatası yedim (biraz fazla yapmışız), hiç ekmek yemedim onun yerine biraz patates salatası yedim. Bir de bol nar ekşisi sebebiyle rengi tuhaflaşmış ama lezzetli karnıbahar salatamdan 5-6 kaşık kadar yedim. Balığıma da bol limon sıktım.

Yemekten sonra şekersiz bir Türk kahvesi ile beraber 1 tane Luppo sufle yedim. İlk kez yedim, oldukça güzelmiş. Bütün bu kaçamaklar hep eşimin yüzünden oluyor. Alıp geliyor sonra yiyoruz.



Akşam devam ediyor, İnci 00.00'dan önce uyumaz. Bakalım nasıl devam edeceğim?

Yatmadan önce 3 kaşık yulaf ezmesi koyduğum ev yoğurdumdan yedim. Çok acıkmıştım, dayanamadım :)


Yulaf ezmesi Eti Lifalif

Diyetisyen Serap Orak Tufan

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için 
http://instagram.com/diyetisyenserap 
Twitter için  https://twitter.com/DiyetisyenSerap 
Facebook için  https://www.facebook.com/pages/Kendinize-%C4%B0yi-Bak%C4%B1n-Beslenme-

10 Ağustos Pazar 2014

Bu Pazar çok güzel başladı, çünkü İnci sabah kahvaltısını babası ile beraber yedi, üstelik de bekletmeden ve tamamını bitirdi. Ben de o sırada bizim kahvaltımızı hazırladım. Çok uzun zaman sonra ilk kez bir kahvaltıyı rahat rahat yaptık. Saat 10.30'da herşey bitmişti. İnci ve biz kahvaltımızı yapmıştık :) İştahsız bebeği olan bir anne için harika bir sabah…

Pazar kahvaltım hafta içine göre daha farklı ve çeşitli oluyor.

10.00
Şekersiz çay (haftada 1 veya 2 kez çay içiyorum, pek rastlamaz. Ofiste ve evde pek yapmıyorum)
1 adet kayısı kıvamında yumurta (en sevdiğim, beyazının bir kısmını attım)
1 dilim beyaz peynir (bu sefer ki koyun peyniri)
2 dilim salam
Domates, salatalık
2 dilim simit (1/2 simit kadar)
1 dilim tam buğday ekmeği

Kahvaltıdan sonra hazırlanıp cumhurbaşkanlığı seçimi için oy vermeye gittik. Hiç sıra yoktu. İşimiz çabucak bitti. Hemen eve döndük. Hava bu kadar sıcakken bebekle dışarı çıkmayı çok gerekli bulmuyorum.


Eve gelince kendime bir keyif kahvesi hazırladım. Eşim spora gitti, İnci öğle uykusuna yattı ben de blog yazdım.

Mutfağımın turuncu süsleri nasıl? En sevdiğim renklerden biri de turuncudur. Evin en çok mutfak kısmına yakıştırıyorum. Objelerim, ve kendi yaptırdığım mutfak dolaplarım turuncudur. Evin kendi mutfak mobilyası ise kahverengi. O nedenle turuncu birşey görünce dayanamam, özellikle de mutfak eşyası ise. En son turuncu bir tencere takımı almıştım. Hatta evlenmeden önce Akmerkez'in karşısındaki ofisimin dekorasyonu da turuncu ve krem rengi idi. İnsan mutlu hissettiği renkler içinde yaşamalı. Benim hayat görüşüm böyle. Yani sırf kural veya moda diye akımlara kapılıp gitmem.

Saat 15.00'de acıktım. Ne yapsam bilemedim. Evde hazır yemek yoktu. Eşim spordan çıkınca avmde yemiş. Ben de şehir dışından yeni gelen kardeşim Semra ile çay keyfi yapayım dedim. Buzluktan annemin önceden fazla fazla yaptığı ve dondurduğu yeşil mercimek ve patatesli böreklerden çıkardım. Çay demledim. Mini bir çay saati yaptık. Fotoğrafta gördüğünüz börekleri yedim, o kadar güzeldi ki dayanamadım 1 ince dilim daha yedim. Yanında şekersiz çay ve domates, salatalık da vardı.

Sonra bir de Türk Kahvesi keyfimizi yaptık. 



Bugün akşam balık yemeye karar verdik. Tatildeyken sık yemiştim, çünkü otelde hergün çıkıyordu. Geldiğimizden beri ilk kez evde balık pişireceğim. Bazıları kokusunu sevmediği için evde balık pişirmez ya ben onu hiç anlamıyorum. Benim için bir evde balık pişmiyorsa çok büyük eksikliktir. Ev zaman zaman balık kokmalı! :)


Eşim 3 tane kocaman kaya levreği almış. Haliyle hepsini yiyemedik. Başta yerim zannetmiştim ama olmadı :)

20.30
1/2 fırında pişmiş kaya levreği (bol limonlu severim)
3-4 kaşık patates salatası
Bolca roka salatası
Hiç ekmek yemedim.

Fotoğrafta gördüğünüz balık çatalı ve bıçağını Tchibo'dan almıştım. Gerçekten çok kullanışlı ve güzel. Balıkseverlere tavsiye ederim. Rastlarsanız alın. 4'lü satılıyordu.

Yemekten sonra pek birşey yiyemedim. 1-2 tane minik incir yedim. İnci çok geç uyuduğu için ne blog yazabildim ne de kendime zaman ayırabildim. O nedenle 01.30'a kadar uyumadım.

Zaten seçim sonuçlarını da beğenmedim. Hele balkon konuşması beni benden aldı. Anladın sen onu ;) Bu bunalımdan dolayı yatmadan önce 1 kase çekirdek yedim!

Diyetisyen Serap Orak Tufan

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap 
Twitter için  https://twitter.com/DiyetisyenSerap 
Facebook için  https://www.facebook.com/pages/Kendinize-%C4%B0yi-Bak%C4%B1n-Beslenme-Dan%C4%B1%C5%9Fmanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1/130475260372458


25 Ocak Cuma 2013

Biliyorsunuz artık hafta içi saat 09.00'a randevu vermiyorum, nadiren de 09.30'a verebiliyorum. Onun dışında ilk randevularım genelde 10.00'da başlıyor çünkü ben artık hiç uykumu alamıyorum! Zaten sabah uykusuna düşkün biriydim bu hamilelik beni daha da uykucu yaptı. Elimde değil açılamıyorum.

Yarın çalışmayacağım için (gıda fotoğrafçılığı kursuna gideceğim) bu sabah ilk randevum 09.00'daydı. Bu nedenle 07.30'da kalktım. Kahvaltımı yaptım. Yine 1 dilim jambonla yapılmış bu sefer eski kaşar peyniri ile 2 dilim tam buğday ekmeğinden bir tost yedim. Yanında 1 bardak sütümü içtim.

Aylardır ilk kez ofise gelince sabah kahve içme ihtiyacı duydum. 1 kupa tek şekerli kahvem ile kahve keyfi yaptım :)


11.00 civarında 4 tane kuru erik yedim.

12.00'de ise evden aceleyle yanıma aldığım 2 tane zeytinyağlı enginar kalbini ara öğün niyetine yedim. Asıl öğle yemeğimi eve gidince yiyeceğim. Ofisten 14.30 civarında çıkıp Migros'a uğradım. Sonra eve gittim. Berra ve annem evdeydi.

15.30
Etli yaprak sarması (bulgurlu, minik minik, saymadım)
1/2 kase yoğurt



fırında Sarıkanat 
Akşam yemeği için geçen gün aldığı, ama sular akmadığı için pişirmediğim balıkları yiyeceğiz. Berra'ya da somon aldım. Çünkü sarıkanat, levrek ve çipuraya göre daha küçük bir balık olduğu için kılçıklarını temizlerken belki gözden kaçar diye riske girmedim. 3 ay önce bir akşam yemeğinde Berra'nın boğazına ilk kez kılçık batmıştı ve akşam yemeği acil serviste bitmişti. Yediklerini çıkartırken kanı görünce çok telaşlanmıştık. Hain kılçık kesmiş bir yerleri :( Kıyamam teyzeciktoma. Çocuk 1 yaşından beri balık delisidir ve bu zamana kadar hiç böyle bir olay yaşamamıştık, çok dikkatli ayıklamak gerek...

yengeç surimi dilimleri
19.00
1 adet fırında pişmiş sarıkanat (2 tane yerim diye düşünmüştüm ama başaramadım. Hala balık yiyemediğimi fark ettim. Çok ağır geldi)
4-5 tane yengeç surimi dilimi
Bol salata (tabi ki zeytinyağlı, tuzlu, limonlu vs.)
4-5 kaşık patates salatası

Hiç ekmek yemedim.

Malesef balık yeme girişimim iştahsızlıkla sonuçlandı. Demek ki hamilelikte balıkla aramızı bir süre daha açmamız gerekecek. Omega 3 desteğine devam...

Yarın fotoğrafçılık kursuna gideceğim için nihayet aylar sonra ilk kez kameramı elime aldım. Eşim 5. evlilik yıldönümümüzde hediye etmişti ama bu tarih hamileliğimin en uykulu ve enerjisiz geçen dönemine rastladığı için makineyi 1 kere bile elime almamıştım, ilgilenecek halim yoktu. Yarın rezil olmamak için aldım kitapçığı elime resmen ders çalıştım :) ama anladım ki bu iş böyle olmaz. Neyse bir yerlerden başlamak lazım. Yarın ne öğrensem benim için iyidir...

22.30 civarında annemin yıkayıp getirdiği çilekleri de yedim, çilek aşkım devam ediyor. Bugün dayanamadım yine Migros'tan  aldım.

Başka birşey yemeden gün bitti. Yarın kursa gideceğim için çok heyecanlıyım...



Bu arada sevgili kocam yine nezle oldu! O nedenle bu gece salondaki kanepeyi boyladı :) napalım kendimi ve bebeği korumak zorundayım. Hasta olmanın hiç zamanı değil, ayrıca yarın gıda fotoğrafçılığı kursum var :)

Diyetisyen Serap Orak Tufan

25 Ocak Cuma 2013




Hamilelikte 15. hafta

15. hafta
Yılbaşı geldi geçti derken, yoğun programım ve miskinliğim nedeniyle yine blogda 1 hafta geride kaldım. O nedenle yine bir özet yazı yazmaya karar verdim. Geçen Perşembe, hamilelikte hafta dönümümüz bile oldu. Şimdi  15 haftamız bitti, 16. haftaya doğru gidiyoruz. Geçen hafta ilk kez biraz göbeğim çıktı. Fazla sayılmaz ama ben biraz yadırgadım. Çünkü bu halime alışkın değilim. Alışmaya başlasam iyi olacak :) neyse göbeğim çıksın da kendimi hamile gibi hissetmeye başlayayım, yoksa bende hala tık yok, hissiyat sıfır. Henüz ufaklık da dürtmedi, dürttüyse de annesinin ruhu duymadı :)

Bu arada ben bu satırları yazarken dışarıda lapa lapa yağan harika bir kar var. Anlaşılan yarın okullar tatil olacak. Böyle yağmaya devam ederse ara sokaklar kapanır bence. Kim ne derse desin kış mevsimini çok seviyorum. Belki de zorluklar karşısında pes etmeyen bir karakterim olduğu için kar ve kış fikri beni yormuyor.

Öncelikle yılbaşı akşamımızdan bahsedeyim. Öğlene kadar randevularım vardı, sonrasında kardeşimle kısa bir Palladium turu yaptık ve eve geldim. Akşama arkadaşlarımızın evinde olacağımız için birkaç meze hazırlayayım dedim. Karnıbahar salatası, patates salatası, mercimek köftesi ve rus salatası yaptım. Herşeyin içinde bolsa soğan, maydonoz var. Ne kadar da sağlıklı, bir o kadar lezzetli :) Masamız çok şık yılbaşı objeleri ile süslenmişti. Simla bu işten anlıyor ;)


Yılbaşı Pati'si



Bütün akşam 2 tur Trivial Pursuit oynadık. Çok zevkli bir oyun, bir ara gece 00.00 da mola verdik o kadar :)
Trivial Pursuit
Gece boyunca hiç alkol almadım, 2 bardak buzlu elma suyu içtim. Biraz cips, biraz da kuruyemiş yedim. En son da birkaç ısırık elma. Eve gece 03.30 civarında döndük. Nasıl bu kadar dayanabildim hayret ediyorum :)

Simla, Serkan ve Pati'ye bizi evlerinde ağırladıkları için çok teşekkür ediyoruz. Sizinle olmak her zaman çok eğlenceli :)

Ertesi gün geceki kadro aynı şekilde bizde toplandık ve kahvaltı yaptık. Bu da kahvaltı masamızdan manzaralar...





Ve sofra bu kadar doluyken bu da benim yediklerim aşağıdaki tabakta görülmektedir :) sütümü de içtim tabi. 3 parça da simit yemişimdir sanırım. Domates ve salatalığı fazladan yediğimi hatırlıyorum...


Gelelim sonraki günlerde nasıl beslendiğime...

Yoğurt çorbası yaparım diye aldığım süzme yoğurdu 3 akşam kaşık kaşık yemek suretiyle bitirdim. Süzme yoğurdun kalsiyumu ve kalorisi daha fazladır. Yağ oranı yüksek. Ama ruhuma hitap ediyor, yemeden duramam. 750 gramlık kutuyu 3 akşamda bitirdim. Bu aralar süt ve yoğurt tüketimime çok dikkat ediyorum. Her hamilenin dikkat etmesi lazım tabi. Günde en az 3 bardak süt veya yoğurt tüketmeniz gerekir. Ayrıca benim gibi troid ilacı kullananlarda kalsiyum tüketimi çok önemli çünkü kemiklerden kalsiyum kaybı artıyor.

Aslında yine yediğim herşeyin fotoğrafını çektim ama şimdi tek tek bir haftayı yazması uzun süreceği için bu haftanın yemeklerini özetliyorum.

Mümkün olduğunca evde yemek istiyorum çünkü hala iştahım az, dışarı çıkınca ne yiyeceğimi bilemiyorum. Hala et, tavuk, balık yemek istemiyorum :(

Haftanın yemekleri:

Zeytinyağlı Pırasa
Ekşili Köfte
Mercimekli Bulgur Pilavı
Bir de bu aralar bol sirkeli ve limonlu kırmızı lahana salatasına takmış durumdayım. Haftanın favori meyveleri de muz, portakal ve kırmızı üzüm oldu :)


Kırmızı Lahana Salatası

Tüm okurlarımdan bu gecikme için özür dileyerek bugünden itibaren aksatmadan yazmayı hedefliyorum. Bu arada 19 Şubat'ta blogumun 2. yıldönümü olacak. Napsam napsam?...

Yeni yıl hepimize beklentilerimizle gelsin, kucak dolusu sevgiler...

Diyetisyen Serap Orak Tufan
07 Ocak Pazartesi 2013

2 Nisan 2012 Pazartesi


Biz diyetisyenler sezonluk işçiler gibiyiz, bu mevsimlerde yani yaz öncesi kilo verme taleplerinin artması nedeniyle çok yoğun oluyoruz. İşte ben de aynı durumdayım. Bir Pazartesi günü için olabilecek en yoğun günlerimden biri diyebilirim. Yazın herkes dağılınca kendimi yalnız hissediyorum...


Sabah kahvaltımı evde hazırladım ama yapmaya zamanım olmadı. Sadece sütümü içtim, tostumu paket yaptım, yanıma aldım. Ofiste kahvemle yerim...

09.00
1 fincan süt

Randevu aralarımda tostumdan ısırarak saat 11'e kadar yedim. 1 adet tostu küçük ısırıklarla 2 saatte yeme rekoruna sahibim :)

1 adet Uno çok tahıllı ekmekle yapılmış kaşarlı tost
1 kupa kahve

Öğle yemeğimi Değirmen'den sipariş verdim.


14.00
1 kase ezogelin çorbası
7 kaşık bamya yemeği
1 yuvarlak kepekli ekmek

Ofiste hiç meyve olmuyor, getirmeyi unutuyorum. Yoğunluktan aklıma birşey yemek gelmedi zaten toktum.


Geçenlerde marketten bir yeşil çay aldım. Doğadan yaseminli yeşil çay hem de büyülü kutu! :) Kokusu çok güzeldi. Zaten bu yeşil çay aromasız, sade içilebilir bişey değil ben bir diyetisyen olarak bile sevmiyorum. Ancak yaseminli, naneli, güllü falan olacak ki içilebilsin. Faydalı o ayrı tabi. Yeşil çayın faydalarını hatırlamak için lütfen yazımı okuyunuz :)

17.00
1 kupa demleme yaseminli yeşil çay


Şimdi size harika bir atıştırmalık tavsiye edeceğim. Bir üyem Macro marketten almış. Adı Thin Think Şekersiz Gofret ve 1 kocaman paketin kalorisi sadece 1 dilim ekmek kalorisine sahip! Üstelik içinde 8 dilim var. Tatlandırıcı kullanılmış yiyecek. Sevmeyenler veya karşı olanlar almayabilir ama tüm danışanlarıma önerebileceğim bir ara öğün atıştırmalığı olduğunu söyleyebilirim. Hepsini aynı anda yemek zorunda değilsiniz. Her gün 2 dilim yeseniz 4 gün idare eder :) Resmen aranan kan bulundu! Beni bu konuda bilgilendiren ve bana da 1 paket alan danışanıma çok teşekkür ederim. Malesef fotoğrafını çekmeyi unuttum en kısa zamanda çekeceğim.

18.00
2 dilim Thin Think şekersiz gofret

Ofisten 20.00'de çıktım. Evde yemek var dün yapmıştım. Isıtıp yiyeceğim. Yalnız olduğum için sofra hazırlamıyorum. Tepside yiyorum. Bende tepsi hastalığı var. Tepsi almaya bayılırım, ne anlıyorsam? :) Evde en az 5 ayrı tip tepsi olur. Ofiste de 3 tane var :)


20.30
1 kase mercimek çorbası
4-5 kaşık patates salatası (bu tabak tatlı tabağı, büyük servis tabağı değil yani)
12-15 parça soya soslu tavuk (bu tavukları kardeşim dün marine etmiş, özel bir sos yapıyor. Bana da hazır verdi dün pişirdim. Malesef az yağda kızartılarak yapılan bir tavuk yemeği olduğu için diyet yapanlar için uygun değil ama mükemmel bir tadı var. Kardeşimin eline sağlık! Bu arada ben de yapabiliyorum ondan öğrendim)

21.30
1 kupa kave
1 madlen çikolata


Evimizin meyveden sorumlu bakanı meyvemizi hazırladı. Aynı tabaktan yedik. Ben size kendi yediğim miktarları yazayım.

22.30
1/2 muz (üstündeki nutellayı sıyırdım yemedim)
4 dilim elma
3 dilim kivi

Bu günlük bu kadar. Gayet sağlıklı bir beslenme günüydü. Bir öğün protein bir öğün sebze prensibime uydum, meyve de yedim. Sadece yoğurt eksik oldu.

Toplam 2 litreye yakın su

2 Nisan 2012 Pazartesi

Diyetisyen Serap Orak Tufan

P.S. I love you :) tartılmayı unuttum, en kısa zamanda kilomu yazacağım...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...