15 Aralık 2013 Pazar

Nihayet bugün kendime geldim. Pazartesi gününden beri iyileştiğimi ancak bugün hissedebildim. O nedenle günüm iyi başladı. Dün bir arkadaşımızın 40. yaş doğum günü için öğleden sonra Bağdat Caddesi'ne gittik. Hava çok soğuk olduğu için İnci'yi götürmedim. Kirpi Cafe'de çok güzel yemekler yedik ama blogda geri kalmamak için dünkü günlüğümü yazmayacağım. Yemekler çok lezzetliydi ve porsiyonlar çok doyurucuydu. Tavsiye ederim.

Bu sabah güne bir aile kahvaltısıyla başladık.

10.30
1 bardak süt
1/2 haşlanmış yumurta (sarısı tam)
1 dilim beyaz peynir (Tahsildaroğlu)
1 dilim kaşar peyniri (Sütaş)
4 tane yeşil zeytin
2 adet közlenmiş biber
3 dilim acılı sucuk (Apikoğlu)
2 tane minik domates
1 büyük dilim tam buğday ekmeği
1 tane Konya gevreği

Kahvaltıdan sonra tipik sofra toplama, bulaşık makinesi yerleştirme, çamaşır makinesini çalıştırma, oda toplama, İnci'yi emzirme, uyutma falan derken arada 1 tane mandalina yedim ve 1 fincan da Türk kahvesi içtim. İnci 13.30 civarında uyandı. Eşim spora biz de Brandium AVM'ye gittik. Aslında ben anne-bebek fuarına gitmeyi çok istiyordum ama eşim Pazar günü karşıya geçme riskine girmek istemedi. Çünkü dün Bağdat Caddesi'nde gideceğimiz mekanın önüne kadar gelmemize rağmen otopark bulamadığımız için tam 45 dakika trafikte ara sokakları dolanmak zorunda kaldığımız için bugün karşının Pazar trafiğini göze alamadı. (İstanbul'da yaşayanlar ne demek istediğimi çok iyi anlar, ama diğer şehirlerde yaşayanlar bunu hayal bile edemezler!!! Bir keresinde Bağdat Caddesi'nde Flagtag aktivitesine gitmek istemiştik.. Tam 3,5 saat cadde trafiğinde kalınca eve geri dönmüştük!!! Kabus gibiydi) Neyse lafı uzattım yine.


Geçen sene bu fuara katıldığımda sanırım 2,5 aylık hamileydim. Cinsiyet bile belli değildi. O nedenle fuar bana çok hitap etmemişti. Bu sene de eşimin muhalefetinden dolayı gidemedim. Halbuki çok severek takip ettiğim Hassas Anne Ece Kumkale ile yüz yüze tanışma imkanım olacaktı. Onu takip etmenizi şiddetle tavsiye ederim. Sitesinde son derece faydalı güncel bilgileri ve deneyimleri bulabilmenizin dışında aynı konuda binlerce ebeveynin yorumlarını ve deneyimlerini de bulabiliyorsunuz. İyi ki varsın Hassas Anne! Bugün seninle tanışamadık ama kısmetse başka zamana...

Brandium'a gidince ilk iş önce yemek yedik. Çünkü acıkmıştık. Bu arada Robin Cook Cafe'yi ve yemeklerini tavsiye ederim. Pizzalar bir harika ama benim salatam da süperdi. Ayrıca çalışanlar çok nazik ve güleryüzlü. Eskiden Num Num'a gidiyorduk ama artık ilk tercihimiz hemen yanındaki Robin Cook oluyor.

15.00
Füme Somon Salata (2 adet de karides vardı, somonlar çok lezzetliydi)
2 dilim Carnivora pizza (minik parça bonfileliydi, hamur tam sevdiğim gibi inceydi)
Su

Tchibo Cafissimo Picco Violet Flower
Eve dönmeden önce saat 17.00'de Lavazza'da şekerli bir espresso içtim. Bu arada sırf rengine vurulduğum için ofise almak istediğim bir kahve makinesi var (lila koltuklarımla uyumlu). Tchibo'nun yeni minik espresso makinelerinden alan var mı? Kullanışlı mı veya alsam mı acaba? Kadın milleti işte rengi güzel ve ofis dekorasyonuma uyuyor diye ihtiyacım olmayan bir aleti almak istiyorum. Aslında alsam kullanırım çünkü kahve severim ama ne bileyim işte, espresso yapmak için başka makineler de alabilirim ama bu lila! ;)

Konya gevreği
Eve gelince yemek yemedim. 1 tane mandalina yedim. Karnım pek acıkmadı. Sonra da hafif bir şeyler yiyeyim dedim.

20.00
2 adet Konya gevreği (fena değilmiş, dün Cadde'de Asya Pazarı diye bir markette buldum)
1 minik yoğurt

İnci uzun süre uyumadı! 23.30'a kadar. O nedenle bir türlü blog yazmaya oturamadım. Akşam yemeği yemediğim için biraz da acıktım ve içimdeki atıştırma canavarı yavaş yavaş ortaya çıktı...

22.30
1 bardak ayran
1 kase cips

Sonra 1 tutam da kabak çekirdeği yedim. Eşim 1 büyük dilim de ayva verdi. Biliyorsunuz ben ayva yiyemem, yutamıyorum. Sanırım bu ayva ile de bu yıl ki tüketimimi bitirmiş bulundum. Mümkünse ayvayı tatlı olarak tercih ederim :) Gerçekten tazesinin tadından bir şey anlamıyorum, bir de eşimin dediğine göre ayva güzelmiş!

Tam blog yazmak için masa başına geçmiştim ki bende bir tutku olan Anthony Bourdain'in No Reservations programı başladı (bölümlerin hepsini izlemişimdir). Daha önce izlemediğim bir bölüm, üstelik de Tony İstanbul'da! İnanın program bittikten sonra dürüm siparişi vermemek için kendimi zor tuttum, açıkçası annem araya girmesi o dürüm buraya çoktan gelmişti ama hevesim kursağımda kaldı...

Satırlarıma saat 01.30'da son verirken aç olduğumu ve gözümün önünde kebaplar uçuştuğunu söylemek isterim (ki ben çok et düşkünü değilimdir ama program harikaydı). Rüyamda kesin kebap falan görürüm şimdi...

Diyetisyen Serap Orak Tufan

15 Aralık 2013 Pazar

7 yorum:

  1. üzülerek mi desem bilemedim ama bugun hiç trafik yoktu nerdeyse 12 gibi gidiş 3 gibi dönüştü galiba :) :(

    YanıtlaSil
  2. 1 haftalık ara girince yinemi dedim ama çabuk döndünüz:) Gaziantep'ten gülnur...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten yazamayınca içim içimi yedi yine ara verdim diye :( ama o kadar hasta oldum ki anlatamam. 48 saat yataktan çıkamadım. Akşamları gözümü açamıyordum…Sevgiler

      Sil
  3. Çok tatlı bnce alın fotoğrafını da çekin ofisinizde :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Alıcam bu gidişle, baktıkça daha da sıcaklık hissediyorum kendisine ;)

      Sil
  4. Salata var, cips ve pizza da. Her şeyden ölçülü yeyip, kilo kontrolü sağlamak ne kadar da güzel görünüyor :) Tebrikler Serap hanım :) Dikkatimi çeken şey, eskiden peyniri kahvaltıda çok az tutuyordunuz. Şimdi ise ağırlık vermişsiniz. Nedenini öğrenebilir miyim?

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...