1 Ekim Cumartesi
Ekim ayının bu ilk gününde yeniden blog yazma motivasyonuma kavuştum. 27 gündür yazmadığım bloguma yeniden başlamaya karar verdim. Yazmama nedenim çok yorulmuş olmamdan kaynaklanıyordu. Kolay değil, arada verdiğim bazı fireler dışında 19 Şubat 2011'den beri neredeyse hergün blog yazıyordum. Blog yazarları bunun ne kadar yorucu ve dikkat gerektiren bir iş olduğunu bilirler. Hemen hemen her gün yazan blog yazarı da azdır. Özellikle de benim kadar yoğun iş hayatı olan biri için kelimenin tam anlamıyla sınırlarını zorlamak denebilir. Ama bu günlere kadar geldik. Takip eden okurlarımın da bildiği gibi gerçekten keyif aldığım hiç bir işi yarım bırakmam. Bu blog da böyle birşey.
Blogumun istatistiklerinden son derece memnunum :) bu kadar takip eden okurumun olması beni çok sevindiriyor. Böylelikle ne kadar iyi bir iş yaptığımı bir kez daha anlayıp iyi ki başlamışım diyorum. Bu şekilde amacıma ulaştığıma hem seviniyor hem de ofisime gelen insanlar dışında başkalarına ulaşabildiğim için sürdürme motivasyonuna kavuşuyorum.
Haa bir de ısrarla blogumun amacını anlamak istemeyenler ve olumsuz eleştirilerle motivasyonumu bozmak isteyenler var. Ne kadar başardıkları ortada değil mi? :)sonuçta takip ediyorlar ya...Vaktim de, emeğim de, bilgim de son derece kıymetlidir, kimseye harcatmam :)
Konusu tekrar açılmışken, takip eden herkese çok teşekkür ediyorum. Siz olmasanız bu kadar motive olamazdım. Her yorum benim için çok önemlidir, hepsi ayrı birer renk...ve ben hayatın rengarenk olmasından çok hoşlanırım :)
Gelelim Ekim ayına...
En sevdiğim aylardan biridir. Çok fazla özel gün var ;)
Dün yayınladığım hasta çorbamı beğenmişsinizdir umarım. Biz bol bol içtik. Haa bir de hasta çayı yaptım ki onun da tarifini en kısa zamanda yayınlayacağım...
Bugün geç başladı sayılır...
09.45
1 fincan süt
1 dilim dana jambon
1 dilim kaşar peyniri
2 dilim tam buğday ekmeği-uno ile yapılmış sandviç
Doğru işe, yağmurla güne başlamak güzeldi:)
10.30
1 kupa kahve (tchibo)
İş çıkışı dışarda yemek yedik. Evde ıspanak seçeneğinin olması eşimi kandırmaya yetti :)
Ataşehir'deki Çömlek'e gittik...
14.30
1-2 kaşık kuru fasulye(eşimin tabağından)
8 adet İnegöl köfte
3-4 kaşık bulgur pilavı
1 kutu ayran
2-3 lokma ekmek
16.00
Hasta çayı (tarifini vereceğim bitki çayım)
1 tatlı kaşığı bal-balparmak
17.00
1,5 adet mandalina
19.00
3 kaşık çoban salata-dünden kalan (dün Migrosta Kühne'nin yeni ürününü denedim. Siyah havuçlu nar ekşisi harika birşey tam damak tadıma göre)
20.00
2 kaşık didiklenmiş tavuk göğsü
3-4 kaşık tavuk suyuna pirinç pilavı(fotoğraf eşimin porsiyonundan benimki daha azdı)
4 kaşık ıspanak yemeği-kıymasız
2-3 kaşık ev yoğurdu(kendim yaptım artık doğal yoğurt yiyeceğiz)
21.00
Adaçayı
21.30
4 bütün taze ceviz
22.30
10-12 iri tane çekirdekli kırmızı üzüm
15-20 tane Doritos mısır cipsi(yeni çıkanlardan tatlı-acı soslu)
Bu yazıyı yayınladıktan sonra başka da birşey yemem artık. Da Vinci Şifresi'ni izlemeye devam...
Toplam 2 litre su
Günün değerlendirmesi:
Evde geçen bir Cumartesi günü başka türlü olamazdı. Cips dışında yediğim herşey sağlıklıydı. Bu günlerde biraz harekete ihtiyacım var. Yazmadığım günlerde haftada 2-3 kez ofise yürümüştüm.
1 Ekim Cumartesi
Diyetisyen Serap Orak Tufan
www.kendinizeiyibakin.com
iyiki varsınız:)))),bende cok sıkı diyetdeyim bu aylarda
YanıtlaSilsevgilerimle mutlu kalın:))))