239. GÜN (Roma tatili 3. Gün)

15 Ekim Cumartesi

Dün çok yorulmuştum. Bu sabah da tam dinlenemeden kalktım. Yurt dışı tatilleri genelde böyle oluyor. Her gün çok değerli, zaman kısıtlı, gezilecek çok yer var...

10.30
1 bardak soğuk süt
2 dilim kızarmış tost ekmeği
2 üçgen peynir
1 adet çikolata dolgulu kruvasan
1 adet kuru kayısı

Bugün doğru Vatikan'a gidiyoruz. Bütün günümüz orada geçecek sanırım...


Metroyla Vatikan'a en yakın istasyona geldik. Biraz yürüdükten sonra muhteşem San Pietro Meydanı'na (Piazza San Pietro) geldik. Bir süre ortamın büyüsüne kapılıp fotoğraf çekimine daldık ama yüzlerce kişinin sırada beklediği kuyruğu görünce kendimize geldik. En az 1 saat sırada bekleyecektik hem de öğle sıcağında !

14.00
4 adet kuru kayısı (530 merdiven ile kubbeye çıktıktan sonra)


Uzun süren bekleyişin ardından San Pietro Bazilikası ve kubbesini gezdikten sonra yorgunluktan ve açlıktan bayılmadan önce yemek yemeye karar verdik. Sonrasında merakla beklediğim Vatikan Müzesi'ni gezeceğiz...Cafe Risorgimento isimli restorana gittik, pek tavsiye etmem.


15.00
1 porsiyon domates soslu peynirli ravioli (ravyoliyi çok beğenmedim ama yedim biraz vasat bir restorandı. Eminim ravyoliyi güzel yapan çok iyi yerler vardır)
125 ml beyaz şarap

Vatikan Müzesi'ne girdikten sonrasını pek hatırlamıyorum. Çünkü resimler, heykeller, sanat beni benden aldı götürdü. Bir ara kahve molası verdik...

17.00
1 adet az şekerli espresso

Koridorlar, Rafael Odaları ve Sistin Şapeli'ni de gördükten sonra sanata doymuş, yarı rüya aleminde bir şekilde müze gezimizi bitirdik. Burdan çıkardığım sonuç : Vatikan Müzesi'ne mutlaka tekrar gelinecek


Metroyla karşı tarafa geçip dinlenecek bir mekan aradık. Popolo Meydanı'na gittik. Daha önce Ayhan Sicimoğlu'nun programlarından gördüğüm mekanlardan biri olan bu meydanda kahve keyfi iyi gider...Popolo Meydanı'nı çok sevdim. Rosati isimli bu güzel pastanede oturduk, ayaklarımın ağrısına dayanamıyorum...

18.30
1 fincan az şekerli cappuccino


Bu kadar yorgunluğun üstüne hala yürümeye devam ediyoruz. Yine İspanyol Merdivenleri'ne geldik. Buradan metroya binecektik ki kapalıydı, mecburen yürüdük.

Akşam yemeği için Barberini Meydanı'na yakın çok güzel bir yer bulduk. Üstelik canlı müzik de vardı. Yemeğimizi güzel sesiyle romantik şarkılar söyleyen ve gitar çalan bir müzisyeni dinleyerek yedik.


20.00
2 dilim bruschetta (buruşetta üzeri domatesli, kuru soğanlı bir ön yemek, her yerde farklı malzemelerle yapılıyor, hastasıyım)

1 porsiyon gnocchi(patatesli ve peynirli bir hamurdan yapılan bir yemek. Niyokki diye okunuyor. Bu yemeği ilk kez bir romanda okumuş ve çok merak etmiştim. Özlem Kumrular-Hoşçakal Milano Hoşçakal Aşkım. Sonrasında ilk İtalya gezimde yemiştim. Bu sefer de yemeden yapamadım. Bazen evde de yapıyorum.)


Barberini salad (roka,şeftali,parmesan dilimleri ve ballı soslu harika bir salataydı, tadı damağımda kaldı)
250 ml kırmızı şarap (vino de casa usulü, hiç şişe açtırmadık)

Bu gün de yine bol karbonhidrat alarak geçti. Neyseki çok yürüyoruz.

Toplam 2 litre su

15 Ekim Cumartesi

Diyetisyen Serap Orak Tufan


www.kendinizeiyibakin.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...