281. GÜN

26 Kasım Cumartesi


08.45
1 fincan süt

09.30
1 kupa kahve

Kahvaltımı biraz geç yapmak zorunda kaldım. Evde ekmek kalmamıştı o nedenle tost yapamadım. Ofise gelince sipariş veririm diye düşündüm. Değirmen'den sandviç istedim. 


10.30
1 adet beyaz peynirli sandviç (bol tahıllı bir ekmekten yapılmıştı)

Programım çok yoğundu. İşim 14.30 da bitti. Hemen toparlanıp taksiyle Bağdat Caddesi'ne arkadaşımın yanına gittim. Ani bir kararla Contemporary İstanbul sanat fuarı/sergisine gideceğiz. Yarın son günü kaçırmak istemiyordum. Arkadaşım da gelmek isteyince atladık gittik. Ama öncesinde birşeyler yiyelim dedik...

Saray Muhallebicisi Suadiye'de...

15.30
1 kase tavuklu şehriye çorbası
2-3 lokma ekmek

Sergi harikaydı ama gezmek için daha çok zamana ihtiyaç varmış. Aslında yarım gününü ayırmalı insan. Görmeye değer çok fazla eser var. Bir ressam ve fotoğraf sanatçısı olan arkadaşım MELİSSA MEY'in de eserleri vardı. 2 saat gezdikten sonra en son onu da ziyaret edip fuardan 19.30'da ayrıldım.


Açlıktan ve yorgunluktan bayılmadan yemek yemem lazım artık...

Tekrar Bağdat Caddesi'ne döndüm, eşimle buluşup yemek yiyeceğiz. Sağolsun her zaman aç olan, şekeri düşen karısına evden mandalina getirmiş. Canım kocam, birtanem...

1 adet mandalina

Suadiye'de Dijon adlı restorana gittik. Dekorasyonu çok beğendim rahat koltuklarda yemek yiyorsunuz. Hizmet ve yemekler de çok iyiydi. Arada bir gelip diğer yemekleri de denemek lazım :)


21.30
1/2 porsiyon soğan çorbası (ilk kez yediğim için kıyas yapamam ama bu çok lezzetliydi. Soğan olur da güzel olmaz mı?)
1 porsiyon ballı ve dijon hardallı ızgara tavuk (harikaydı!)
3 kaşık kadar patates püresi
1 dilim kadar ekmek
Bu hafta 3 akşam şarap içtiğim için alkol almadım.


Yemekten sonra arkadaşlarımızla buluşup Suadiye Mado'da oturduk.

22.30
1 fincan sahlep
5-6 tane leblebi
1 çatal ucuyla fıstıklı sarma (eşimin tabağından, böyle tatlıları sevmem ve zor yerim bana çok ağır geliyor hatta ağır kokuyor)


Yemeği geç yediğim tok olduğum ve dikkat etmek istediğim için tatlı yemeden sadece sahlep ve şekersiz çay içerek akşamı tamamladım.

Toplam 2 litreye yakın su

Günün değerlendirmesi : 
Ofiste çok yoğun bir günün ardından dışarıda da çok koşturmalı bir gündü. Uzun süre ayakta kaldığım için güzel kalori de harcamışımdır. Özellikle tüm gün yüksek topukla parmak ucunda olduğum düşünülürse! Ama ne yapayım topuklu ayakkabı giymeyi çok seviyorum. Zaten kadın olmak pek çok acıya katlanmak demek.  Nasılsa yaşlanınca tüm kemiklerimiz eğrilecek, ağrıyacak vs. amaaaannnnn olacaksa topuklu giymekten olsun :)
Tavuklu bir gün oldu, porsiyonlarım ve yemeklerim çok güzeldi bence. Geç yemenin dışında çok sağlıklı beslendim.

26 Kasım Cumartesi

Diyetisyen Serap Orak Tufan

www.seraporak.com
www.kendinizeiyibakin.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...